Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına dair konuşan PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, saldırılarda uluslararası güçlerin rolünü değerlendirdi ve Türkiye halklarına seslendi ‘Bu hükümet iktidarda kalabilmek için halkını kurban ediyor’
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Konseyi üyesi Aldar Xelîl, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına ilişkin Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin Cerablus, Bab, Ezaz’dan başlayarak İdlib, Efrîn, Girê Sipî ve Serêkaniyê’yi ‘işgal ettiğini’ belirten Xelîl, “Şimdi de işgal çabası içindeler. Türk devleti, Suriye’de barışın sağlanmasını, demokrasinin gelişmesini aslında bölgede krizin sonlanmasını istemiyor. Daimi krizler üzerinden kendisini yaşatıyor” yorumunu yaptı.
‘Uzun vadeli bir plan’
Türkiye’nin Misak-ı Milli sınırları dahilinde hareket ederek Suriye ve Irak’ın bir kısmını ele geçirmek istediğini söyleyen Xelîl, şunları kaydetti: “Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıl dönümünün yaklaşmasıyla büyük bir zafer ilan etmek, bu zafer ile gelecek seçimleri karşılamak istiyor. Yaşanan olay basit, sıradan bir durum değildir. Günlük ya da saatlik bir durumdan ziyade uzun vadeli bir plan. Öncesinde işgal altındaki çete gruplarını değiştirdi ve Heyet Tahrir El-Şam ya da Cephet El-Nusra olarak bilenen çeteleri bu işgal bölgelerine yerleştirdi. Getirilen bu çete grupları bölgemize bir saldırı başlatılacağının işaretiydi. Suriye krizinin ve devrimimizin başlangıcında da Cephet El-Nusra yoluyla sarıldı. Ardından farklı çete grupları ve DAİŞ devreye konuldu. Şu anda da Cephet El-Nusra’yı canlı kılarak, bu çete grupları aracılığıyla saldırılarını gerçekleştirmek istiyor. Fakat senaryosunu tamamlamak için İstanbul patlamasını gündemleştirdi. Tabi herkes biliyor ki İstanbul patlaması MİT’in bir uygulamasıydı. Cephet El-Nusra’nın getirilmesi ve İstanbul patlaması ile saldırı konseptini tamamlamak istediler.”
50 savaş uçağı kaldırıldı
Türkiye’nin SİHA’lar dışında 50 savaş uçağı ve farklı silah türlerini kullandığına dikkat çeken Xelîl, “Hedef aldığı yerler nerelerdi, sivil alanlardı. Dikkat ederseniz hedef aldıkları yerler buğday depoları, elektrik santrali ve hastanelerdi. Onların dediği gibi hedef aldıkları yerlerin güvenlikleri için hiçbir tehlikesi yoktur” şeklinde konuştu.
NATO’nun roketleri kullanıldı
Türkiye’nin uluslararası güçlerden “yeşil ışık” yakılmadan bu tür saldırıları yapamayacağını belirten Xelîl, “Bu konunun bir tarafı. İkinci husus ise zaten basına da yansıdı. Kullandıkları roket NATO ve Amerika tarafından yapılmış. Zaten kullandıkları uçaklar onlara ait fakat kullanılan roketler bile onlara ait. Bu da bu güçlerin Türklere yok demediğini gösteriyor. Aksine ses etmeden yeşil ışık yakıyorlar. Böyle bölgemize yönelik saldırıların ortakları oldukları da anlaşılıyor” dedi.
‘ABD biliyordu’
Amerika’nın saldırı öncesi vatandaşlarını uyarmasıyla böylesi bir saldırının olacağını bildiğinin ispat ve itirafı olduğunu söyleyen Xelîl, “Biliyorlardı ama eğer böyle bir saldırının olmasını istemeselerdi Türk devletine saldırıdan haberdar olduklarını ve bu saldırıyı kabul etmediklerini söylerdiler. Ama bu uyarıyı yapmadılar. Sadece güçlerini, Türk devletinin saldırılarının olacağını ve duyarlı olmaları için bilgilendirdiler” diye konuştu.
‘Rusya taviz verdi’
Saldırılarda Suriye askerlerinin de vurulduğunu belirten Xelîl, “Bu da Rusya’nın Suriye’yi birinci dereceden esas almadığını gösteriyor. Rusya için Ukrayna ile yürüttüğü savaş birinci derecededir. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı sıkıştığı bir süreçte yükünü hafifletmek için Türk devletine ve farklı güçlere tavizler verme durumu da söz konusu olabilir. Yani Rusya’da içerisinde olduğumuz süreçte bu saldırıları ‘hayır, kabul etmiyoruz’ diyecek durumda değil. Dolayısıyla bu saldırılara karşı Rusya’nın sessiz kaldığı söylenebilir” dedi.
‘Halk savaşı gündemimizde’
Kürdistan’da ve yurt dışında alanlara çıkan halka teşekkür eden Xelîl, “Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye’de sadece Kürtler değil Kürt, Arap, Süryani ve tüm uluslar kendi inancı ve dini ile alanlardaydı. Bu da Demokratik Ulus projesinin başarısını göstermekte. Bölge yönetiminin sahiplenildiğinin ispatıdır. Halklar birlikte alanlara çıkarak, saldırıları kınıyor ve kazanımlarına sahip çıkıyorsa devrimci halk savaşına da hazır olmalı. Uzun bir süredir halk savaşı eğitimlerde, toplantılarda ve pratik de gündemimizde. Sadece askeri değil, toplumsal, diplomasi, kültürel ve sanatsal olarak tüm boyutlarıyla gündemimizde” diye konuştu.
Xelîl konuşmasının devamında, tüm Kürdistanlı güçlerin, ne kadar güçleri varsa bu bölgedeki kazanımlara sahip çıkması gerektiğine işaret etti.
‘AKP iktidarda kalabilmek için kendi halkını kurban ediyor’
Türkiye kamuoyuna da çağrıda bulunan Xelîl, şunları söyledi: “Türkiye kamuoyu bilmeli ki AKP-MHP Türk halkının kazanımlarını da yok ediyor. Türk devleti, Türkiye Cumhuriyeti’ni geriletiyor, bozuyor, Türkiye’ye büyük zarar veriyor. AKP-MHP hükümetinin demokrasi temelini tarumar ettiğini görmüyorlar mı? Demokrasi kurum ve kuruluşlarını kaldırdılar, gazetecileri tutukladılar, bir kişi bile görüşünü dile getiremiyor, ifade özgürlüğü çiğneniyor. İstanbul’da yaşanan patlama gösteriyor ki bu hükümet sadece iktidar da kalabilmek için halkını kurban ediyor. Kendi merkezlerinde, güvenliği sağlanan bir yerde amaçlarını elde edebilmek için patlama gerçekleştirdiler. Çok kirli bir politika yürütülüyor. Bu Türkiye halklarını da zarar veriyor. Bu hükümet artık tehlikeli ve bela durumda” dedi.
Türkiye’nin hava saldırıları: Kim ne dedi, dün geceden beri neler yaşandı?
HABER MERKEZİ