Hayvanseverler, son dönemde hayvanlara dönük artan şiddete tepki gösterdi
Sokak hayvanlarına karşı artan nefret dili Türkiye’nin dört bir yanında şiddete dönüştü. Neredeyse her gün hayvanlara yönelik şiddet vakaları ile karşı karşıya kalırken, şiddet artık bireysel olmaktan çıkarak örgütlü bir hal almış durumda. Başıboş Köpek Platformu tarafından kurulan Havrita isimli internet sitesi ve sanal medya hesapları köpekleri hedef göstererek, şiddeti körükledi. Belediyelerin hayvan barınaklarından da şiddete dair görüntüler çıkmaya başladı. Son olarak Ankara Mamak ve Konya Büyükşehir Belediyesi barınaklarında köpeklerin katledildiği görüntüler sanal medyaya düştü. Yine Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesine bağlı Evdilîman kırsal mahallesinde 5 kişinin bir boğaya eziyet ettikleri görüntüler yansıdı.
Hayvanlara karşı yürütülen şiddet ve nefret diline karşı da hayvanseverler sokaklara çıktı. Konya’da ve başka bölgelerde barınaklara girmek ve gözlem yapmak isteyenler kolluk tarafından engellenirken, son olarak İstanbul’da yapılmak istenen basın açıklaması da engellendi ve birçok hayvansever gözaltına alındı. Yine hayvana karşı şiddetin yanı sıra taciz ve tecavüzde cezasızlıkla sonuçlanırken hayvanseverler hedef gösterilmeye, tehdit edilmeye devam ediyor. Hayvanseverler son dönemde artan nefret dili ve şiddete tepki gösterdi.
Nefret yükseltileme çalışılıyor
Hayvan hakları ve doğa savunucu Emir Saraçoğlu, özellikle sanal medyada uzunca bir zamandır sadece nefret yaymak için oluşturulan hesaplar ve kötü niyetli uygulamaların olduğunu söyledi. Bu yolla “sokak köpeği” nefretinin yükseltilmeye çalışıldığını belirten Saraçoğlu, “Bunun ülkenin politik zeminiyle de alakası var. Yaşanan sorunları, suçu atabilecekleri, üzerinde baskı kurabilecekleri ve hakları hukuksal güvence altına alınmamış hayvanların üzerinden örtmeye çalışıyorlar. Böylece ülkenin içinde bulunduğu zor koşullardan kurtulmaya çalışılıyor. Bu konuyu sistematik bir nefret saldırısı olarak değerlendiriyorum” dedi.
Anti-propaganda yapılıyor
Saldırıların örgütlü olarak meşrulaştırılmaya çalışıldığını kaydeden Saraçoğlu, “Birçok mahalle sakini, sokaktaki arkadaşlarıyla normal bir hayat yaşarken sanal medyada bunun tam tersi bir propagandaya maruz kalıyoruz. Bunun en basit örneği Konak Üçyol Metrosu civarındaki köpeklerden bölgede yaşayan halkın şikayeti olmamasına rağmen sosyal medyada, bölgede bir köpek şiddeti varmış gibi bir kampanya yürütülmesi oldu. Yerine gidip gözlemlediğimde aslında bu durumun tam tersinin yaşandığını gördüm” diye belirtti.
Saldırılar örgütlü
Hayvan hakları savunucusu Sedanur Uğur da yaşanan saldırıların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın köpekleri hedef göstermesiyle başladığına dikkati çekti. Bundan sonra belediye çalışanların hayvanları toplayarak barınaklara hapsetmeye başladığını aktaran Uğur, “Buradan başlayarak devam eden süreçte haber kanallarında ‘köpekler insanlara saldırıyor bu nedenle uyutulmalı ya da toplatılmalı’ gibi söylemler gördük. Daha sonra ise Mamak ve Konya’da gördüğümüz katliam diyebileceğimiz şeyler yaşanıyor. Bu saldırının örgütlü olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Ceza verilmiyor
Birçok sorunun yaşandığı barınakların düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Hayvan hakları savunucusu Ramazan Akgül, “Hayvansever olmayan ya da bu alanda daha önce çalışmamış insanların barınaklara sürgün edilmesi durumları yaşanıyor. Barınaklar veterinerlik mesleği içinde sürgün olarak tabir edilen yerler oluyor. Bundan kurtulmak ve burada çalışacak olan insanların özel seçilmesi gerekiyor ki hayvanlara daha iyi bakılsın. Yine yasal ve toplumsal olarak ceza alması gereken birçok insan ceza almıyor. Bununla ilgili düzenleme gerekir. Sadece yasal olarak değil siyasilerin de söylemlerine dikkat etmesi gerekiyor. Birey olarak da bilinçlenmek ve bilinci örgütlü hale getirmemiz lazım” diye konuştu.
İZMİR-MA