33. Ankara Film Festivali, gerçekleştirilen ödül töreniyle sona erdi. İktidar tarafından ödülünü Fincancı’ya ithaf ettiği için linç edilen Özcan Alper, ‘Sanat ve filmler politiktir’ dedi
33. Ankara Film Festivali gerçekleştirilen ödül töreniyle sona erdi. CerModern’de gerçekleşen kapanışta, Ulusal Uzun, Kısa ve Belgesel Film Yarışması’nın kazananlarının yanı sıra Proje Geliştirme ile VEKAM Ödülleri de sahiplerini buldu. Ulusal Uzun Film Yarışması’nda Emin Alper’den Kurak Günler ve Özcan Alper’den Karanlık Gece’nin başat dallarda ödüllendirildiği bir kazanan tablosu ortaya çıktı.
Filmlerimiz ezilenlerin yanında
“Karanlık Gece” filmiyle “En İyi Yönetmen” ödülüne değer görülen Özcan Alper Boğaziçi Film Festivali’nde yaşanan linç kampanyasının ardından ilk kez konuştu. Sinema sektöründeki dayanışmanın önemine vurgu yapan Alper, sanat ve siyasetin ayrı değerlendirilemeyeceğini söyledi. “Sanat ve filmler politiktir. Absürt olan bunu tartışmak. Filmlerimizde her zaman güçlülerin, iktidarların, çoğunlukların yanında değil ezilenlerin, adalet arayanların, sesi duyulmayanların ve ötekilerin yanında olduk” diye konuştu. Bu yıl Murat Özer anısına verilen SİYAD En İyi Film Ödülü ve Jüri Özel Ödülü de Karanlık Gece’nin oldu.
Alper, Boğaziçi Film Festivali’nde ödülünü tutuklanan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ithaf etmişti, ardından iktidara yakın isimler Alper için linç kampanyası başlatmıştı.
Gezi unutulmadı
Kurak Günler filmi ile “En İyi Kurgu Ödülü’nü Eytan İpeker’le paylaşan Özcan Vardar, konuşmasında Gezi Direnişi nedeniyle tutuklanan yapımcı Çiğdem Mater’e, beş aydır cezaevinde olan Erhan Örs ve Boğaziçi Direnişi’ne vurgu yaptı. Vardar, “Çiğdem Mater hiç çekilmemiş bir belgeselin yapımcısı olduğu gerekçesiyle aylardır cezaevinde. Bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını bekliyorum. Benzer bir şekilde kurgucu meslektaşım Erhan Örs, sadece bir belgeselde kurguculuk mesleğini icra ettiği için beş aydır tutuklu. Onun da en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmasını bekliyoruz” dedi.
İSTANBUL