25 Kasım çalışmaları için basın açıklaması yapan HDP Kadın Meclisi, açıklamasında ‘Bizlere sokakları dar etmek isteyenlere karşı hep birlikte örgütlü gücümüzü gösterme zamanı’ dedi
HDP Kadın Meclisi İzmir’de düzenlediği basın açıklaması ile 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü çalışmalarının startını verdi.
Açıklamaya SYKP, DBP, ESP, Yeşil Sol Kadınlar, Barış Anneleri, Direnişin Renkleri, DAD Kadın Meclisi, Anyakay-Der, Mor Dayanışma, TJA, Ege Tuhay-Der, Kampüs Cadıları, İzmir Özgür Öğrenci İnisiyatifi, Özgür Baretliler, MMO İzmir de destek verdi.
Kadın Meclisi adına açıklamanın Türkçesini okuyan Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Kelebekler olarak bilinen Mirabel Kardeşlerin katledildiği gün olan 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kabul edildi. Dünyanın dört bir yanından kadınlar, erkek-devlet şiddetine, ataerkiye, savaşa, yoksulluğa karşı alanları doldurarak isyanlarını haykırıyor. Bugün bu isyan, İran sokaklarında Jina, Şili’de Las Tesis, Meksika’da Ni Una Menos, Kürdistan ve Ortadoğu’da ‘jin jiyan azadî’ oldu. Bir kartopu gibi gittikçe büyüyen kadın mücadelesi, tüm engellere karşı dayanışma içinde mücadelesini dünyanın dört bir yanında sürdürüyor ve sürdürmeye devam edecek” dedi.
Bütün kadınlara selam olsun
Metinde katledilen ve direnen kadınlara selam yollanırken, “Nagihan’ın kalemini yere düşürmeyenlere, selam olsun ömrünü barış ve özgürlük mücadelesine adayan Aysel Doğan’a, selam olsun Deniz Poyraz olup sokaklara akan kadınlara, selam olsun baskı ve zulme rağmen gerçekleri dile getirmekten korkmayan Şebnem Korur Fincancı’ya, selam olsun zindanlarda direnen Figen’e, Leyla’ya, Ayşe’ye, Gültan’a, Sabahat’e, Ayla’ya ve tüm kadın yoldaşlarımıza, selam olsun, ‘ekmek, adalet, özgürlük, eşitlik’ mücadelesi veren kadınlara, selam olsun ‘Kelebek’ olup özgürleşen bütün kadınlara” denildi.
Sözleşmeyi kaldıranlar yargılansın
“Geçtiğimiz yıl Kasım ayından şimdiye kadar en az 335 kadın erkekler tarafından katledildi, bu iktidarın politikalarından bağımsız değildir. En az 223 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. 2008’den bugüne katledilen kadın sayısı en az 4200. Katliam halini alan bu veriler iktidarın politikalarının sonucudur. İktidar erkek şiddetine karşı önlem alacağına İstanbul Sözleşmesinden geri çekilme kararı alıyor. ‘İstanbul Sözleşmesi Bizimdir’ diyen kadınlara soruşturma açıyor. Asıl soruşturulması gerekenler, hesap vermesi gerekenler kadınları korumayan yasalara imza atanlar, asıl soruşturulması gerekenler İstanbul Sözleşmesinden geri çekilme kararı alanlardı” denilen açıklamada, kadınların yasal düzenlemelerde ve yok edildiği belirtildi.
Savaş değil kadın bütçesi oluşturacağız
“Erkek egemen AKP iktidarının bahsettiği aile kadınlar için erkek şiddetidir, kadını erkeğe bağımlı hale getirmek, kamusal alandan uzaklaştırmak, daha çok bakım yükümlülüğü altında ezmek demek, LGBTİ+ düşmanlığını daha fazla körüklemek demektir. İktidara şunu söylüyoruz: Kadınlar evlere hapsolmayacak. Alanlar bizim. Sokaklar bizim. Meydanlar bizim” denilen açıklamada, hazırlıkları devam eden bütçeye de değinilerek, “Savaş bütçesi ile ayakta kalmaya çalışanlar şunu bilsin ki; kadın bütçesini yine biz kadınlar oluşturacağız. Aileye sıkıştırdığınız bakanlığı değil, Kadın Bakanlığını en güzel şekliyle, en kısa zamanda biz kuracağız!” denildi.
Örgütlü gücümüzü gösterme zamanı
“İktidar, savaşı ve tecrit politikasını kendi ayakta kalabilmek için politikaları giderek derinleşiyor. İmralı’da uygulanan tecridin en ağırı bugün bir yönetim biçimi olarak başta cezaevlerinde olmak üzene topluma dayatılıyor” denilen açıklama, son olarak, “Faşizme karşı jiyan olup umudu büyütüyoruz. Bizleri yok sayanlara karşı ‘hayır’ımızı yükseltiyoruz. Sevgili kadınlar, bizlere sokakları dar etmek isteyenlere karşı hep birlikte örgütlü gücümüzü gösterme zamanı! Biz kadınlar değiştireceğiz! Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi kazanacak. Jin, jiyan, azadî” denildi.
HABER MERKEZİ