HDP’li vekillerin tecritie karşı İmralı’ya yaptığı görüş başvurusuna henüz yanıt verilmezken HDP’li Ömer Öcalan ‘Türkiye’nin tutumunun sorunları derinleştirdiğine’ dikkati çekti
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruya halen yanıt verilmediğini aktaran HDP Milletvekili Ömer Öcalan, “Tecrit kırılana ve görüşmeler sağlanana kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
19 aydır kendisinden hiçbir haber alınamayan ve İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ilgili HDP’li vekillerin yaptığı görüşme başvurusuna henüz cevap verilmedi.
Abdullah Öcalan ile en son 25 Mart 2021 tarihinde ailesi kesintili bir telefon görüşmesi yapmıştı. 21 Ekim tarihinde ise 6 aylık yeni bir avukat görüş yasağının verildiği ortaya çıktı.
Tecrit koşullarının çözümsüzlük ve kaosu derinleştirdiğini ifade eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay ile HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, 20 Ekim’de PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yaptı.
Başvuruculardan HDP’li Ömer Öcalan Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can’a, verdiği demeçte tecride karşı sessizliğini değerlendirdi.
‘Yasaklar Sarayda yapılıyor’
Aynı zamanda İmralı’da tutulan diğer 3 tutukludan da haber alınamadığını hatırlatan HDP’li Öcalan, “Bu halkın liderinin ailesiyle, avukatlarıyla, halkıyla iletişime geçmesini istemiyorlar. 24 yıldır bu zulüm, bu işkence İmralı Adası’nda devam ediyor. İmralı’da bir izolasyon durumu var” değerlendirmesi yaptı.
2011 yılına kadar avukat ve ailelerin görüşlere gidebildiğini hatırlatan Öcalan, 2011 sonrasında yeni bir konseptin devreye girdiğini söyledi. 2013-2015 yılları arasında süren ve adına “çözüm süreci” denilen dönemde HDP’li bir heyetin İmralı Adası’na gittiğini hatırlatan Ömer Öcalan, “Türkiye’de kanun ve yasaların Öcalan için uygulandığını söyleyemeyiz. İmralı Adası bir laboratuvar yapılmış. Buranın Adalet Bakanlığı’nın himayesinde olduğuna inanmıyoruz. Buradaki mekanizma Erdoğan’ın himayesi altında. Erdoğan oradaki engellemeleri, yasakları sarayında yapıyor” diye konuştu.
‘Savaşın son bulması için görüşme olması lazım’
Abdullah Öcalan’ın sağlık durumuna ilişkin endişelerinin olduğunu söyleyen ve Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruya işaret eden Ömer Öcalan, sözlerine şöyle devam etti: “Parti olarak başvuruda bulunduk. Toplumun sorunlarının çözümü için adresin İmralı olduğunu bildiğimiz için başvuruda bulunduk. Şimdiye kadar bu başvurumuza da bir cevap verilmedi. Sayın Öcalan konuştuğunda, rolünü yerine getirdiğinde toplum rahata ve huzura eriyor. O nedenle partimizin başvurusu önemli. Tecridin kırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kurdistan şimdi ateş üstünde. Yasaklı silahlar kullanılmaya başlandı. Bu halkın çocukları yaşamını yitiriyor. Bu savaşın son bulması için diyalog ve görüşmelerin yapılması lazım.”
‘CPT Türkiye’den izin bekliyor’
2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan “çöktürme planının” halen devrede olduğuna vurgu yapan Ömer Öcalan, Dolmabahçe Mutabakatı’nın ardından 5 Nisan tarihinden bu yana tecridin ağırlaştırılarak sürdürüldüğü ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) de bu duruma sessiz kaldığına dikkati çekti.
Öcalan, CPT’nin raporlarını Türkiye’nin izni olmadan yayınlayamayacağı açıklamasına, “İşkencecilerden izin bekliyorlar” tepkisi gösterdi.
‘Türkiye’nin tutumu sorunları derinleştirir’
Türkiye’nin Avrupa Konseyi’ne sunduğu “Eylem Planı”nda PKK Liderini “umut hakkı”ndan muaf tutmasına da tepki gösteren Öcalan, Türkiye’nin cevabını “ayrımcı bir hukuk uygulanıyor” şeklinde değerlendirerek, “Bu bir cevap değildir. Bu savaşı, sorunları derinleştirmedir. Bir insanı sonsuza kadar bir cezaevinde tutamazsın. Bu büyük bir düşmanlık, büyük bir zulümdür. Başta Avrupa’daki halkımız, Kurdistan halkı ve dostları buna ses çıkarmalıdır. Bunun için büyük ve güçlü birlik gerekiyor. Bunun için direniş, mücadele gerekiyor. Tecrit kırılana, görüşmeler sağlanana, Sayın Öcalan bütün halka görüş ve önerilerini ifade edene kadar bizler mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ