EŞİK’ten Anayasa değişikliği çalışmalarına tepki: ‘Çok hukukluluğa izin vermeyeceğiz’
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), başörtüsü ve aile yapısının düzenlenmesini içeren yeni Anayasa tartışmalarına dair açıklama yaptı.
Kadın bedeni ve giysileri üzerinden yapılan eril siyasete karşı çıkıyoruz: Kıyafetimize karışmayın” diyen EŞİK, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yasalarda, anayasalarda kadınların kılık kıyafetiyle ilgili düzenleme yapılmasının bizleri karşı karşıya bırakacağı risklerin farkındayız. Bugün için Türkiye’de başörtüsü kullanmak, eğitim özgürlüğünü veya çalışma hakkını ortadan kaldıran veya bu hakları sınırlayan bir durum değildir. Başörtüsü konusunda yaşanmış olan yasakların ve hak ihlallerinin yasalardan değil uygulamadan kaynaklandığı ortadadır. Yasalara dokunmayın, uygulayın.”
Bizi ortak mücadelemizden koparamazsınız
Başörtüsü yasaklarını da zorunlu başörtüsü politikasını da kabul etmediklerini vurgulayan EŞİK, şu ifadeleri kullandı: “Erkek egemen siyasetin kadınları başörtülü-başörtüsüz olarak etiketleyerek, ortak mücadelemizden koparmasına, kutuplaştırmasına izin vermeyeceğiz. Mahsa Amini için, İran’daki kadınlarla dayanışmak için saçlarımızı kesen de giydikleri yüzünden cezalandırılan Gülşen’in şarkılarını söyleyen de Abdurrahman Dilipak’ın İstanbul Sözleşmesi’ni savunan AKP’li kadınlara ‘fahişeler ve onların türevleri’ demesi nedeniyle açılan ceza davasını takip eden de biziz. Haklarımız ve hayatlarımız için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Kadınlar için büyük tehdit
“İktidar, sınırlarını kendisinin belirlediği bir aile formunu hepimize dayatarak, geleneksel cinsiyet rollerini pekiştirerek, cinsiyetçi uygulama ve söylemlerin dozunu artırarak kadınların ve LGBTİ+’ların haklarını ortadan kaldırmaya çalışıyor. Başörtüsü ve laiklik eksenindeki tartışmaları canlandırıyor” diyerek açıklamasını sürdüren EŞİK, “İktidar İstanbul Sözleşmesi’nden sonra şimdi de Anayasa değişikliği ile kazanılmış haklarımızı elimizden almaya niyetleniyor. 41. Madde’de yapılması öngörülen değişiklikler kadınlar için de büyük tehdit oluşturuyor. Maddeye eklenmesi konuşulan ‘aile, kadın ve erkeğin birlikteliğinden oluşan birimdir’ gibi ifadeler kadınlar için çok yönlü hak kayıplarına neden olabilir. Madde metninde, evlilik yerine birliktelik ifadesine yer verildiği takdirde, kadınların Medeni Yasa’nın evlilik ve ilgili maddelerinin güvence altına aldığı haklarını kaybetmesinin yani Anayasa yoluyla Medeni Yasa’nın etrafından dolaşılmasının hatta Yasa’nın zımnen ilga edilmesinin önü açılmış olacak” dedi.
Çok eşlilik mümkün olacak
Resmi nikahın zorunlu olmaktan çıkması, evlilik-cinsel ilişki yaşının bazı tarikatların istediği gibi 12 hatta 9 yaşa indirilmesi, Medeni Yasa’nın değil dini kuralların uygulanması, yani çok hukukluluğun mümkün hale gelmesi söz konusu olabilecek. Ayrıca böyle bir düzenlemede ‘bir kadın ve bir erkek’ denmediği takdirde erkek çok eşliliği de mümkün hale gelecek. Madde metnine ‘aile kadın, erkek ve çocuktan oluşur’ gibi ifadelerin eklenmesi de konuşulan değişiklikler arasında yer alıyor. Bu yönde bir değişiklik yapılması halinde ise çocuksuz çiftler, tek ebeveyn ve çocuktan oluşan aileler ki bu aileler genelde kadın ve çocuk veya çocuklardan oluşuyor ve evlatlık olanlar Anayasa’ya göre aile kapsamı dışında kalacak.
Ailede, devlette reis istemiyoruz
“Hayatın her alanında eşit, özgür ve şiddetsiz bir yaşamı herkes için istiyor ve bunun için çalışıyoruz” diyen EŞİK, açıklamasının son bölümünde eşitlik haklarının pazarlık malzemesi olmadığını ifade etti. EŞİK şöyle dedi: “Kadınları ya ‘sürtük’ ya da ‘kariyeri çocuk doğurmak’ olarak gören zihniyete, her türlü yaşam biçimi tahakkümüne, nefret söylemine ve cinsiyete dayalı ayrımcılığa karşı mücadele ediyoruz. İktidarın ‘Sansür Yasası’ ile ifade özgürlüğünü tümden ortadan kaldırdığı, Ceza İnfaz Yasası’nda değişiklik yaparak hakaret suçları dahil tüm suçlarda herkesin birkaç günlüğüne de olsa cezaevine girmesine neden olacak yasa değişiklikleri hazırlıkları yaptığı bir ortamda, seçim öncesi hesaplarının bir parçası olarak giriştiği; kadınların, LGBTİ+’ların ve tüm toplumun hayatını alt üst edecek, özgürlüklerin değil yasakların kapısını açacak, çok hukukluluğu mümkün kılacak bu yeni Anayasa sürecine izin vermeyeceğiz. Eşit yurttaşlık hakkımız pazarlık malzemesi yapılamaz. Ailede, toplumda, devlette reis istemiyoruz.”
İSTANBUL