Av. Çelebi, Leyla Güven’e verilen cezasının gerekçelerinin hukuki olmadığını söyledi
Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’e 21 Aralık 2020 tarihinde “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 14 yıl 3 ay, 2 kez “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla da ayrı ayrı 4’er yıl hapis cezası verdi. Güven hakkında verilen toplam 22 yıl 3 ay hapis cezasının gerekçesinde, ideolojik yoruma girilerek, Güven’in savunduğu anaerkil toplum düzenine dair, “insan soyunun kökünün anneden geldiğinin savunulması inkar içerikli, derinlikten yoksun, nefret yaratan içerik” olarak yorumlandı.
İkinci kararın gerekçesi
Aynı mahkeme, 17 Ekim’de Güven’e 3 ayrı “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla toplamda 11 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme, ikinci kararının gerekçesinde ise, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına dair, “PYD/YPG 13 Kasım 2013’de özerklik ilan ederek Türkiye sınır hattında Kuzey Irak benzeri yeni bir Kürt özerk bölgesi şekillendirmeye girişmiştir” değerlendirmesinde bulundu. Mahkeme, Güven’in “YPG lehine saf tuttuğu”, konuşmalarıyla “Türkiye’nin temsil ettiği temel değerlere” saldırarak, meydan okuduğunu ileri sürdü. Mahkeme, Güven’in yaptığı konuşmaları milletvekili sıfatıyla yapmasını da “yasama dokunulmazlığı” içinde değerlendirmeyerek, cezada artırım nedeni saydı.
‘Sözde’ gerekçeli karar
Mahkemenin gerekçeli kararını değerlendiren Güven’in avukatı Serdar Çelebi, her iki davada da reddi hakim talebinde bulunduklarına işaret ederek, “Bu gerekçeli kararda aslında bizim önceki taleplerimizin ne kadar yerinde ve haklı olduğunu, eylemlerin yargılanmasından ziyade Sayın Güven’in kişiliği, siyaseti, geçmişi ve çalışmalarının tamamının yargılanma konusunun yapıldığı, oradan edinilen bir kanaatle cezanın verildiği ortaya çıktı” dedi. Mahkemenin Güven’in tecride karşı girdiği açlık grevini “sözde” olarak nitelediğine dikkati çeken Çelebi, “Müvekkil açlık grevine girdi, neredeyse açlıktan ölecekti. Açlık grevini ‘sözde’ nitelemesi hukuki değil, bir mahkemenin yapmaması gereken bir durum. Gerekçeyi, hukuki metin olmaktan çıkarır” diye konuştu.
Geçmişi yargılandı
Gerekçeli kararda Güven’e daha önce “örgüt üyeliğinden” verilen hapis cezasına atıfta bulunulduğunu aktaran Çelebi, “Müvekkilin daha önce yargılandığı dosyalara atıf yapmak suretiyle, ‘Zaten kendisi örgüt üyesi, bunu bilinçli yapıyor, bu niyetle söylemiş’ demek, eylemin kendisini değil, kişiliğini, siyasi geçmişini ve siyasi faaliyetlerini yargılama konusu yapmak olur. Bunun da hukuksal literatürde bir karşılığı yok” şeklinde konuştu.
Cezanın gerekçesinin “acil toplumsal bir ihtiyaç olmasına” dayandırıldığına dikkati çeken Çelebi, “Acil toplumsal ihtiyaç nedir? Çok muğlak bir şey. Şu anda ‘Acil toplumsal ihtiyaç nedir?’ denilse, ben ekonomi derim. Dolayısıyla acil bir ihtiyaç neye göre belirlenmiş, nasıl belirlenmiş? Bir kamuoyu araştırması mı yapılmış?” dedi.
AMED