Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Aleviliğin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanmasına tepki gösteren Alevi yurttaşlar, ‘İktidarın Alevileri bir ‘torbaya’ sığdırmaya çalışmasına asla müsaade etmeyeceğiz’ dedi
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 9 Kasım’da Resmi Gazete’de yayınlanan kararnameyle Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulması kararı verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak kurulacak olan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı bünyesinde başkan ve 11 üyeden oluşan Danışma Kurulu oluşturulacak. Üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından 3 yıllığına seçilecek olan başkanlığa, aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanı da başkanlık edebilecek. Danışma Kurulu’nun çalışma usul ve esasları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çıkaracağı yönetmelikle belirlenecek. Söz konusu başkanlığa tepki gösteren Alevi kurumlar ve yurttaşlar, bu kararnamenin Alevilik inancının inkâr edildiği anlamına geldiğini söyledi.
‘İnancımızı başkası belirleyemez’
Pir Sultan Abdal Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Meletî Şubesi’nin dayanışma gecesinde iktidarın çıkardığı torba yasa ve Cumhurbaşkanı Kararnamesine tepki gösteren Bekir Çelebi (62), çıkarılan yasa ile Aleviliğin bir inanç olarak kabul edilmediğinin ortaya çıktığını söyledi. İktidarın, Aleviliği kültürel bir etkinlik gibi gördüğünü dile getiren Çelebi, “Halbuki Alevilik, doğası itibariyle bir inanç biçimidir. Yapılan etkinlikleri eğer kültürel görürlerse büyük hataya düşerler. Bu inanca hakarettir. Bundan dolayı bu çıkartılan yasanın yanlış olduğunu ilahiyatçılar bile söylüyorlar. Bu çıkarılan yasa Aleviliğin kabullenilemediğinin göstergesidir. Bütün Alevi örgütlerinin ve Alevi halkının örgütlenip buna ortak duruş göstermesi gerekiyor. Bizim inancımızı biz belirlemeliyiz. Bizim inancımızı başkaları belirleyemez” dedi.
Asimilasyonun devamı
Kemal Gedik (50), Cumhuriyetin 100 yıllık tarihi boyunca asimilasyon politikası uyguladığına dikkat çekerek, “Bu atılan adımlar da asimilasyon politikasının devamıdır. Aleviler, çıkardıkları torbaya da sığmaz ve onların çıkardığı yasaya, kanuna da uymaz. Alevilik, şekilcilik değildir. Alevilerin nasıl ibadet edeceğine devlet karar veremez. Hiçbir kurum ve organizasyon Alevilerin inancını nasıl yapacağını anlatmak kimsenin haddi değildir. Aleviler, kendi özgün kimliğiyle ibadetini yapan ve bin yıllardır süre gelen bir inançtır” diye konuştu.
‘Halklara yapılan zulümdür’
Alevilerin geçmiş dönemlerde gizli-saklı gözcüler koyarak ibadetini dağlarda yaptığını hatırlatan Gedik, “Aleviler bundan 100 yıl önce dağ başlarında kimsenin uğramadığı yerlerde sürgün hayatı yaşamıştır ve katledilmişlerdir. Tüm bunlara rağmen Aleviler kendi kimliğinden ve özgünlüğünden asla vazgeçmemiştir. Şu an atılan adımlarda Cumhuriyetin başından bu yana attığı asimilasyon politikasıdır. Hem Aleviler hem de Kürtler ve tüm ezilen halklar üzerinde uyguladıkları asimilasyon politikasıdır. Bu sadece Alevilere değil bütün halklara yapılan bir zulümdür” ifadelerini kullandı.
Kabul etmiyoruz
İktidarın Alevileri yok saymasına izin vermeyeceklerini söyleyen Saime Tuncel (58) ise, “İktidarın Alevileri bir ‘torbaya’ sığdırmaya çalışmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Biz Aleviler varız. Bizi yok sayamazlar. Biz, ışıkla var olmuşuz. Bugüne kadar ibadethanemiz Cemevleriydi ve bundan sonra da öyle olacak. Bizi Kültür Bakanlığı’na sığdırmaya çalışanlara hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Bir Alevi olarak Alevilere yapılan bu muameleyi kabul etmiyoruz” dedi.
Aleviler direnecek
Alevilerin çıkartılan bu uygulamaya karşı birlik içinde olması gerektiğinin altını çizen Tuncel, “Bu torba yasasını geri çektirelim. Devletin Alevilere yaptığı oyundur. Cemevlerine ‘cümbüş evi’ diyenler, cemevlerindeki fotoğraflarımızı kaldıranlar, kapılarımızı işaretleyenlere karşı Aleviler olarak bir olmamız gerekiyor. Bu seçim hazırlığıdır. Seçimlerden seçimlere Alevileri görüyorlar. Bu seçim açılımıdır” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.
Çıkartılan yasayı kabul etmeyeceklerini belirten Gülhan Dede (60) de, “Bu yasa ‘torba’ yasasıdır. Aleviler bu yasaya karşı direnecekler” diyerek tepkisini dile getirdi.
Haber: Ömer Akın / Meletî-MA