PKK Lideri Abdullah Öcalan’a verilen disiplin cezalarını saldırı olarak değerlendiren ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Gürkan İstekli, CPT’nin İmralı ziyaretinin detaylarını açıklamadığı sürece pek bir anlamının olmayacağını söyledi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile aynı cezaevinde tutulan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 18 aydır haber alınamıyor. Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların avukat ve aile görüş başvuruları ise “disiplin cezaları” ve “görüş yasağı” gerekçeleriyle engelleniyor. İmralı’da yaşanan haber alamama haline karşı Türkiye’de Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) öncülüğünde 775 avukat ile Avrupa ve Ortadoğu’da bulunan yüzlerce avukat, tecrit politikalarının ve görüş engellerinin sona ermesi için Adalet Bakanlığı’na görüşme başvurusuna bulundu. Ancak bakanlık, yapılan başvurulara bugüne kadar olumlu ya da olumsuz yanıt vermedi.
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ise 3 Ekim’de yaptığı açıklamayla 20-29 Eylül tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret ettiğini açıkladı. Yapılan ziyaretin detaylarına ilişkin açıklama yapmayan CPT, bu ziyareti yankı uyandırsa da kamuoyundaki kaygıları gidermedi. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Gürkan İstekli, Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak haber alamama durumunu, verilen disiplin cezalarını, Adalet Bakanlığı’na yaptıkları görüş başvurularını ve CPT’nin İmralı ziyaretini MA’dan Ergin Çağlar’a değerlendirdi.
Gerekçesiz disiplin cezaları
Abdullah Öcalan’a verilen disiplin cezalarının tam bir hukuksuzluk olduğuna işaret eden İstekli, “Verilen disiplin cezası ne olursa olsun, bu disiplin cezası bir avukatın müvekkiliyle görüşüne engel değildir. Aile görüş yasağı veriliyor, telefon görüş yasağı veriliyor ama hiçbir gerekçe sunulmuyor. Kararı tebliğ dahi edilmiyor. Avukatların yaptığı görüş başvurularından karar kesinleştiği öğreniliyor. Disiplin cezalarıyla, hukuksuz cezalara bir kılıf uydurulmaya çalışılıyor. ‘Biz Öcalan’ı görüştürebiliriz de işte disiplin cezası var’ denilerek, bir alt metin oluşturulmaya çalışılıyor” diye belirtti.
18 ayda 12 disiplin cezası
Devletin bu konuda “art niyetli” olduğunu dile getiren İstekli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Öcalan hükümlü olabilir ama bu devletin, Sayın Öcalan’ın haklarına karşı olan sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor. Devlet Öcalan’ın haklarından birinci derece sorumludur. Bu verilen disiplin cezalarını tamamen Öcalan’ın hem şahsına hem fikirlerine hem de Kürt halkının özgürlük taleplerine yönelik bir saldırı olarak değerlendirmek gerek. Sayın Öcalan hücresinde ne yapıyor olabilir ki, son 18 ayda üst üste 12 defa disiplin cezası alıyor.”
CPT’nin İmralı ziyareti
CPT’nin uzun bir aradan sonra tam da uluslararası komplonun yıl dönümüne gelen bir sürede yapmış olduğu ziyaretin dikkat çektiğini ifade eden İstekli, şunları söyledi: “Bu ziyaretle ‘Evet komployu biz yaptık ama bakın takip de ediyoruz’ gibi bir mana da çıkarılabilir. Çünkü 24 yıllık bu tecrit politikasında, işkence uygulamalarından herhangi birer değişiklik olmamıştır. Ne CPT ne Avrupa Konseyi ne de başka kurumlar bu konuda bugüne kadar herhangi bir girişimde bulunmamıştır. Bu durum tecrit siyasetini onayladıkları anlamına geliyor.”
Başvurulara cevap yok
“CPT gerek görürse ziyaretin içeriğini 6 ay sonra açıklayacak, gerek görmezse biz Öcalan’dan 6 ay daha haber alamayacağız” diyen İstekli, şunları ifade etti: “CPT ziyaretinde İmralı’da neler olduğuna dair bilgileri sadece Türkiye’nin bilmesi bizim için bir anlam ifade etmiyor. CPT’nin ziyareti toplumun kaygılarını gideren bir ziyaret olmamıştır. Öcalan’ın avukatlarının yapmış olduğu başvurulara bir cevap gelmemiştir. O zaman CPT’nin yapmış olduğu ziyaretin pek bir anlamının olduğunu düşünmüyorum. Elbette bu ziyareti kıymetsizleştirmiyoruz ama toplumun kaygılarını gideren bir ziyaret olarak da görmüyorum.”
Herkes sesini yükseltmeli
İmralı’daki hukuk sistemini her şeyi yutan bir “kara delik” olarak tanımlayan İstekli, her şeye rağmen İmralı’yla temas sağlamak için her türlü eylem, etkinlik ve hukuki girişimleri sürdüreceklerinin altını çizdi. İstekli, “Hukuksal olarak yaptığımız tüm yolları zorlayacağız ancak Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecrit, hukuku aştığı işin biz avukatlar bu tecridi teşhir etmeye çalışacağız. Ondan dolayı bu tecridin herkesin sesini yükseltmesiyle aşılabileceğini düşünüyorum” dedi.
İSTANBUL