Barış İnşası İnisiyatifi üyesi kadınlar, kimyasal silah kullanımına tepki göstererek, ‘Halklar bu insanlık suçuna dur demeli’ çağrısında bulundu
Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük 17 Nisan’da başlattığı saldırılarda bugüne kadar 2 bin 467 kez kimyasal ve yasaklı silah kullanıldı. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında kimyasal silah kullanımı sonucu 17 HPG ve YJA-Star üyesinin hayatını kaybettiği açıklanırken, ANF kimyasal silaha maruz kalan 2 HPG’linin görüntüleri yayınlandı.
İzmir’de faaliyet yürüten Barış İnşası İnisiyatifi üyesi kadınlar görüntülerin yayınlanmasının ardından oluşan tepkilere destek vererek, “Artık buna ‘dur’ dememiz gerekiyor” ifadesini kullandı.
‘Barış yaşatır, savaş öldürür’
Savaşların ilk önce kadınları ve çocukları etkilediğine dikkati çeken İnisiyatif üyesi Yeşim Tuna Kızıltoprak, “Aram Tigran’ın dediği gibi bütün silahların çengiye, cümbüşe dönmesini temenni ediyorum. Barış yaşatır, savaş öldürür. Savaşın diğer adı yıkım ve yoksulluktur. Kimyasal saldırıyı bir kez daha kınıyorum. Bir insan olarak içim acıyor” ifadelerini kullandı.
‘Kimyasal kullananlar hesap verecek’
Bir diğer İnisiyatif üyesi Didar Gül de savaşın en ağır biçiminin Kürt coğrafyasında yaşandığına işaret ederek, bunun en son örneğinin de kimyasal saldırılar olduğunu kaydetti. Kimyasal silahların hem savaş hem de insanlık suçu olduğuna dikkati çeken Gül, “Hepimiz o görüntüleri izlemek zorunda kaldık. Hiçbir insanın başka bir insana bunu yapmaya hakkı yok ve olmamalı. Bunun karşısında barış sözünü büyütmenin anlamlı olduğunu düşünüyoruz. İnisiyatif kurulurken savaşın başka biçimleriyle de mücadele etmek için yola çıktık” şeklinde konuştu.
Kimyasal silah kullananların yargılanması ve savaştan etkilenen insanlara hesap vermesi gerektiğini vurgulayan Gül, ” Bunun karşısında hem kadın hem de barış mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz” diye kaydetti.
Savaş değil vahşet
İktidarın saldırıları, koltuğunu sağlama almak ve Ortadoğu’da hegemonyasını kurmak için gerçekleştirdiğini kaydeden İnisiyatif üyesi Berfin Büyükertaş ise kimyasal kullanmanın bir savaş olmadığını, vahşet olduğunu belirtti. Büyükertaş, “Rusya’dan Amerika’ya birçok ülkenin doğal kaynaklarını sömürmeye çalıştığı bir durum var. Bundan kaynaklı insanlık suçu olan kimyasallara karşı dünya sesiz kalıyor. Buna karşı tüm halkların, demokratik çevrelerin söz söylemesi, sınır ötesi savaşlara karşı yaptırım uygulaması gerekiyor. Hem Türkiye devletine hem de sözlü anlaşmalarla kurulan ittifaklarına karşı söz söylemek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Başarısızlık canavarlaştırıyor’
Son olarak konuşan İnisiyatif üyesi Sibel Örkmen ise, erkekler tarafından çıkarılan savaşlar ve savaş suçlarının yeni olmadığını belirterek, savaşa karşı ‘dur’ denilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin yıllardır savaş hukukuna aykırı bir yöntem izlediğini de belirten Örkmen, “Büyük ordusu olmasına rağmen başarısız. Öfkesini, başarısızlığını çıkarmak için böyle saldırılara yöneliyor. Başarısızlık sürdükçe daha da canavarlaşılıyor. Yaşananlar başarısızlığın acımasızlığı. Türkiye halkları bu insanlık suçuna dur demeli” çağrısında bulundu.
İZMİR