Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına karşı birçok kentte kitleler sokağa çıkarak ‘Kimyasal silah insanlık suçudur’ dedi. İstanbul’da İl Eşbaşkanı Ferhat Encu’da dahil onlarca kiişi gözaltına alındı
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerinde HPG’lilere karşı kullandığı kimyasal ve yasaklı bombalara karşı, İstanbul, Iğdır, Ağrı ve Mardin’de protesto eylemi düzenlendi.
İstanbul
İstanbul’da Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAYDER), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Enstîtuya Kurdî, Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerde Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANKA-DER), Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) ve Barış Anneleri İnisiyatifi Şirinevler’de bir araya geldi.
Şirinevler Meydanı’nda toplanan kitle ‘Kimyasal silah insanlık suçudur’ şiarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Eyleme katılanlar Türkiye’nin saldırılarını kınayan sloganlar atarak bağımsız kurumların giderek inceleme yapması talebinde bulundu.
HDP’nin kimyasal silah kullanımına ilişkin Şirinevler’de yaptığı basın açıklaması binlerce polisin ablukası ile engellenmek istendi. İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu’da dahil onlarca kiişi gözaltına alındı.
Van
Van’da Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Van Şubesi, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılımıyla açıklama yaptı. Açıklamada, “Kimyasal silah kullanılması uluslararası hukukun ihlali ve insanlık suçudur” ve “Bu suça sessiz kalma” pankartı açılırken, sık sık “Şehid namirin” ve “Bimre îxanet” sloganları atıldı.
MEBYA-DER Van Şube Eşbaşkanı Hanım Kaya, “OPCW derhal bölgeye bir heyet göndererek, gerekli incelemeleri yapıp işlenen insanlık suçuna ortak olmadığını gösteren adımları ivedilikle atmasını bekliyoruz” çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç ise, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “PKK’lıların her birinin 5-10 çocuğu var” sözlerine işaret ederek, “Kürtlere karşı nefret buraya kadar geldi. Kürtlerin 5-10 çocuğunu çok gördükleri için bazıları sınır hatlarında katlediliyor, kimilerini cezaevlerinde atıp öldürüyorlar. Kimini siyasetten uzaklaştırıyorlar, vekilliklerini düşürüyorlar ya da kimyasal silahla katlediliyorlar” dedi.
Ağrı
TJA, HDP, DBP, İnsan Hakları Derneği ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Ağrı merkezde kimyasal silah kullanımını kınadı. HDP binası önünde yapılan açıklamada, “Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur. Bu suça ortak olma” pankartı taşındı. DBP İl Eşsözcüsü Melik Özmüş, kimyasal silah kullanımı ile ilgili uluslararası kurumların harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Iğdır
Iğdır’da da HDP binası önünde açıklama yapıldı. HDP İl Eşbaşkanı Semra Doğruyol, Türkiye’nin savaş suçu işlediğine işaret ederek, “Kimyasal silah kullanmak aynı zamanda insanlık suçudur. Meclis derhal bir araştırma komisyonu kurmalı ve harekete geçmelidir” çağrısı yaptı.
Mardin
Mardin’de MEBYA-DER Mardin Şubesi’nin çağrısıyla bir araya gelen demokratik kitle örgütleri, İHD Mardin Şubesi önünde buluştu. Kitle “Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur” yazılı pankart açtı.
Kitle adına ortak açıklamayı okuyan avukat Azad Bayram, “Kaostan beslenen iktidarın cezaevleri başta olmak üzere tüm ülkeyi tecrit koşullarında yönettiği ortadadır. Bu hukuksuzluklar ülke sınırlarını geçmiş ve en son yayınlanan görüntülerde, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde kimyasal silahların kullanıldığına dair bulgular da ortaya çıkmıştır. Kimyasal silah kullanımı, uluslararası sözleşmeler ile yasaklanan ve lanetlenen bir savaş suçu olarak tanımlanmıştır” dedi.
Yayınlanan görüntülerde Türkiye’nin Nisan 2021’den bu yana sistematik bir şekilde kimyasal gaz, taktik nükleer silah, termobarik bombalar ve hardal gazı gibi öldürücü, boğucu kimyasal silahları kullandığının ortada olduğunu kaydeden Bayram, bölgede önceki aylarda yapılan incelemelerde de kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini söyledi.
Diyarbakır
Diyarbakır’da kimyasal silah saldırıları, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde protesto edildi. Bağlar ilçesi Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Heykeli önünde bir araya gelen siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri açıklama yapmak istedi. Polisisin açıklamayı engellemesi üzerine barış anneleri, polislere tepki göstererek, “Kürtleri öldürmekle bitiremezsiniz, Allah hakkımızı bırakmasın. Cenazelerimize bile saygısızlık yapıyorsunuz. Siz tek mi insansınız” şeklinde tepki gösterdi.
‘Türkiye insanlık suçu işliyor’
Kitle daha sonra MEBYA-DER binasının önüne geçerek açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan MEBYA-DER Eşbaşkanı Şehmus Karadağ, boğucu, zehirli gazların yasak olduğunu belirleyen sözleşmelere dikkat çekti. Türkiye’nin başlattığı ve devam eden saldırılara değinen Karadağ, “Uluslararası Hukukta ve Cenevre sözleşmesinde yasaklı olarak tespit edilen kimyasal silahları kullanarak savaş suçu işlemektedir. Nisan 2021 yılından bu yana sistematik bir şekilde kimyasal gaz, taktik Nükleer silahlar, termobarik bombalar, hardal gazı gibi öldürücü, boğucu kimyasal silahların kullanıldığı yayınlanan bazı görüntülerde açık bir şekilde görülmektedir. Kimyasal silah kullanıldığına en bariz örnek ise yaşamını yitiren 17 insanın görüntülerinin paylaşılmasındaki bulgular ve olayının yaşandığı alandaki coğrafik tahribatın bulguları kullanılan kimyasal silahların önemli bir kanıtıdır. Buna rağmen Kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi’nin taraf ülkeleri duruma sesiz kalarak işlenen insanlık suçuna ortak olmaktalar” ifadelerini kullandı.
‘Gerekli incelemeler yapılsın’
Kimyasal silahların kullanımı sonucu iki yeğenini kaybeden Xoşnav Ata’nın yaklaşık 80 gündür OPCW önünde adalet nöbeti tuttuğunu hatırlatan Karadağ, devamla şunları aktardı: “Güney Kürdistan Halkı ve çatışma bölgelerine yakın yerlerde oturan insanlar yaşam güvenceleri olmadığı için tedirgin. Kullanılan Kimyasal silahlarla sadece insanlığa karşı suç işlenmiyor, doğada yaşayan canlılar ve doğanın eko sistemi tahrip ediliyor. Yaşanan bu insanlık dışı suçlara karşı tüm dünya kamuoyu başta olmak üzere BM kendisinin hazırladığı ve onayladığı Cenevre sözleşmesinin gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. Yine OPCW derhal bölgeye bir heyet göndererek gerekli incelemeleri yapıp işlenen insanlık suçuna ortak olmadığını gösteren adımları ivedilikle atmasını bekliyoruz.”
Urfa
Urfa’da DBP İl Örgütü öncülüğünde Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde yapılmak istenen protesto eylemi öncesi, HDP Urfa İl Örgütü yüzlerce polis tarafından ablukaya alındı. Ablukaya rağmen HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Özgür Kadın Hareket (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile onlarca kişi, HDP il binasında bir araya geldi.
Kitle “Kimyasal insanlık suçudur” dövizleri ve alkışlar eşliğinde Ahmet Bahçıvan İş Merkezi’ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe engel olan polis, kalkanlarla kitleye saldırdı. Bunun üzerine “Bijî Kurdistan, bimre îxanet” sloganları atan kitle, polis saldırısına rağmen oturma eyleminin ardından HDP İl Örgütü önünde açıklama yaptı.
HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, şunları söyledi: “AKP-MHP iktidarı yıkılıyor. Ayakta kalmak için Kürt halkının kazanımlarına saldırıyorlar. Federe Kürdistan Bölgesi’ne saldırılar bu temelde uzun zamandır devam ediyor. Birçok kez saldırılarda kimyasal silahlar kullanıldı. Kimyasal silah kullanımını kınıyoruz. OPCW buna sessiz kalamaz, Türkiye’den hesap sormalı. Kürt çocuklarının kimyasal silah ile katledilmesini kabul etmiyoruz. Artık yeter. Sonuna kadar işgal saldırılarına karşı mücadele edeceğiz. Halepçe’de de kimyasal silah kullanıldı” hatırlatmasında bulundu.
Adana
Adana Barış Anneleri Meclisi ve Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAYDER), HDP Yüreğir ilçe binası önünde açıklama yaparak Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarını protesto etti. “Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur Bu suça sessiz kalma!” pankartının açıldığı açıklamaya, çok sayıda kişi katıldı.
Açıklama yapan AYKAYDER yöneticisi Amil Çelik, Türkiye’nin kimyasal silah kullanmasına tepki göstererek, “Kimyasal kullanımı Cenevre Konvansiyonu’na aykırıdır, savaş suçudur ve açıkça insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur” dedi. Kimyasal silah kullanımının bir an önce araştırılmasını isteyen Çelik, “Sonuç olarak, yıllardır süre gelen kirli savaş politikaların bir sonucu olan kimyasal silah kullanımı insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamındadır. Başta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere uluslararası kurumları göreve çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Dersim
HDP Dersim İl Örgütü, kimyasal silah saldırılarını oturma eylemi ile protesto etti. Sanat Sokağı’nda yapılmak istenen açıklama engellenince HDP’liler, parti binası önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Polisin engellemesi üzerine parti binasına geçen HDP’liler, burada “Kimyasal silah kullanmak insanlık suçudur” yazılı pankart açtı. Burada kısa bir konuşma yapan HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nazlı Çelik Öz, kimyasal kullanımının olası katliamlara kapı araladığını, demokratik kamuoyun mevcut gelişmelere karşı ses çıkartması gerektiği çağrısı yaptı.
Mersin
HDK, TJA, HDP, DBP, Çukurova TUAY-DER, AKAY-DER, Barış Anneleri Meclisi yönetici ve üyeleri, Özgür Çocuk Parkı’nda toplandı. Polisin valilik yasağını öne sürmesi üzerine HDP Mersin İl Eşbaşkanı Hoşyar Sarıyıldız, toplanma haklarını kullandıklarını belirterek, “Sizin yaptığınız açıklama anayasal haklarımızı engellemeye yönelik bir tehdittir. Kitleyi tahrik ediyorsunuz. Yapılan bu kimyasal saldırıyı da kınıyoruz” dedi.
Kitle daha sonra Özgür Çocuk Parkı’ndan HDP Mersin il binasına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında kitle zılgıt ve alkış eşliğinde, “Kimyasal silah kullanmak suçtur”, “Bijî berxwedana gerilla”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Direne direne kazanacağız” sloganları attı.
Şırnak
Şırnak’ın İdil ilçesinde HDP ilçe binasının önünde MEBYA-DER öncülüğünde oturma eylemi düzenlendi. Eyleme, HDP milletvekilleri Nuran İmir, Hasan Özgüneş ile çok sayıda kişi katıldı. Basın açıklaması yapmak isteyen kitleye polis valiliğin “iki günlük” yasağını gerekçe göstererek izin vermedi. Ancak kitle engellemeye rağmen oturma eylemi gerçekleştirdi.
Oturma eyleminden sonra kısa bir açıklama yapan HDP’li vekil Özgüneş, “Türkiye’de kirli savaşın her türlüsü halkımız üzerinde yürütülüyor, baskı uygulanıyor. Faşizmin alası en demokratik haklarımız üzerinde bir kılıç gibi sallandırılıyor. En masumane açıklamamız bile tehditle, şantajla valilik tarafından önümüze konuluyor. Oysa ki biz savaş olmasın, barış olsun, özgürlük olsun, gençler ölmesin diyoruz. Biz onurlu duruşumuzla özgürlük talebimizden, adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. AKP ve MHP faşizmine ‘dur’ diyoruz” dedi.
Yapılan açıklamanın ardından oturma eylemi, “Şehît namirin”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla son buldu.
HABER MERKEZİ