Kadıköy’de binlerce 10 Ekim 2015’te gerçekleşen saldırıda hayatını kaybedenler için eylem gerçekleştirildi. Katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli’nin babası, ‘Acımız da öfkemiz de çok büyük ama demokrasiye olan inancımız da büyük. Bu ülkeye halklar barışı getirecek’ dedi
İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde DAİŞ tarafından gerçekleştirilen saldırıda katledilenleri anmak için Kadıköy’de bulunan Rıhtım Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Sivil Toplum Örgütleri’nin (STÖ) yanı sıra milletvekilleri, öğrenciler, gençler, hukukçular ve kadınların da aralarında bulunduğu binlerce kişi katıldı.
Zılgıt ve sloganlarla yürüdüler
Açıklamanın yapılacağı caddenin etrafı ise çok sayıda polis, TOMA ve gözaltı araçlarıyla sarıldı. Açıklamaya kortejler halinde yürümek isteyen kitleler polis tarafından engellense de binlerce kişi akın akın sloganlar ve zılgıtlarla yürüyüş gerçekleştirerek alana giriş yaptı. Açıklamada sık sık, “10 Ekim’i unutma unutturma”, “Katil IŞİD işbirlikçi AKP”, “Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek”, “Şehid namirin”, “Şavaşa hayır barış hemen şimdi”, “Katillerden hesabı gençlik soracak”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür” sloganı atıldı. Açıklamada, “Emek Kazanacak! Demokrasi Kazanacak! Barış Kazanacak!” ile “10 Ekim Ankara Katliamını 7 Yıldır Unutmadık, Unutturmayacağız” pankartları açıldı. Zılgıtlarla katledilenlerin hesabının sorulacağının mesajını veren binler, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız”, “10 Ekim’in katillerden hesap soracağız”, “10 Ekim’i unutma unutturma” dövizleri taşıdı.
Katledilenleri anmak için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştiren binler, hep bir ağızdan “Şehid namirin” diye haykırdı. Ardından katledilenlerin isimleri okunarak “yaşıyor” denildi.
‘Bizi öldürmek için tuzağa düşürmüşlerdi’
Katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli’nin babası Faik Deli 10 Ekim Barış Derneği adına konuşarak, “Tam 7 yıl oldu. 9 Ekim akşamı egemenlerin ülkeyi sürüklemek istediği kaosun ortasından çekmek için biz yüz binler Ankara’ya akın etmiştik. Ben de canım kızım Dicle’m ve yoldaşlarımla yürüyüşe katılmıştım. Ankara’ya varıncaya kadar çeşitli engellemelerle karşılaştık, hep itiraz ettik. Yollar bize açıldığı gibi IŞİD’in katillerine de yollar açıldı. Binlerce kilometre uzaktan ellerini kollarını sallayarak gelmişlerdi. Bizi öldürmek için tuzağa düşürmüşlerdi. Bizi korumak devletin kolluk kuvvetlerinin göreviydi ama ne yazık ki göremedik” ifadelerini kullandı.
‘Süpürün’ talimatı
Bombalar patlayıp 103 kişi katledildiğinde “süpürün” talimatı verildiğini hatırlatan Deli, “Üzerimize plastik mermi, gazlarla saldırdılar. Birçok arkadaşımız nabzı atmadığı, birçoğu da güvenlik güçlerinin bize karşı kullandığı kimyasallar nedeniyle boğularak hayatlarını kaybetti” sözleriyle yaşananları anlattı.
Katliamın yaşandığı alana 600 metre uzaklığında hastane olduğuna dikkat çeken Deli, yarım saat sonra ambulans geldiğini belirtti. Katliamın hemen ardından hayatta kalanlara ve ailelerine de kanunsuz soruşturmalar açıldığını ifade eden Deli, “Ne yaslarını tutmaya ne de cenazelerini rahat bir şekilde gömmelerine izin verildi. Bu da yetmedi ailelerimiz çeşitli soruşturma, cezalarla tehdit edildi” dedi. Son duruşmalarına dair de konuşan Deli, “7 senedir tüm ısrarlarımıza ve çağrılara rağmen sorumluluk koltuğunda oturanlar ve katliamın işbirlikçilerinden hiçbirini yargının karşısına çıkaramadık. Kör ve sağırı oynadılar. Bu olaydan birinci derece İçişleri ve Sağlık Bakanlığı, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Ankara Emniyet Müdürlüğü birebir sorumludur, bu katliamda payları vardır” şeklinde konuştu.
‘Acımız da öfkemiz de büyük’
Yoldaşlarını koruyamadıklarını belirten Deli, “Size sözümüz var, mücadele bayrağınız asla ve asla yere düşmeyecek. Yere düşen mücadele bayrağınızı bizler üstlendik ve götüreceğiz” mesajını verdi. “Türkiye’nin IŞİD emiri olarak atanan Kasım Güler’in son duruşmada itirafları vardı” diyen Deli, “Devletin kollukları gözetiminde Rojava’da IŞİD’in saldırıları başladığı süreçte Türkiye’ye girip çıktıklarını itiraf etti. Bakalım bundan sonra ne yapacaklar” diye seslendi. Ancak Türkiye halkları olarak birlikte yan yana ve kol kola mücadele edilirse “faşizmi” yıkabileceklerini vurgulayan Deli, “Acımız da öfkemiz de çok büyük ama demokrasiye olan inancımız da büyük. Bu ülkeye halklar barışı getirecek” ifadelerini kullandı. Deli, Orhan Kota’nın bir şiirini okuyarak konuşmasını sonlandırdı.
Bu esnada binlerce kişi, “Şehid namirin”, “Biji biratiya gelan”, “10 Ekim’in hesabı sorulacak”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganı attı.
Açıklama alkış, zılgıt ve sloganlarla son buldu.
İSTANBUL