2001’de kimyasal ile yaşamını yitiren 21 PKK’li ile ilgili incelemelerde bulunan İHD’den Adıgüzel, o dönem otopsi raporlarına ulaştıklarını ancak son süreçte bunun imkanının olmadığını söyledi
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) işbirliğinde Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine 17 Nisan’da başlattığı kapsamlı saldırılarda Türkiye’nin, HPG’lilere yönelik kimyasal silah kullandığına dair görüntüler basına yansıdı. ANF’nin HPG açıklamasına dayandırdığı habere göre, Türkiye 6 ayda 2 bin 476 kez kimyasal silah kullandı ve son 3 ayda 17 HPG’li ve YJA-Star’lı kimyasal silahla yaşamını yitirdi. Fırat Haber Ajansı (ANF) kimyasal silaha maruz kalarak yaşamını yitiren iki HPG’linin görüntülerini de yayınladı.
Türkiye’nin, 12 Mayıs 2001’de Bingöl’ün Yedisu ilçesinde Elmalı köyü Gençlik mezrası Bej Tepe’de kimyasal silah sonucu 20 PKK’linin yaşamını yitirdiği saldırıda, olay yerinde inceleme yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) heyetinde yer alan insan hakları savunucusu Kiraz Biçici, Mezopotamya Ajansı’ndan Rukiye Adıgüzel’e yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘Otopsi raporlarına ulaşmıştık’
Bingöl’de kimyasal silah ile ilgili yayınladıkları rapora değinen Biçici, o dönem kimyasal silah sonucu yaşamını yitiren PKK’lilerin otopsi raporlarına ulaşabildiklerini ancak son süreçte bu imkanın olmadığını belirtti. Bu nedenle kimyasal silah saldırılarının giderek “kanıksanmaya” başlandığına dikkat çeken Biçici, “Biz o zaman raporlara ulaşmıştık. Gerillaların o dönem uğradığı kimyasal silah saldırısının sonuçlarını, otopsi raporları bile elimizdeydi. Bugün bunların hangisi elimizde? Hangisine ulaşabiliyoruz?” diye sordu.
‘İktidarın kargaşaya ihtiyacı var’
Son olarak 17 HPG’linin kimyasal silah saldırısı sonucu yaşamını yitirmesinin kaygıları arttırdığını dile getiren Biçici, sözlerine şöyle devam etti: “Devletlerin ortak çıkarları nerede çatışırsa, kimyasal silah kullanımına karşı geliyor, nerede birlikteyse desteğini alıyor. Türk devleti bunu çok iyi kullanıyor. Dolayısıyla 17 gerillanın sayısının 17’yle sınırlı olmayacağını ve kimyasal silah kullanımının arttırılarak sürdürüleceğini görüyoruz. Özellikle Türkiye devletinin iç politikadaki sıkışmışlığından kaynaklı bu durumu bir savaş mevzusuna çevirme isteği, bu durumu daha da fazla kışkırtıyor. Bir kargaşaya, kavgaya, iç çatışmaya ihtiyacı var. Halkların kendi gücü ve dinamikleriyle ancak bununla baş edilir. Yoksa devletlerden kimseye bir hayır yok.”
‘Türkiye’yi bir tek halkın mücadelesi engeller’
Türkiye’nin kimyasal silaha başvurmasının nedeninin “inkar ve imha” olduğunu ifade eden Biçici, “Baş edemediği için inkar ediyor. Varlığını inkar ettiği bir şey ile en kolay nasıl baş edersiniz? Yok ederek baş edersiniz” dedi. Türkiye’nin hiçbir engel tanımadığının söyleyen Biçici, “Tek engeli var, o da halkın mücadelesi” diye belirtti.
HABER MERKEZİ