Edirne’de çiftçiler kuraklık nedeniyle buğday ekimi yapamıyor. Son yıllarda Trakya’nın genelinde kış kuraklığı gelişirken, debisi düşen nehirler ve yeraltı suları sanayiye ve kaya gazına bağlanmış durumda
Trakya için havuz medya da yer alan haberlerde küresel ısınmanın en son etkileyeceği bölge olarakTrakya’nın gösterilirken gerçek dışı bu yaklaşımı her yurttaş çıplak gözle görüp sonuçllarını yaşıyor. Son yıllarda Trakya’nın tümünde yaz ve kış kuraklığı yaşanırken tarım üretimleri yapılamaz düzeye erişmeye başladı. Buğdayın özellikle dane oluşumu döneminde, yağmura ya da kara ihtiyaç duyduğu dönemlerdeki yağışı alamamasından dolayı verim düşüklükleri yaşınırken bu yıl ekim dahi yapılamayacak günler yaşanıyor.
Eğer yağış olursa!
Trakya’da genetik olarak Kolza’dan türetilmiş olan ‘sarı altın çiçeği’ olarak adlandırılan ve ayçiçeğine alternatif olarak gösterilen sanayi bitkisi kanola, yağmurların yağmaması sonucu gelişemedi. Kanola üreticileri, hasat yapamadan tarlalarını bozup eğer yağış olursa buğday ekmeye hazırlanıyor. Edirne’de aylardır süren kuraklık nedeniyle buğday üreticisinin uykuları kaçıyor.
Yağış yüzde 80 azaldı
Marmara Bölgesi genelinde yağışlarda normaline göre geçtiğimiz eylül ayında yüzde 40 azalma görülürken bu oran Trakya’da yüzde 80’ler civarinda. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün “İllere Ait Mevsim Normalleri” raporuna göre, Edirne’nin ekim ayında geçmiş yıllar ortalamasına göre yağış miktarı 66,4 mm iken, 1–28 Ekim tarihleri arasında 6 mm yağış gerçekleşti. Verilere göre Edirne’de Ekim ayı normaline göre yüzde 90’a ulaşan yağış azlığı yaşanıyor.
İstanbul da etkileniyor
Trakya’da bulunan ve İstanbul’un önemli miktarda su ihtiyacını karşılayan, Kazandere ve Pabuçdere ile Istrancalar barajları da kuraklıkla yüz yüze kaldı. İSKİ Web sitesinde yer alan verilere göre, Eylül ayında doluluk oranı yüzde 50 civarında olan barajlardan Kazandere’nin doluluk oranı yüzde 31,02’ye, Istrancalar’ın ise 36,22’ye düşerken, Pabuçdere’deki su oranı ise yüzde 9,56.
Çiftçi yağış bekliyor
Edirneli çiftçi Secaattin Uyur, “Çok kurak bir yıl geçiriyoruz. Kuraklıktan dolayı kanolalar çıkmadı. Çiftçilerimiz kuruya yer hazırlıyor. Fakat gözyaşı kadar yağmur yok. Zor bir sezon bizi bekliyor” dedi. İHA’ya konuşan Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, yağmur yağmaması nedeniyle kanolaların çıkmadığını söyledi. Ekim ayı bitmesine rağmen buğday üreticisinin halen ekim yapmadığını, ay sonunu ve yağmur beklediğini anlatan Arabacı, “Yağışların olmaması çiftçiler açısından iyi olmadı” dedi. Yıllardır çiftçilik yapan Ahmet Yıldırım da, böyle bir kuraklıkla ilk kez karşı karşıya kaldığını söyledi. Şu an çok riskli bir sürecin içinde olduklarını belirten Yıldırım, “Çiftçi ekim yapmıyor, yağış bekliyor” dedi.
Trakya’da sular sanayiye bağlandı
İktidarın Rusya’nın talebiyle Trakya’yı doğalgaz dağıtım merkezi yapma niyetleri ortaya konurken Trakya’yı çok büyük tehlikelerin beklediğini belirtmek gerekiyor. TürkAkım boru hattının kapasitesinin arttırılması ve Trakya coğrafyasının doğal gaz ve enerji işletmeleriyle işgal edilme planları aslında uzun süredir yapılmakta. Kaya gazı sondajları ve üretimlerinin devam ettiği Trakya’da konvensiyonel doğalgaz sondajları da sürmekte. Birinci sınıf tarım toprağına sahip Trakya’da yeraltı suları ve halen temiz akabilen akarsular kaya gazı ve sanayi tesislerine bağlanırken, nehirler de debiler her geçen yıl düşmekte, sanayi tesislerinin atıklarıyla beslenen Ergene Nehri’nde ise su yerine zehirli akışkan akmakta.
Yeraltı suları 19 yıl sonra yok!
Trakya’nın en büyük nehri olan Ergene Nehri suları en kirli su derecelendirmesi olan 4. sınıf su olarak nitelenen akışkan halini almış durumda. Diğer yandan yeraltı sularının yoğun kullanımı nedeniyle sular bazı bölgelerde 300-400 metre derinlere çekildi. DSİ’nin TBMM’ye sunduğu bir raporda yeraltı sularında sadece 2020 yılında 60 metrenin üzerinde seviye düşüşü yaşandığı ve havzada sanayinin bir an önce yeraltı suyunu kullanmayı bırakması gerektiği belirtilmişti. Raporda Trakya’nın yıllardır bitmeyen sorunu Ergene Havzası’nda yapılan incelemede bölgedeki yeraltı su kaynaklarının gelecek 10 yıl içinde tükenebileceği belirtildi.
Sular kaya gazına bağlanıyor
Meclis’e sunulan raporun kaya gazı sondajlarını içermemesi ise dikkat çekiciydi. Kaya gazı sondajları ile yeraltı sularının tükenmesinin daha kısa zaman aralığında gerçekleşeceği bekleniyor. Ergene Nehri’nin zehirleyen sanayiye şimdi de kaya gazı şirketleri eklendi ve bu şirketler yeraltı sularını Ergene Nehri’nden beter kirleteceği ise bu üretimlerin yoğun olarak yapıldığı ABD’ye bakınca net olarak anlaşılabiliyor. Kaya gazı sondajı ve üretimi amaçlı olarak Diyarbakır’da Silvan Barajı inşa edilirken, Trakya’da kaya gazı üretimleri için tarımın yok edilmesiyle birlikte Trakya’da tüm su varlığı kaya gazına bağlanacağını düşünmek için çok fazla nedenimiz var.
EKOLLOJİ SERVİSİ