Pazar günü yaşanan bombalı saldırı için yazılı açıklama yapan DİB, meselenin herkesin can güvenliği olduğunu belirterek, ortak güç çağrısı yaptı
İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım’da yaşanan bombalı saldırıya ilişkin Demokrasi İçin Birlik (DİB), yazılı bir açıklama yaptı. Saldırının 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 sürecini hatırlatmasının acı olduğu vurgulanan açıklamada, “Toplumun hafızasında 7 Haziran -1 Kasım 2015 süreci canlılığını korumaktadır ”denildi.
“Acı ve vahim olan iktidarın, ülkeye daha nelere mal olacağı bilinemeyen Suriye’deki gayri meşru savaşçı ve saldırgan politikasıdır” denilen açıklamada, “Kara parayla beslenen cihatçı çetelerle kurulan karanlık ilişkidir. Vahim olan iktidarın yayın yasağı getirerek sosyal medyaya erişimi de engellemesinin saldırının nasıl ve kim/kimler tarafından yapıldığını karartmaya hizmet etmesidir. Bu tutum can kayıplarına rağmen iktidarın bu saldırıyı nasıl kullanmak istediğini de ortaya koymaktadır” diye ifade edildi.
Sorun sadece sandık güvenliği değil
Artık seçim güvenliğinin sandık güvenliğine indirgenemeyeceğinin vurgulandığı açıklamanın devamında, “Halka kurtuluş olarak sandığı gösterenlerin böyle bir seçim sürecinde o sandıktan halk için hiçbir hayırlı sonuç çıkmayacağını artık anlaması gerekir. Bütün muhalefet güçlerinin ülkemizi felakete sürükleyen savaş politikalarına karşı tutum alması aynı zamanda bir seçim güvenliği sorunudur” denildi.
Ortak güç çağrısı
Saldırının aydınlatılmasının ülkenin geleceği açısından önemli olduğu vurgulanan açıklamada, “Cihatçı çetelerle ilgili iddialar açığa çıkarılmalıdır. 10 Ekim katliamından sonra konuşmayanlar konuşmalıdır. Yoksa bırakalım seçim güvenliğini hiç kimsenin can güvenliğinden bile söz edilemez. Bütün emek ve demokrasi güçlerine çağrımız, savaş ve operasyonlara, halka yönelik saldırılara karşı ortak güçle alanlarda olmaktır” denildi.
HABER MERKEZİ