Kanser gibi ağır hastaların ilaca yapılan zamdan olumsuz etkileneceğini ifade eden İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cenap Sarıalioğlu, ‘Yüzde 55 ithal ilaç dediğimiz zaten her iki ilaçtan biri bu artıştan dolayı yoka giriyor. Bunun içinde her türlü ilaç var’ dedi
Gülcan Kılagöz/İstanbul
İnsan ve toplum sağlığı açısından vazgeçilmez bir insanlık hakkı olan ‘İlaca Erişim Hakkı’na ulaşım her geçen gün zorlaşıyor. Geçtiğimiz Ocak ayında sabitlenen ilaç kuruna yapılan zam tepki çekti. Dövizdeki önlenemez yükselişin Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı sonrası euroya bağlı ilaç fiyatları yurttaşın alım gücünü zorlarken, bu gelişme sonrası halkın ilaçlara ulaşmakta sıkıntı yaşayacağı bekleniyor. Sağlık Bakanlığı, beşeri tıbbi ürünler fiyatlandırılırken bir önceki yılın ortalama Euro değerinin yüzde 70’i esas alınıyordu. Buna bağlı olarak 2018’de euro kuruna yüzde 23 artış yapılması gerekiyordu ancak Bakanlar Kurulu euro kuruna sadece bu yıla mahsus olmak üzere yüzde 15 artış yaptı. Böylelikle ilaçta sabit euro değeri 2.34 TL’den, 2.69 TL’ye çıkartıldı. İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre verilmesi gereken artış verilemediği için, bazı ürünlerin fiyatlarına seyyanen yüzde 2.5 artış yapılması kararı alınmıştı.
İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Ecz. Zafer Cenap Sarıalioğlu, ilaçtaki artışı ve sonuçlarını gazetemize değerlendirdi. İlaç fiyat kararnamesinde euro kuruyla fiyatlandırma yapıldığını ve son olarak Şubat ayında euro kuru iki lira 69 kuruşa sabitlenerek onun üzerinden ilaçlara fiyat verildiğini aktaran Sarıalioğlu, “Fakat bugün euro kuru sanıyorum yüzde yüzün üzerinde, aradaki makas yani sabitlenen 2,69, bugün yüzde yüze varan bir farklılık var” dedi. İlaçlarının yüzde 55 gibi bir oranın ithal geldiğine dikkat çeken Sarıalioğlu, “Bunların hepsi dövizle geliyor. Ve birçok ithal ilaç maalesef piyasa da yok” dedi.
İlaçların yüzde 55’i ithal
Kanser gibi ağır hastaların artıştan olumsuz etkileyeceğini ifade eden Sarıalioğlu, “Yüzde 55 ithal ilaç dediğimiz zaten her iki ilaçtan biri bu artıştan dolayı yoka giriyor. Bunun içinde kanser, göz, tansiyon, şeker ilacı var, her türlü ilaç ve her grup ilaç var” şeklinde konuştu. Sarıalioğlu, eczanelerin bu durumdan nasıl etkileneceğine yönelik sorumuzu şöyle yanıtladı: “Şimdi bu ilaç fiyatındaki artış hükümetin politikalarıyla ilaç firmaları arasındaki bir mesele. Yani ilacın geri ödenme yollarını belirleyen hükümet ithal ilacı getirmeyen ya da getiremeyen ilaç firmaları, dolayısıyla eczacılar bu oyunun içerisinde yok. Bizler depolarda ilaçları bulamadığımız zaman yapabileceğimiz ve hastaya bu ilacı ulaştırma anlamında yapabileceğimiz hiçbir şey yok.”
Hastalar ilaç bulamayacak
Hastanın ithal ilaca ulaşma konusunda Türk Eczacılar Birliğinin ithal ilaç birimi olduğunu söyleyen Sarıalioğlu, “O birimin Türkiye’de olmayan ilaçları yurt dışından getirme gibi formül var ama bu ne kadarını çözer. Tüm Türkiye’ye bunu çözüm olarak sunmakta mümkün değil” ifadelerini kullandı. Önümüzdeki süreçte yurttaşların ilaç bulmakta güçlük çekeceğini dile getiren Sarıalioğlu, “Bulamayacaklar, reçetesindeki iki ilaçtan birisine ulaşama şansları olamayacak. Eğer varsa onların eş değerlerini alacak, yoksa gidip doktora reçetesini düzelttirecek başka bir ilaç alacak” dedi.
Parayla alanlar için daha zor
İstanbul Tabip Odası’nın Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk ise, “Bu durumdan öncelikle sosyal güvenlik kurumları etkilenecek. Çünkü ilaç ödemelerinin çoğu Türkiye de sosyal güvenlik kurumu üzerinden yapılıyor. Burada sosyal güvenlik kurumu ciddi bir yük altına girecek. Oradaki kur farkı nedeniyle ilaçlar daha pahalı olacak” dedi. Hekimlerin ilaç yazımını doğrudan etkilemeyeceğini, ancak hekimlerin tercihinin daha ucuz ve eş değer ilaçlardan olacağını söyleyen Öztürk, “Yurttaşı da sosyal güvenlik kurumu da etkilenecek. Ama en çok da cebinden ilacı alacak olan yurttaş etkilenecek” dedi.
Kanser gibi ağır hastaların ilaca yapılan zamdan olumsuz etkileneceğini ifade eden İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cenap Sarıalioğlu, ‘Yüzde 55 ithal ilaç dediğimiz zaten her iki ilaçtan biri bu artıştan dolayı yoka giriyor. Bunun içinde her türlü ilaç var’ dedi.
2019 yılına kadar sürecek
Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile ilaçlara yüzde 2,5 zam geldi. “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında” Bakanlar Kurulu Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kararda, “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğde tanımı yer alan fiyat takibi yapılmayan ürünler için 2019 yılının dönemsel Avro değeri geçerlilik tarihine kadar uygulanmak üzere yüzde 2,5 seyyanen artış uygulanır” denildi.
İşçilerin kurduğu fabrika 2005’te kapatıldı
1979 yılında SSK’li işçilerin ödediği primlerle kurulan bir ilaç fabrikası 2005 yılında AKP tarafından kapatıldı. 2005 yılında kapatılan SSK İlaç Fabrikası, 30 milyon hak sahibi SSK’lının, ilaç ihtiyacının % 25’ ini (kutu bazında) karşılıyordu. 2016 yılında ilaç ithalatının 4 milyar 521 milyon dolar olması iştahı kabartıyor. Bu rakamın içinde Türkiye’de üretilen ilaçlar için ithal edilen hammaddeler yok.
Toplam dünya ilaç pazarı 550 milyar dolar ve 230 milyar dolarla ABD bu pazarın lideri. Dünya ilaç pazarı büyük ölçüde 20 dev şirketin elinde. Bu büyük pazarın bir parçası olanlardan biri de Türkiye, bu pazarın en önemli ithalatçılarından biri. ABD ve Avrupa’da geliştirilen biyoteknoloji ürünü yeni nesil ilaçların fiyatları Türkiye pazarına giren yeni ilaçlarda olduğu gibi en az 2-3 bin TL’den başlayıp 30 bin 40 bin TL civarlarına kadar çıkıyor. Avrupa’da ve ABD’de henüz piyasaya çıkmamış ve hazırlık aşamasındaki ilaçların fiyatlarının 100 bin TL’ye kadar çıktığı belirtiliyor. Global ilaç firmalarının 20-30 milyar dolar arasındaki 2016 yılı ciroları ve Pharma Evaluate’in yayınladığı raporda belirtilen 2022 yılı ciro hedefleri, ilaç fiyatlarının ciddi oranda yükseleceğine işaret ediyor.