İHD Amed Şubesi, 20 Eylül Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla hazırladığı raporu paylaştı. Raporda, 132 çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiği, 385 çocuğun da yaralandığını açıkladı
İnsan Hakları Amed Şubesi, 20 Eylül Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla hazırladığı “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2017-2021 Yılları Arası Çocuk Haklarına Yönelik İhlalleri Raporu”nu düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
Şube binasında düzenlenen toplantıda konuşan İHD Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun, “Bu ihlallerin sebeplerini anlamak ve sebep olan politikaların değiştirilmesi ile çocuk hak odaklı politikaların geliştirilmesi için önerilerimizi sunuyoruz. Bütün bu çatışmalı ve şiddet ortamına cezasızlık politikası da eklenince raporumuzda en az tespit edebildiğimiz kadarıyla ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu ihlallerin temel sebeplerinden olan Kürt meselesi bağlamındaki şiddet ve çatışma ortamının sonlandırılması, barışçıl hak odaklı çocuk haklarını özne kılan bir politikanın sergilenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Güvenlikçi politikalarla sistematik ihlal
İHD Çocuk Komisyonu üyesi Eylül Özgültekin ise, hazırlanan raporu açıkladı. Özgültekin, Türkiye’de anadili Türkçe olmayan çocukların eğitim, ifade özgürlüğü ve kendi kültürünü yaşatma haklarının kullanımının engellendiğine dikkati çekti.
Savaşlar ve şiddet ortamı nedeniyle çocukların başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hakları ihlal edildiğini belirten Özgültekin, çatışmaların yerleşim alanlarına sıçramasıyla birlikte, çocukların silahlı şiddetin hedefi olduğunu, patlayıcılar ile yaralandığını söyledi. Devletin aşırı güvenlikçi politikalarıyla birlikte çoklu hak ihlallerinin sistematik bir biçimde gerçekleştiğini de kaydeden Özgültekin, bu durumdan en fazla etkilenen gruplar arasında ise çocukların olduğunu ifade etti.
Yaşam hakkı ihlalleri
Raporlarını, yapılan başvurular ve medya izleme/tarama verileri üzerinden oluşturduklarını paylaşan Özgültekin, 2017-2021 yılları arasında meydana gelen çocuklara yönelik hak ihlallerini şu şekilde sıraladı: “Bölge kentlerinde yaşanan silahlı çatışmalar sırasında 2 çocuk yaşamını yitirmiş 1 çocuk ise yaralanmıştır. Yargısız infaz polis ve jandarma tarafından öldürülen ve yaralanmalar sonucu 2 çocuk yaşamını yitirmiş, 5 çocuk ağır şekilde yaralanmıştır. Bombalı eylem saldırıları sırasında 4 çocuk yaşamını yitirmiştir. Mayın ve sahipsiz bırakılan patlayıcılar sonucu 13 çocuk yaşamını yitirmiş, 26 çocuk ise ağır şekilde yaralanmıştır. İhmal sonucu, 19 çocuk yaşamını yitirmiş, 265 çocuk ise çeşitli şekillerde yaralanmıştır. Bu kategoride en dikkat çekici istatistik kolluk görevlilerinin kullandığı zırhlı resmi sivil araçların karıştığı 20 olay sonucunda 12 çocuk yaşamını yitirmiş, 12 çocuk ağır şekilde yaralanmıştır.”
Şüpheli ölümler ve istismar
Kurdistan’da 26 çocuğun şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini kaydeden Özgültekin, “Kürdistan’da intihar sonucu 30 çocuk yaşamını yitirmiş, 11 çocuk intihar teşebbüsünde bulunmuştur. Çocuk intiharları en çok Diyarbakır, Şırnak, Urfa, ve Van’da yaşanmıştır. Aile içi şiddet sonucu 16 çocuk yaşamını yitirmiş, 50 çocuk ise yaralanmıştır. 43 çocuk aile içinde cinsel istismara maruz kalmış, 6 çocuk kaçırılmış alıkonulmuştur. Toplumsal alanda şiddet sonucu 20 çocuk yaşamını yitirmiş, 27 çocuk ise yaralanmıştır. 613 çocuk toplumsal alanda cinsel istismara maruz kalmış, 17 çocuk kaçırılarak alıkonulmuştur. 5 çocuk fuhuş yapmaya zorlanmıştır” bilgilerini paylaştı.
157 çocuğa gözaltı
Raporda çocukların özgürlüğü ve güvenliğine yönelik ihlallere işaret eden Özgültekin, Kurdistan’da 157 çocuğun gözaltına alındığına işaret ederek, “14 çocuk tutuklanmıştır. Gözaltında 29, hapishanelerde 8 ve gözaltı yerleri dışında 34 olmak üzere en az 71 çocuk işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Okullarda en az 6 çocuk şiddete maruz kalmıştır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 12 Haziran 2022 tarihinde yayınladığı 2013-2021 çocuk işçiliği raporu verilerine göre bölge kentlerinde en az 176 işçi çocuk yaşamını yitirmiştir. Türkiye geneli ve bölgede işçi çocukların en çok yaşamını yitirdiği iller Urfa ve Antep olduğu tespit edilmiştir” diye açıkladı.
Özgültekin, 2017 ile 2021 yılları arasında Kurdistan’da toplam 132 çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiğini, 385 çocuğun da yaralandığını paylaştı.
Alınması gereken önlemler
Çocukların yaşam haklarına yönelik ihlallerin önüne geçilmesi için barışçıl politikaların yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Özgültekin, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Kara mayınları ve yerleşim yerlerine bırakılan patlayıcı maddelerin sebep olduğu ihlallerin tekrarlanmaması amacıyla, OTTOWA sözleşmesinin yüklediği sorumlulukları yerine getirilmelidir. Zırhlı araçların yerleşim yerlerinde kullanımının yasaklanması, bu araçların neden olduğu ihlallerin hukuki-idari denetiminin tüm boyutları ile sağlanarak etkin bir soruşturma evresi geçirmesi gerekmektedir. Çocuk hak ihlali faillerinin taşıdıkları kimliklerden bağımsız olarak haklarında ivedi, etkin ve adil bir yargılama yapılmalı, çocuklar açısından onarıcı adaletin sağlanması ile yaşanacak benzer ihlallerin önüne geçilmelidir. Çocukların eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma ve kendi dilini özgürce kullanma haklarını içeren Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair sözleşmenin 17-18-30. Maddelerindeki çekinceleri bir an önce kaldırılmalı, çocukların kendi dillerinde gelişmesi için uluslararası standart yakalanmalıdır. Cinsel istismarın önlenmesi için öncelikle Lanzarote Sözleşmesinin gereği yerine getirilmeli, okullarda cinsel eğitim ve cinsel istismardan korunma eğitimleri ders programlarına eklenmelidir. Çocukların gözaltında, gözaltı yerleri dışında ve hapishanelerde maruz kaldığı işkence ve kötü muamele açısından idari ve adli soruşturmalar yürütülmelidir.”
AMED / MA