11 işçinin yaşamını yitirdiği ve 9 işçinin bedeninin halen yaşanan göçük altında olduğu Çöllolar kömür madenini yeniden çalıştırmaya hazırlanan TKİ 18 milyon m3 saha dekapajı için ihale yaptı
Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TKİ), 11 yıldır üretim yapılmayan Çöllolar kömür sahasını yeniden aktif hale getirmek için gerçekleştirdiği ihale sonuçlandı. Yapılacak ihale ile 18 milyon metreküp dekapaj çalışması yapılacak. Afşin-Elbistan B Termik Santrali’nin kömür ihtiyacının karşılanacağı sahada 544 milyon ton kömür rezervinin çıkarılması amaçlanıyor. TKİ’nin belirlediği işin maliyeti 652 milyon lira olarak hesaplanırken, ihalede en yüksek teklif 1 milyar 393 bin TL, en düşük teklif ise 492 milyon TL oldu. TKİ adı henüz açıklanmayan ve en düşük teklifi veren firma ile 17 Kasım tarihinde sözleşme imzaladı.
9 madencinin bedeni bulunamadı!
Çöllolar Açık Kömür Ocağı’nda, ilki 6 Şubat ve diğeri 10 Şubat 2011 tarihlerinde arka arkaya devasa boyutlarda iki heyelan meydana geldi. Heyelanlar, yaklaşık 2.7 kilometrekarelik bir alanı yerle bir etti. Kayan heyelan malzemesi 50 milyon metreküpten fazlaydı. Ocak kullanılamaz hale geldi. Heyelanın altında kalan 2 işçinin cansız bedenine ulaşılırken, 9 işçinin ise bedenlerine ulaşılamamış ve alan 9 işçiye mezar olmuştu. Bu mezar olan alanda yapılacağı belirtilen dekapajla 9 işçinin bedeni paramparça edilip yok edilecek.
İlk kömür teslimi 2009’da yapıldı
Çöllolar kömür madeni işini 2007 yılında alan Ciner Holding’e bağlı Park Teknik, yaşanan göçük sonrası üretim yapılamaması nedeniyle sahayı EÜAŞ’a 2021 yılında devretti. Park Teknik, 2008 yılının başında işe başladı. İlk 3 yılı yatırım, 25 yılı işletme olmak üzere projede toplam 28 yıllık sözleşme süresi öngörüldü. Bu süre dahilinde yıllık 17 milyon 25 bin ton kömür üretimi yapılması hükme bağlandı. Toplam 544 milyon ton kömür rezervinin bulunduğu iddia edilen sahadan Afşin-Elbistan B-Termik Santrali’ne taşınan ilk kömür teslimi 3 Ağustos 2009’da yapıldı.
Ciner Holding’in pişkinliği!
11 madencinin hayatını kaybettiği ve 9 madenciye mezar olan göçükler sonrası kapatılan Çöllolar’da zarara uğradığını iddia eden Park Teknik A.Ş.’nin EÜAŞ’tan 387 milyon 500 bin TL’lik tazminat talep ettiği Sayıştay raporlarında ortaya çıkmıştı. Geçtiğimiz 2021 yılı sahayı EÜAŞ’a devreden Ciner Holding’e tazminat ödenip ödenmediği ise açıklamalarda yer bulmadı. Kendi neden olduğu ve 11 işçinin yaşamını yitirdiği sahanın kapanması kararı karşısında tazminat talep eden Ciner Holding’in pişkinliği ancak Sayıştay raporunda ortaya çıkmış olması Ciner Holding’in iktidarla yakın olan ilişkilerden kaynaklı kapalı kapılar ardında tazminatın ödenmiş olma ihtimali ise yüksek.
Kirlilik 1984 yılında başladı
Maraş’ta 1984 yılında faaliyete başlayan Afşin-Elbistan A Santrali’yle birlikte bölge gri bir duman örtüsüyle kaplanırken, 2005 yılında B Santrali’nin da devreye girmesi ile birlikte kirlilik dayanılmaz boyutlara ulaştı. A Santrali 1335 MW, B ise 1440 MW’lık gücü ile Türkiye’nin en büyük üç santralinden ikisi. A Santrali 2018 yılında özelleştirilip Çelikler Holding’e devredilirken, B Santrali ise halen Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) tarafından işletiliyor.
Santral sayısı arttırılmak isteniyor
A Santrali’nin yanı başında bulunan ve yaklaşık 30 km’lik bir alana yayılan Kışlaköy kömür sahası içerisinde açık ocak yöntemiyle 30-35 metre derinlikten linyit çıkarılıyor. Çöllolar kömür sahası açıldığında ise bölgede kömür yakımının katlanarak büyüyeceği ve bu durumun zaten yaşanamaz bir yer olarak nitelenen Afşin-Elbistan coğrafyasında yaşayabilmek, tarım yapabilmek olanaksız hale gelecek. Diğer taraftan Çelikler Holding’in işlettiği A Termik Santrali’ne ek iki ünitenin daha yapılma süreci devam ederken, ayrıca yine aynı bölgeye C Termik Santrali girişimi sürdürülüyor.
Koruma alanı olan Elbistan Ovası!
İçerisinde ağır metaller bulunan kömür, santrallerde yakıldıktan sonra ortaya çıkan kirlilik, santrallerde filtre zorunluluğu olmasına karşın filtresiz çalışması nedeniyle korkunç boyutlara ulaşıyor. Kömüre kurban edilen Elbistan Ovası, Türkiye’nin dördüncü en büyük ovası ve Bakanlar Kurulu kararıyla koruma altında. Elbistan Ovası eski zamanlarda göl olması nedeniyle de inanılmaz verimli bir toprağa sahip. Tarım arazilerinin kaybedilmesinden kaynaklı giderek derinleşen açlık krizi mevcut iktidarın gündeminde yer tutmazken değerli tarım arazileri yerine kömür tercih ediliyor. Diğer yandan bölgede 100 metreden çıkan yer altı sularının bugün 400 metre derinliğe çekilmiş olması ise göz göre göre ve planlı biçimde bir avuç sermaye çıkarı için yaşam katlediliyor.
17 bin erken ölüm!
2020’nin Aralık ayında yapılan açıklamalara göre Türkiye’de yasalara göre partikül madde 10 (PM10) değerinin aşılamayacağı belirtilmesine rağmen limit değerin sekiz kat fazla, bölgedeki yüksek kanser vakalarının en önemli nedeni olan partikül madde 2.5 (PM2.5) Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği değerlerin 10 katından daha yüksek değerlere, en tehlikeli gazlardan kükürtdioksit ise Türkiye’de yasaların izin verdiği değerlerin üç katına kadar çıkıyor. Bu nedenle yetişkinlerde inme, akciğer kanseri, kalp ve solunum yolu hastalıkları ve çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları görülürken, bu durum 2021 yılına kadar 17 bin erken ölüme neden oldu.
EKOLOJİ SERVİSİ