Ankara Batıkent’te kadın emeği pazarına katılan kadınlar, Günebakanlar Kadın Kooperatifi’nin çağrısıyla buluşup yoksulluğu ve çözüm önerilerini tartıştı
Ankara Batıkent’te Günebakanlar Kadın Kooperatifi’nin düzenlediği kadın emeği pazarı 15. ayını doldurdu. 200’e yakın kadının tezgah açtığı pazar, kadınların yoksulluğa karşı bir dayanışma ağı, eve kapanmaya zorlanan kadınların ise bir sosyalleşme mekanı oldu. Pazar alanlarında kendi ürünlerini satan kadınlar, Günebakanlar Kadın Kooperatifi’nin çağrısıyla en temel sorunlarından biri olan yoksulluğu konuşmak için buluştu. Takı, gıda, ikinci el kıyafet, örgü, süs eşyaları stantları açan kadınlar, buluşmada yaşadıkları temel sorunları dile getirdi.
Zamlar kadın emeği pazarını da etkiledi
Söz alan hemen her kadın, her gün gelen zamlara tepki göstererek kendi kazançlarından feragat etmek zorunda kaldıklarını vurguladı. İkinci el kıyafet satan bir kadın, yoksullaşmanın pazara etkisini, “Zaten mağazalardan kıyafet almak iyice zorlaştı. İnsanlar ikinci el kıyafetlerde de pazarlık yapmaya başladı” sözleriyle açıkladı.
Gözleme satan bir kadın ise pazarın ve düzenleyen kooperatifin büyük bir imkan olduğuna dikkat çekti. Ülkedeki genel yoksulluk durumunun yarattığı sıkıntılara değinen kadın, kooperatif ve pazarla sorunlarına kısmi çözümler ürettiklerini ancak bu sıkıntılara örgütlü olarak çözüm bulunabileceğini söyledi.
Kapalı alanlara ihtiyaç var
Söz alan kadınlar yaşadıkları sorunları anlattığı gibi çözüm önerileri de sundu. Belediyelerin kendilerine sürekli alan tahsis etmesi gerektiğini ifade eden kadınlar, yaz ayları dışında satış yapabilmek için kapalı alanlara da ihtiyaç duyduklarını vurguladı. Kapalı stantlar ve kışın AVM’lerde kendilerine stantların temin edilmesini talep eden kadınlar, belediyelerin bu imkanlara sahip olduğunu ifade etti.
Yanı sıra el emeği ürünlerini internetten de satmak isteyen kadınlar, satış sitelerinin yüksek komisyonlarından ve reklam giderlerinin yüksekliğinden şikayetçi. Bu engellerin de belediye ya da devlet bütçesinden çözülebileceğini düşünüyorlar.
Üretici kadınlardan sonra söz alan ise üretim ilişkileri içerisinde kadın emeğinin sömürü mekanizmaları açısından önemine vurgu yapan bir çerçeve çizdi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadın emeğinin sömürüsü açısından işlev kazandığına işaret eden Kaderoğlu, kadınların erkek egemen sistem karşısında özgürlük mücadelesinin kadın emeği eksenindeki mücadeleyle çok fazla kesişim alanı olduğunu söyledi.
Kaynak: Sendika.Org