Mirabal kardeşlerden Minerva Mirabal’in kızı Minou Mirabal, Mirabal Kardeşlerin davasının ‘her daim canlı olduğunu’ söyledi ve kadınlara ‘Durmak yok, geri adım atmaya niyetimiz yok’ mesajını verdi
Mirabal Kardeşler olarak bilinen Patria, Minerva ve María Teresa Mirabal, 1961 yılında Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı verdikleri mücadeleden kaynaklı katledildi.
Mirabal Kardeşlerin katledildiği 25 Kasım, 1999 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. O günden bu yana kadınlar, dünyanın dört bir tarafında 25 Kasımlarda alanlara çıkarak erkek-devlet şiddetine karşı direnişi örüyor.
25 Kasım’ın sembollerinden Minerva Mirabal’in kızı Minou Mirabal, gelişen kadın direnişine ilişkin JINNEWS’ten Gülistan Dursun ve Melek Avcı’a değerlendirmelerde bulundu.
Dünyaya ilham kaynağı
Mirabal Kardeşlerin kadınlara ilham kaynağı olduğunu belirten Mirabal, “Dominik Cumhuriyeti’nde gerçekleşen bu olaylar silsilesine baktığımız zaman siyasi bir mücadele görüyoruz ama arkasında bir sevgi var. Sevgiden kaynaklı bir fedakarlık var. Ve burada bir adanın parçası olan Dominik Cumhuriyeti coğrafik noktalara çok uzakta yer alan bir ülke. Ancak getirdikleri farkındalık tüm ülkede, Latin Amerika’da ve dünyanın her noktasına taşıdıkları bu güç ve ilham sebebi olan hikayenin parçası olmaktan gurur duyuyorum. Baktığınızda dünyadaki tüm insan hakları ve demokrasinin inşa edilmesi için insanlığın ana mücadelesini bu konuların oluşturduğunu biliyoruz. Ve işte tam da bu yüzden Mirabal Kardeşler ve davaları her daim canlı” yorumu yaptı.
Kıvılcımla başlayan hareket
Kürt kadın Jîna Emînî sonrası “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle şekillenen isyan hakkında da konuşan Mirabal, İran rejiminin kadınları ne derece “istismar” ettiğine bütün dünyanın açık bir şekilde şahit olduğunu söyledi.
Mirabal, devamında da şöyle konuştu: “Kadınların seslerini duyuracakları mecranın dışarısı, caddeler ve sokaklar olduğunu vurgulamak isterim. Asla sokaklardaki görünürlüklerinden taviz vermesinler. Davalarından bir adım geri durmalarını, asla vazgeçmeden devam etmeleri gerektiğini düşünüyorum. İki ay önce böyle bir hareket düşünülemezdi. Böylesine başlatılan bir kıvılcım ile bir kadının attığı diğer adımla nice kitleleri harekete geçirdi. Böylesi bir hareket sadece İran rejimine karşı değil, bütün dünyada bir farkındalık hareketi başlattı. Biz de onlara desteğimizi, yardım elimizi onlardan çekmemeliyiz. Ve küçücük bir kıvılcım ile başlayan hareket nasıl bir ivme kazanıyor bunu da görüyoruz. Bu da bize kelebek etkisini hatırlatmalı. Bir kelebeğin kanatlarını çırpması nasıl büyük bir etki yarattığını bir kez daha hatırlattı.”
Geri adım atmayacağız
Mirabal, devamında “Çünkü bizler nüfusun yüzde 50’sini oluşturan ve göz ardı edilemeyecek kadar bir yoğunluktayız. Son akımlardan önce küçük küçük akımlar, direnişler vardı. Ancak git gide bu farklı noktalarda birbirinden kopuk olarak ilerlemekte olan hareketlerin birleşip daha da güçlü bir şekilde amacımıza ulaştıracak şekilde giderek güçlenerek devam edeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu. Mirabal, bütün kadınlara şu ifadeler ile seslendi: “Durmak yok, geri adım atmaya niyetimiz yok. Sesimizi duyuracağımıza olan inancım tam.”
HABER MERKEZİ