BM Raportörleri, TTB Başkanı Fincancı’nın tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamada, Fincancı ve siyasi amaçlarla gözaltına alınan diğer sivil toplum aktörlerinin derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı
Birleşmiş Milletler’in (BM) İnsan Hakları Raportörleri, Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarına ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasına ilişkin açıklama yaptı.
İşkence vakalarının soruşturulması ve belgelenmesine ilişkin referans standartlarının (İstanbul Protokolü) geliştirilmesine yardımcı olan Fincancı’nın belirsiz gerekçelerle tutuklandığını belirten BM raportörleri, “Dr. Fincancı’nın tutuklanması, insan hakları savunucularını ve örgütlerini itibarsızlaştırmak ve hayati insan hakları ve tıbbi çalışmalarını kesintiye uğratmak için terörle mücadele yasalarını bilinçli bir şekilde uygulama modelinin bir parçası gibi görünüyor” dedi.
Raportörler, Fincancı da dahil olmak üzere Türkiye’deki sivil toplum aktörlerini sahte gerekçelerle taciz etmek, tutuklamak, gözaltına almak ve mahkum etmek için terörle mücadele mevzuatının ve diğer cezai hükümlerin kullanıldığı birçok vakayı belgelediklerini ifade etti.
‘Hukukun üstünlüğü baltalanıyor’
Raportörler, güvenli sivil alanı daraltmayı amaçlayan bu tür saldırıların hukukun üstünlüğünü baltaladığını ve temel özgürlüklere ve demokratik değerlere tecavüz ettiğini belirterek, “İnsan hakları savunucuları ve tıp pratisyenlerinin iktidara doğruyu söyleme yetenekleri korunmalıdır. İnsan hakları ihlallerini ortaya çıkarmadaki rolleri, demokratik toplumların temel taşlarından biridir ve bunun dışında ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarını kullanmak, uluslararası insan hakları hukuku kapsamında korunan haklardır” dedi.
Raportörler, Türk makamlarını Fincancı’yı ve siyasi amaçlarla gözaltına alınan diğer sivil toplum aktörlerini derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya, temel güvencelere erişimlerini sağlamaya çağırdı.
‘Taraf olduğunuz sözleşmelere uyun’
Türkiye’nin, 1988 yılında onayladığı İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne uyması çağrısı yapan raportörler, taraf devletlerin işkence ve benzeri kötü muamele, ilgili suçları soruşturmak ve kovuşturmakla yükümlü olduğu hatırlatıldı.Tutuklama ve hapsetme tehditleri, yargının sindirilmesi, psikolojik veya aşağılayıcı muamelenin endişeye neden olacağını kaydeden raportörler, Türkiye’nin 2003 yılında onayladığı ve keyfi tutuklamayı yasaklayan Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ne de taraf olduğunu hatırlattı.
Açıklamada, sonuç olarak “BM uzmanları bu davaya ilişkin görüşlerini Türkiye Hükümeti’ne bildirmiş ve yetkililerden Dr. Fincancı’nın ruh ve beden bütünlüğünün korunması ve başkalarının haklarını savunanların yargısal tacizine son verilmesi için ivedilikle geçici tedbirler alınmasını talep etmiştir” denildi.
İmzalayan raportörler
Açıklamada imzası bulunan BM İnsan Hakları uzmanları şunlar:
“İşkence ve Diğer Zalim, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Ceza Özel Raportörü Alice Jill Edwards, İnsan hakları savunucularının durumuna ilişkin Özel Raportör Mary Lawlor, Terörle Mücadelede İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması Özel Raportörü Fionnuala Ní Aoláin, Herkesin ulaşılabilir en yüksek standartta fiziksel ve zihinsel sağlıktan yararlanma hakkı konusunda Özel Raportör Tlaleng Mofokeng ve yargısız, yargısız veya keyfi infazlar konusunda Özel Raportör Morris Tidball-Binz.”
MA / Rüştü Demirkaya