Meltem Oktay *
Belçika eski devlet başkanı ve hukukçu Dr. Johan Vande Lanotte başkanlığındaki Van Steenbrugge Advocaten Hukuk Bürosu, Türk Devleti’nin Başur Kurdistan’da kimyasal silah kullandığına dair raporlar üzerine Kurdistan’da Kimyasal Silah Kullanımına Karşı Koalisyon adına BM Genel Sekreterliğine çağrı mektubu ile başvuruda bulundu. Yapılan başvuruda BM Genel Sekreterliği’nden üye devletlerden oluşacak bir Hakikat Araştırma Komisyonu ile, iddiaların ortadan kaldırılması istendi.
Türk başbakanı Erdoğan hakkında “işkence” ve “insanlığa karşı işlenmiş suçlar” kapsamında Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ve Magnitsky yasasına göre dosya hazırlayan Belçika’daki Van Steenbrugge Advocaten Hukuk Bürosu, kimyasal silah kullanımı için de harakete geçti. Hukuk bürosunun başkanlığını yapan Gent Üniversitesi Profesörü ve Belçika eski Devlet Başkanı Dr. Johan Vande Lanotte ve hukuk Bürosundan avukat Johan Heymans, Kürdistan’da Kimyasal Silah Kullanımına Karşı Koalisyon adına BM Genel Sekreterliğine, kimyasal silah kullanımına dair görüntüler ve raporlar üzerine başvuruda bulundu. Çağrı mektubu 7 Kasım’da BM Genel Sekreterliği’ne fax aracılığıyla gönderildi.
BM Genel Sekreterliği’ne başvuru
Mektupta BM Genel Sekreterliğine hitap edildi. Avukatlar Johan Vande Lanotte ve Johan Heymans imzalı başvuruda Kurdistan’da Kimyasal Silah Kullanımına Karşı Koalisyon’un Türkiye’nin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’nde belirtilen hükümleri ihlal ettiğini ve Türk devletinin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullanıp kullanmadığının açığa çıkması için inceleme yapılmasını talep ettiği belirtildi.
‘İddiaları netleştirmek için inceleme acil ve önemli’
Yazılan başvuru mektubunda “Bir araştırma komisyonu, o bölgede yaşayan Kürt nüfusunun dile getirdiği, ancak şimdiye kadar bağımsız bir soruşturmanın konusu olmayan iddiaları netleştirmek için son derece önemli ve acil olacaktır” denildi.
IPPNW’nin raporuna atıfta bulundu
Bu bağlamda Kurdistan’da Kimyasal Silah Kullanımına Karşı Koalisyon’un endişelerini dile getiren Uluslararası Nükleer Savaşı Önleme Doktorları IPPNW’nin raporuna atıfta bulunuldu. Ayrıca IPPNW’nin bağımsız uluslararası bir tıp grubu olduğu, 1985’de Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldüğü belirtilerek bağımsızlığına ve güvenilirliğine vurgu yapıldı.
Kanıtlar sıralandı
IPPNW’nin 2 üyesinin Eylül ayında Başur Kurdistan’da yaptığı inceleme ve hazırladığı rapora dikkat çekilen başvuruda şunlar belirtildi.
* Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kuzey Irak’ta PKK’ya yönelik bir askeri operasyon sırasında göz yaşartıcı gaz kullanıldığını TBMM’de açıkça kabul etmesi Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’nin açık ihlalidir.
*Türk Ordusu tarafından terk edilmiş bir bölgenin yakınında bulunan malzemenin, klasik bir kimyasal savaş ajanı olan kloru üretmek için kullanılabilecek hidroklorik asit ve çamaşır suyu için kaplar içermesi. Bu, yasadışı kimyasal silah kullanımının dolaylı kanıtıdır.
* Aynı yerde, kimyasal silahlara karşı koruyucu gaz maskesi kaplarının bulunması. Bu, yasadışı kimyasal silah kullanımının dolaylı kanıtıdır.
* Werxelê bölgesinde Temmuz 2022’de çekildiği iddia edilen ve Türk askerlerinin PKK savaşçıları tarafından kullanılan bir mağaranın yakınında el yapımı bir gaz pompalama cihazı hazırladığını gösteren bir video. Bu, yasadışı kimyasal silah kullanımının dolaylı kanıtıdır.
‘Sorumluluğun yerine getirilmesi gerek’
Belirtilen bu hususlar doğrultusunda uzmanların da raporları göz önünde bulundurularak, Başur Kurdistan’da gerçeğin açığa çıkması için sorumluluğun yerine getirilmesi sonucuna varıldığına işaret edildi.
‘Kimyasal silah kullanıldığı iddialarını ortadan kaldırın’
Mektubun devamında şunlar ifade edildi: “Bunların hiçbiri kimyasal silah kullanımının kesin bir kanıtı olmasa da, daha fazla bağımsız soruşturmayı garanti eder. Bölgeye uluslararası bir Hakikat Araştırma Komisyonu -örneğin OPCW veya BM Genel Sekreteri tarafından – bir kez ve herkes için onaylanması veya tamamen onaylanması için çağrıda bulunuyoruz. Bölgede kimyasal silah kullanıldığı iddialarını ortadan kaldırın.”
Başvuruda ayrıca IPPNW’nin raporunu doğrulayan açıklamalar yapan Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın inceleme yapılmasına dair yaptığı çağrı ardından tutuklandığı hatırlatıldı.
BM Genel Sekreterliği’ne çağrı
Son olarak Kurdistan’da Kimyasal Silah Kullanımına Karşı Koalisyon adına BM Genel Sekreterliğine çağrıda bulunuldu. “Bağlı ülkelerin Ekselanslarını bu talebi destekleyeceğini ve üye devletler arasında Kuzey Irak bölgesinde bir Hakikat Araştırma Komisyonu organize etmek isteyeceğini umuyoruz. Geçmişte bu tür bir talebe olumlu yanıt vermediğinin farkındayız. Yeterli gösterge bulunmadığı iddiası ve önceki bilgilerin iddia edilen sübjektif karakteri, bir Hakikat Araştırma Komisyonu organize etmek için bir engel olmuştur. Bugünkü durum farklıdır ve yukarıda belirtilen göstergeler artık göz ardı edilemez. Ancak bir Hakikat Araştırma Komisyonu nihayet gerçeği belirleyebilir ve bu bölgede tam olarak ne olduğunu ve son zamanlarda hangi silahların kullanıldığını belirleyebilir.”
* Gazeteci