Gazeteci-yazar Hurşit Baran Mendeş, ‘Sıltana Kurda’ olarak bilinen dengbej Meryem Xan’ın hayatının izini 2 yıl sürerek kitaplaştırdı. Mendeş, bilinen birçok şeyin yanlış olduğunu belgelere dayanarak anlattığını söyledi
Gazeteci-yazar Hurşit Baran Mendeş, iki yıl süren araştırmasının ardından Meryem Xan’ın hayatının bilinmeyenlerini anlattığı “Meryem Xan Hayatı Sanatı ve Şarkıları” kitabını yayımladı. Mendeş kitapta, Meryem Xan’ın yaşam öyküsünü belgelere dayandırarak anlatıyor.
Herkesle görüştü
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zeynep Durgut’un haberine göre; Mendeş, Meryem Xan’ın bilinenin aksiye Şirnex’in Basa (Güçlükonak) ilçesine bağlı Kêrxwer köyünde doğduğunu söylüyor. Mendeş, Xan’la ilgili bilinen birçok yanlışa ışık tuttuğunu ifade etti. Xan’ın Bağdat’ta hemşerisi olan sanatçı Elmas Xan’ın evinde kaldığı ve orada Mihemed Arif Cizrawî, Hasan Cizrawî, Nesrîn Şirnexî ve Saîd Axayê Cizirî ile tanıştığı aktaran Mendeş, Meryem Xan’ın “Hêlî Delal” stranından yola çıkarak yaşam hikayesini araştırmaya başladığını ve stranda geçen Alîyê Remo ailesinin izlerine ulaşmak için araştırmalar yaparken, ailenin Kerboran’ın Çêlga Elîyê Remo köyünde yaşadığını buldu. Serüvene bu şekilde başlayan Mendeş, kitabında 2017 yılında Xan’ın üvey kızı olan Hecî Ferxê ve köyde onu tanıyan herkesle bir bir görüştüğünü anlatıyor.
‘Meryemok’ diye hitap ediliyor
Mendeş, gazeteci refleksiyle Meryem Xan’ın yaşam öyküsünü dinlediği Êlî Delal stranından esinlenerek araştırdığını belirterek, Meryen Xan’a “Meryemok” diye hitap ettiklerini söyledi. Araştırmasının ardından Meryem Xan’ın gerçek hikayesini bulduğunu söyleyen Mende, “Meryem Xan’ın yazıldığı gibi bir öyküsü yoktu. Gerçeği bulup yazdığım için çok mutluyum” diyor.
Dengbêjlik yaşamı olur
Mendeş, evlendikten sonra eşinin dengbejlik yapmasını kabul etmediğini ve Meryem Xan’ın bundan rahatsız olduğunu söyler. Mendeş, şiddet görmeye başlayan Meryem Xan’ın Musul’a geçtiğini ve Arap bir pilotla evlendiğini ancak onun da kısa süre sonra yaşamını yitirdiğini söylüyor.
Birkaç yıl Musul’da kaldıktan sonra bir grup İngiliz’in Bağdat’a geldiğini dengbêjlerin sesini kaydettiğini duyduğunu söyleyen Mendeş, “Bağdat’a gider ve hemşerisi Elmas Xan’ın evinde kaldır. Orada, Mihemed Arif Cizrawî, Hasan Cizrawî, Nesrîn Şirnexî ve Saîd Axayê Cizirî ile tanışır. Bağdat’ta büyük dengêjlerin yer aldığı divanlara çıkar ve sesi dilden dile dolaşır. 1930’ların sonlarına doğru ilk plakını çıkarır. Soranî lehçesinde ki ilk plak ise Dayika Cemal’dir” ifadelerini kullanıyor.
Kürtçe’nin varlık yokluk meselesi
Bu hikayeyi yazmayı bir sorumluluk olarak hissettiğini dile getiren Mendeş, “Ben bu kitabı yazmaya mecbur kaldım. O zamanlar dengbêjî yapmak bu kadar zorken, Meryem Xan bütün zorlukları aştı ve dengbêjliği sürdürdü. Dengbêjlik aynı zamanda Kürtçenin varlık ve yokluk meselesidir. O yüzden dengbêjliğin kıymetini bilmemiz gerekir” dedi.
Meryen Xan’ı tanımamak
Mendeş, bir asırdır Meryem Xan’ın yaşam öyküsünün yanlış yazılmasını eleştirerek, “Aslında Meryem Xan’ı tanımamak, o değerlere sahip çıkmadığımızın göstergesidir. Eğer bizler sahip çıksaydık, Meryem Xan’ın Dêrgûl’den olmadığını bilirdik” şeklinde konuştu.
ŞIRNEX