2053 yılında ‘sıfır emisyon’ hedefi olan Türkiye, 47. sıraya düştü. Enerji ve İklim Uzmanı Algedik, ‘Sıfır emisyon hedefinin Türkiye’de karşılığı yok’ dedi
Mısır’da yapılan 27’nci Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraftar Konferansı’nda, Germanwatch, NewClimate Institue ve CAN Internatiol dünya çapında en fazla sera gazı salan 59 ülkenin yer aldığı İklim Değişikliği Performans Endeksi (CCPI) yayınlandı. Endekste 6 sıra geriye düşen Türkiye, 47’nci sıraya geriledi. Bunun yanı sıra Türkiye’de 2022 yılı boyunca ekolojik tahribat yaratan ve iklim değişikliğini hızlandıran pek çok uygulama yürütüldü.
Şirnex’te bulunan Cudi Dağı’nda 7 aylık bir süre içerisinde ormanlık alanın yüzde 7’si yok edildi. Bunun yanı sıra Mersin Akkuyu ve Sinop Abalı’da Nükleer Güç Santralleri’nin kurulması için çalışmalar sürdürülüyor. Öte yandan, iktidarın politikaları nedeniyle ülkenin dört bir yanında ağaçlar sürekli katlediliyor ya da orman yangınlarına tebir alınmıyor. Birçok yer ‘millet bahçesi’ iddiasıyla betona gömülüyor.
Enerji ve İklim Uzmanı Önder Algedik, Türkiye’nin enerji politikalarını ve iklim endeksi karnesini Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Yüsra Batıhan değerlendirdi.
Söylemin karşılığı yok
Aldegik, açıklanan raporda 47. sıraya gerilemesinin halihazırda kötü olan iklim politikalarının daha kötü hale geldiğinin altını çizdi. Algedik, “Türkiye bir süredir ‘2053 yılında sıfır emisyon hedefimiz var’ söylemini satıyor. Bu söylemin hiçbir karşılığı, resmî belgesi yok. Bu raporda, Türkiye’nin iklim ve değişim politikalarıyla söylemi arasındaki fark karşılığını buldu” diye belirtti.
Emisyonu sıfırlamak mümkün değil
2053 yılına kadar Türkiye’de emisyon oranını arttıracağını ve bugünden daha kötü hale getireceğini belirten Algedik, “Emisyon dediğimiz şeyin kaynağı dökülen asfalt, beton ve kesilen ağaç. Biz bunları yaptıkça, 40 yıl sonranın emisyonun besliyoruz. Böyle olduğu sürece de emisyonu sıfırlamamız mümkün değil” dedi.
Ulaşım, binalar, elektrik üretimi…
Türkiye’nin iklim ve enerji politikalarında çok kötü, yenilebilir enerji politikalarınnın da iyi olmadığını söyleyen Algedik, “Asfalt yoluyla petrol tüketiminin artması, kentleşme yoluyla hem çimento kaynaklı emisyonların hem de konut ve binalardaki fosil yakıt tüketiminin artması çok önemli amiral gemileri olarak gözüküyor. Dolayısıyla Türkiye’de emisyonunu kötüleşmesinin sebebi ulaşım, binalar ve elektrik üretimidir” ifadelerini kullandı. ANKARA
İklim krizi hızlandırılıyor
Türkiye’deki ekolojik yıkımın madencilik sektöründe kendisini gösterdiğine dikkat çeken Algedik, “40-50 milyon ton da petrol yakıyoruz, 40-50 metre küp gaz yakıyoruz, dünyadan 40 milyon ton kömür ithal ediyor, 110 milyon tondan fazla kömür yakıyoruz. Bunların sonucunda da 400 milyon tondan fazla karbondioksit salıyoruz. Buna Anadolu’nun canı dayanmaz. Türkiye iklim değişikliğini hızlandırmak için elinden geleni yapıyor” dedi.
70’den fazla çöp yakma tesisi
Türkiye’nin Avrupa’da kendi çöpünü yakan en büyük tesise sahip olduğunu söyleyen Algedik, Türkiye’de bir yılda 5 milyon tona yakın çöpün yakıldığını aktardı. Algedik, Türkiye’de iklimin ve doğanın karşılığı yok, kimse umursamıyor. Ormanlar yanıyor, ağaçlar kesiliyor ama biz İngiltere’nin çöplerini konuşup kendi yaktığımız çöpleri konuşmuyoruz. Türkiye’de çöp yakılan tesis sayısını bile bilmiyoruz ama 70’den fazla çöp yakma tesisi var” dedi.