Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Sünnileri kontrol altına almak için kurulduğunu hatırlatan HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın da Aleviliği kontrol etme hamlesi olduğunu söyledi
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 9 Kasım’da gece yarısı kararnamesinin Resmi Gazete’de yayınlamasıyla Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulmasına yönelik tepkiler sürüyor. Alevi kurum ve temsilcileri cephesinden kabul görmeyen Cemevi Başkanlığı, “Toplumsal inancın kültürel ögeye dönüşümü” olarak değerlendiriliyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili ve Alevi Bektaşi Federasyonu kurucularından Ali Kenanoğlu, Cemevi Başkanlığı’nın kurulma amacını değerlendirdi. Erdoğan’ın Şah Kulu Dergâhı ziyareti sırasında cemevlerinin bir başkanlığa bağlanacağı ve çeşitli hizmetlerin bu başkanlık üzerinden yürütüleceği yönünde açıklamasını hatırlatan Kenanoğlu, “Bununla ilgili bir yasa geldi ve komisyonda görüşüldü. Fakat bu yasa içerisinde başkanlık kurulması yoktu. Biz de bunu Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı’na sorduğumuzda, kendisi bunun için bir yasaya ihtiyaç olmadığını ve kararname ile Cumhurbaşkanı’nın yetkisinde olan bir konu olduğunu söyledi” dedi.
‘Tartışmaların önü kesildi’
Başkanlığın yasa görüşmeleri sonrası Resmi Gazete’de yayınlanması ile aynı gün içerisinde kurulması yönünde bir öngörüleri olduğunu ifade eden Kenanoğlu, “Ancak salı günü yasaya dair Meclis görüşmeleri sürerken, örgütlü Alevilerin yüzde 97’sini temsil eden kurumların temsilcileri Meclis önünde bir eylem yaptılar. Bu yasayı bir ‘darbe yasası’ olarak tanımlayıp ‘geri çekin’ çağrısı yaptılar. O gün yoğun Meclis’te bu yasa çok yoğun bir biçimde tartışıldı. Aynı gece tam da bu tartışmaların önünü kesmek için birdenbire kararname yayınlandı ve sabaha karşı başkanlığın kurulduğunu gördük” dedi.
Bu yasa ile ilgili CHP ve HDP’nin Meclis’te direnme ve İç Tüzük’teki haklarını kullanma kararları olduğunu hatırlatan Kenanoğlu, “Bir taraftan da Alevi kurumlarının eylemsellik kararı vardı. Bunları durdurabilmek için o gece bu kararname getirildi” diye belirtti.
Başkanlık ‘Alevi Diyaneti’dir
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana “makbul vatandaş” tanımı yaratıldığına dikkat çeken Kenanoğlu, bu tanımın Sünni-Türk üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Kenanoğlu, şöyle devam etti: “Bunun dışındaki bütün kimlikleri ve inançları yok saydılar ve bunlara yönelik bir asimilasyon, inkar ve imha politikaları uyguladılar. Kıyımdan ve yıkımdan geçirdiler. Gelinen noktada Alevilerin uzun yıllardır süren hem uluslararası hukukta hem iç hukukta hem de eylemler ve mitingler gibi alanlarda demokratik tepkilerini güçlendirmesi sayesinde artık devlet Alevileri görmezden gelemedi. Öyleyse düşündüler ki 1935’te Diyanet İşleri Başkanlığı Sünni kesimi nasıl kontrol altına almak için kurulduysa, bugün de bu Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Aleviliği kontrol etme hamlesine başladılar. ‘Aleviliği inkar edemeyiz ama bunların nasıl olması gerektiğine biz karar vereceğiz’ aşamasına geldiler. Bu başkanlık bizim açımızdan bir Alevi Diyaneti’dir. Bu kurum devletin resmi Aleviliğini üretecek ve makbul Alevi yaratılmış olacak.”
Giderayak AKP’ye yaptırılmak istendi
AKP’nin “Alevi hamlesini” bir seçim stratejisi olarak görmediğini aktaran Kenanoğlu, AKP’nin Alevilerden neredeyse hiç oy alamadığının altını çizdi ve “Devlet aklı ve tekçi zihniyet, Aleviliği kontrol altına alma hamlesini Cumhuriyet’in ilk yüzyılının sonunda AKP’ye giderayak yaptırmak istedi, çünkü bunu CHP’ye yaptıramaz. CHP yapsaydı, İslami çevreler tarafından kıyamet kopardı. Yine de AKP bunun propagandasını seçimde kendince kullanacaktır” dedi. Aleviliğin “kültür ve turizm ögesi” olarak değerlendirildiğini dile getiren Kenanoğlu, son olarak bu anlayışın tekçi zihniyet ile bağdaşık olduğuna vurgu yaptı.
Kaynak: Fırat Can Arslan / Ankara-MA