Cemevleri Başkanlığı’na tepki gösteren PSAKD Hukuk Sekreteri Cafer Koluman, ‘Aleviliğin bir başkanlığa bağlanması kansız katliamdır’ dedi
Erdoğan’ın imzasıyla 9 Kasım’da Resmi Gazete’de yayınlanan kararnameyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulmasına tepkiler devam ediyor.
Kararnameyi MA’dan Ömer Akın’a değerlendiren PSAKD Genel Merkez Hukuk Sekreteri Cafer Koluman, Aleviliğin bir başkanlığa bağlanmasının “kansız katliam” olduğunu söyledi.
Bu bir saldırı
İktidar tarafından cemevlerinin ziyaret edilmesinin ardından Muharrem Oruc’unun birinci günü Ankara’da 3 cemevine ve bir Alevi kurumuna saldırı gerçekleştiğini hatırlatan Koluman, “Bu saldırının gerçek yüzü hala aydınlatılmış değil. Çünkü bu saldırı bir plan dahilinde gerçekleştirildi. Saldırıdan hemen sonra birçok hükümet yetkilisi ve illerde bulunan mülki idare temsilcileri, alevi kurumlarını ve cemevlerini ziyarete başladı. Ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan Hüseyin Gazi Cemevini ziyaret etti. Bu ziyaret önceden planlanan bir ziyaretti. Alevi kültüründe ziyaret yapan kişi ev halkından sayılır. Gittiğinde nasıl bulduysan öyle mihman olunur. Fakat Erdoğan’ın ziyaretinden bir hafta öncesinde İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla dergâhımızda bulunan ve Aleviliğe ait tüm figürler değiştirilerek kendilerine göre bir takım sanatsal sergiler yapıldı. O şekilde cemevini ziyaret ederek Alevi toplumuna ‘sizin yanındayız’ mesajı vermeye çalıştılar. Daha sonra Hacı Bektaş Dergahına ziyaret yapıldı. Benzer bir iki ziyaretten sonra yanına aldıkları yandaş bir iki alevi ile 8 cemevi temelini attıklarını söylediler. Bu güne kadar cemevlerini tanımayan, yasal statü vermeyen AKP hükümetine ‘Ne oldu?’ diye sormak gerekiyor” dedi.
Sorun derinleşti
Alevilerde bir algı yaratılarak Aleviliğin asimile edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Koluman, “Yaşadığımız ülkede Alevilik sorunu vardır. Bu sorun AKP hükümetiyle başlamadığı gibi yine AKP hükümetiyle de çözebileceğimiz bir sorun değildir. Alevilik sorunu esasında bin yıllık bir sorundur. Aleviler, Cumhuriyet tarihinden beri bu ülkenin kurucu üyesi olmasına rağmen ne Alevi toplumu ne de inancı tanınmadı ve bir yasal güvenceye kavuşturulmadı. Bu sorun 20 yıllık AKP iktidarıyla daha da derinleşerek katmerleştirildi. Alevi toplumuna hoş görünerek, Aleviliği tanıdığı algısı yaratarak Alevilerin oylarını almak istiyorlar” diye konuştu.
Alevilik tek tip değildir
Gerek torba yasa, gerekse de cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atılan adımların Alevilik sorununu çözmenin ötesinde Alevilik sorununu daha da karışık hale getirdiğini vurgulayan Koluman, “ Alevilerin sadece cemevi sorunu yoktur. Cemevi sorunu esasında Alevilik sorunun bir parçasıdır. Alevilikte, ‘yol bir suret bin birdir’ anlayışı vardır. İki ayrı Alevi köyünde bile Alevilerin ibadetinde farklılıklar vardır. Aleviliğin bu zenginliğini tek tipleştiremezler. Şu an devletin temsilciliğini yapan AKP’nin istediği de Aleviliği tek tipleştirmektir. Devlete bağlı bir Alevi ve cemevi istiyorlar. Bu cemevlerinde de ‘dede’ adı altında devlete bağlı memur yaratmak istiyorlar. Aleviler tüm bunlara karşıdır” ifadelerini kullandı.
Alevilerin gerçek sorunları
“Alevilerin cemevi inşaasıyla, doğalgaz, elektrik ve su faturasını ödeyecek bir iktidarın politikalarına karşı karnı toktur” diyen Koluman, “Çünkü yüzlerce deneyimi vardır. Devam eden iktidar hiçbir zaman Alevilere eşit yurttaşlık yaşama konusunda hiçbir güvence vermemiştir. Aleviler çok kültürlü bir yapıya sahiptir. Alevilikteki sorunlar ortaktır. Zorunlu din dersi bütün Alevileri ilgilendiren bir sorundur. Cemevilerinin hala bir ibadethane statüsünde olmaması ayrı bir sorundur. 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak’ta Alevi katliamı yaşandı ve bu yerin hala müze olmaması bir sorundur. Alevi köylerine cami yapılması bir sorundur. İmar düzenlemesi kapsamında ibadet yerleri sayılırken cemevleri ibaresinin olmaması bir sorundur. Başta Hacı Bektaş dergâhı başta olmak üzere Alevilerce kutsal sayılan birçok kutsal yere devlet tarafından el konulması ve müzeye dönüştürülmesi Aleviler için sorundur” şeklinde konuştu.
MELETÎ