‘Türkiye’nin komplo ile başaramadığını bugün kimyasal silahlar kullanarak başarmaya çalıştığına’ vurgu yapan Duhok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuran Berwarî, ‘Bu plan da bütün Kürt halkının destek vermesiyle boşa çıkartılabilir’ dedi
Türkiye’nin, KDP ortaklığında Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik 17 Nisan’da başlattığı saldırılar altıncı ayını geride bıraktı. Yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin bu süre zarfında 2 bin 467 kez yasaklı bomba ve kimyasal silah kullandığı belirtildi. Yine aynı açıklamada, Türkiye’nin kimyasal silah saldırıları sonucu çok sayıda HPG ve YJA-Star gerillasının yaşamını yitirdiği duyuruldu.
Türkiye’nin kullandığı kimyasal silahlara tepki gösteren Federe Kurdistan Bölgesi Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı ve Duhok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuran Berwarî, Kürtlerin soykırımdan geçirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Kimyasal silahların kullanılmasının bütün dünyada yasaklandığını hatırlatan Berwarî, “Savaşlar, belirlenmiş uluslararası yasalara ve ahlak kurallarına göre yapılır. Fakat Kurdistan’da kuralsız, ahlaksız ve vicdansız bir savaş yürütülüyor. Bu savaşla Kürt halkını soykırımdan geçirip Kürdistan’ı işgal etmek istiyorlar. Bununla bütün yurtsever Kürtlerin kazanımlarını ellerinden almak istiyorlar” dedi.
NATO ve KDP desteği
Türkiye’nin bu savaşı tek başına sürdürmediğine dikkat çeken Berwarî, “Türkiye’nin arkasında NATO var. NATO kendini demokratik ve barışçıl bir kuruluş olarak tanımlıyor, fakat Türkiye’nin Kürt halkına karşı uygulamak istediği soykırıma ortaklık ediyor. NATO ile birlikte KDP de, Başûr Kürdistan’ın da Türkiye’ye maddi ve manevi olanak sağlıyor. Başûr Kürdistan’ı, Türkiye’nin merkezi haline gelmiş ve Türkiye’ye ait güçler özgür bir şekilde uçaklarını havalandırıyor, bütün adımlarını rahatlıkla atabiliyor. Gerillaya yolları kapatmak, gerillaya bütün ihtiyaçlarının ulaşmasının engellenmesi savaş ilanı ve Türkiye’nin yanında savaşa dâhil olmaktır” diye konuştu.
‘Destekle boşa çıkarılır’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 1998 yılında yapılan komployu hatırlatan Berwarî, “Öcalan’ı teslim almak için stratejik bir plan yapıldı. Fakat bu plan Öcalan’ın felsefesi ve inancıyla boşa çıkarıldı. Bu planlarının boşa çıkartılmasından sonra farklı yollar denenmeye başlandı. Bugün baktığımız zaman Türkiye 6 ayda 2 bin 467 defa kimyasal silah kullandı. Bu Kürt halkı üzerinde yürütülmek istenen soykırım planının devam ettiğini gösteriyor. Bu soykırım planının boşa çıkartılmasının yolu özgürlük isteyen bütün Kürtlerin mücadele etmesinden geçiyor. Bu plan da bütün Kürt halkının destek vermesiyle boşa çıkartılabilir” diye belirtti.
‘Saatler içinde yok olur’
Kürtlerin önemli bir dönemeçten geçtiğini vurgulayan Berwarî, “Kürtler, kendilerine karşı planlanan soykırıma stratejik bir şekilde teknik hamlelerle ve yeni bir akılla hareket etmelidir. Özellikle düşmanların saflarında hareket eden hain Kürtlerin şunu iyi anlaması gerekiyor. Eğer özgürlük hareketi Kürdistan’da biterse Başûr Kurdistanı saatler içinde yok olacaktır. Bunun için Kürtlerin 10 günlük veya 15 günlük siyaseti yürütmemesi gerekiyor. Kürtlerin, Öcalan’ın özgürlüğü ve PKK’nin ‘terör’ listesinden çıkarılması için harekete geçmesi gerekiyor. Yine Kürt halkına karşı yapılmak istenen soykırım ve her gün onlarca kimyasal silah kullanılmasına karşı bütün Kürtler, İsrail, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika ile iletişim kurmalıdır. Onlarla bu konunun tartışılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
KDP’ye çağrı
Konuşmasının devamında KDP’ye çağrıda bulunan Berwar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başûr hükümeti, her anlamda Türkiye’ye destek veriyor. KDP’nin bu savaşta Türkiye’nin yanında yer almasının amacı kendi iktidarını sürdürüp servetlerini korumaktır. Artık halkta kabul görülmediklerinin farkına varmışlar. Bunun için kendilerini Türkiye’nin korumasına almaya çalışıyor. Bu doğru bir siyaset değildir. Çünkü bu durum Kürt halkına hizmet etmiyor. Eğer KDP iktidarda kalmak ve 60 milyon Kürdün ondan memnun olmasını istiyorsa, Türkiye’ye destek vermeyi kesmeli ve özgürlük isteyen yurtsever Kürtlerin yanında yer almalıdır.”
ŞIRNAK