İşkence keyfi uygulamaların arttığı cezaevlerinde infaz yakmalar da devam ediyor, İHD Diyarbakır Cezaevi Komisyonu Üyesi avukat Ercan Yılmaz, Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde üç tutuklunun daha infazı yakıldığını belirtti
Son süreçte bir politikaya dönüştürülen infaz yakmalara yenisi eklendi. Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu Ramazan Kaya, Tarık Çaytaş ve Mehmet İzgiş’in infazları 2’nci defa Cezaevi İdari Gözlem Kurulu kararıyla ertelendi. İnfazı ertelenen Kaya, İzgiş ve Çaytaş, uğradıkları hak ihlaline ilişkin İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurdu.
Konuyu Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na soran İHD Cezaevi Komisyonu Üyesi avukat Ercan Yılmaz, 4 ay sonra gelen cevap yazısında, İdari Gözlem Kurullarının oluşturduğu yönetmeliğe atıfta bulunularak, “Söz konusu tutuklular hakkında her ne kadar disiplin cezaları olmasa da bunun tek başına iyi hal değerlendirmesi için yeterli olmadığını başka kıstaslar var” diye belirtti.
Soruların hukukla ilgisi yok
Av. Yılmaz, savcılık cevabının infaz yakma kararlarının net bir şekilde hukuki olmadığının katılı olarak yorumlayarak, cezası tamamlanan tutuklulara hukukla ilgisi olmayan sorular sorulduğuna da dikkati çeken Yılmaz, “Hiç kimsenin düşüncesini açıklamaya zorlanmayacağına dair anayasa hükmü olmasına rağmen tutuklulara, ‘Cezaevinde çıktıktan sonra ne yapacaksınız, Abdullah Öcalan sizin için ne ifade ediyor, PKK sizin için ne ifade ediyor’ şeklinde sorular soruluyor. Verilen cevaplar kendilerini tatmin etmediği zaman da herhangi bir değerlendirme yapmadan, daha önce 6 ay şu anda 3 ay olan infaz sürelerinin uzatılmasına karar veriyorlar” diye konuştu.
Kıyafetler bile gerekçe yapılıyor
Cumhuriyet Başsavcılığının kendilerine göndermiş olduğu yazıda hangi gerekçeyle tutukluların infazlarının yakıldığının belirtilmediğini vurgulayan Yılmaz, savcılık beyanının çok muğlak ve soyut olduğunu söyledi. Yılmaz, “Bu tutukluların infaz yakmalarının nedenlerinin aynı olduğu düşünüyoruz. Ancak cezaevlerinin iç yönetmeliğinde, ‘Taraflı koğuşlar’ şeklinde bir beyan yok. Bazen tutukluların kıyafetleri bahane ediliyor. Kurumdan talep edilen kitapların sakıncalı olup olmadığı üzerinde bir değerlendirme yapılıyor. Bu tamamen soyut ve hukuki bir değerlendirme değil. Bunlarla ilgili AİHM’in vermiş olduğu hak ihlali kararları var. Başvurulara rağmen, aynı gerekçelerle infaz yakmalar söz konusu” dedi.
Krizin faturası tutukludan çıkarılıyor
Tutukluların kendilerine su ve kantin fiyatlarının yüksek olduğu şeklinde başvuruları olduğuna da değinen Yılmaz, “Çok büyük bir ekonomik kriz var ve bu kriz tutukluları da etkiliyor. Hem elektrik faturalarındaki ciddi artış hem de kantin fiyatları tutukluları çok ciddi anlamda zor durumda bırakıyor” diyerek tüm sorunları inceleyebilmek için cezaevlerinin insan hakları örgütlerine ve sivil toplum örgütlerine izin vermesi gerektiğini belirtti.
DİYARBAKIR