Tüm canlıların yaşam alanları sermaye çıkarları adına yok edilirken, Balıkesir’de Dünya Habitat Günü kutlaması yapıldı. Yapılan konuşmalar, habitatları yok edenlerin kirli yüzlerini örtmeye yetmedi
Dünya Habitat Günü 2022, Birleşmiş Milletler’in (BM) belirlediği “Mind the Gap. Leave No One and Place Behind” (Boşluğa Dikkat Et, Hiçkimseyi ve Hiç Bir Yeri Geride Bırakma) teması ile Bakan Kurum’un katılımıyla Balıkesir’de kutlama havasında yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, “Biz Türkiye olarak; tüm şehircilik adımlarımızı, 85 milyon vatandaşımızın hiçbirini, 81 ilimizin hiçbir yerini geride bırakmayan bir anlayışla atıyoruz” ifadeleri dikkat çekiciydi. Avlu Kongre Merkezi’nde düzenlenen kutlama programına BM HABITAT İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan katıldı.
Adil dünya mı?
Programın açılış konuşmasını yapan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, “Habitat’ın bugünkü konusu şehri kirleterek, atmosferi kirleterek, yaşam alanlarının güzel kısımlarını, başka yerlerini yapıp Ubumtu’yu yapmayı bilmezsek aslında bu dünya çok yaşanılabilir ve adil bir dünya olmaz… Vahşi depolama alanı dediğimiz insanların atık olarak kullandıkları her şeyi enerjiye dönüştürüyoruz” diye konuştu. Diğer yandan Balıkesir’in sahillerini betona boğan imar politikalarını büyütürken, Dursunbey gibi orman ilçesinde birçok bölge orman vasfından çıkarılıp madenlere tahsislerini yaparken, adil bir dünya vurgusunda bulunması dikkat çekti.
Kurum ya unutkan ya da?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise Türkiye’nin dört bir yanında süren doğa ve tarihi alanların yağmalanmasındaki dahlini unutarak bir konuşma yaptı. Bakan Kurum, “Dünya Habitat Günü, şehirlerimizin temel sorunlarına çözüm bulmak adına; çok kıymetli, çok anlamlı bir gün. Bu özel günde; kentsel dayanıklılığı, sürdürülebilirliği, tarih, sanat ve medeniyet birikimimizi konuşacak; misafirlerimize Türkiye’nin yeşil dönüşüm politikalarını, küresel bir çevre ve merhamet hareketine dönüşen sıfır atık projemizi, sosyal konut hamlemizi ve iklim dostu kentsel dönüşüm çalışmalarımızı aktarmanın gayreti içerisinde olacağız.. Yer seçimi doğru yapılmamış yatırımlara, yanlış arazi kullanımına, şehir kimliğini bozan yanlış uygulamalara mani olacak Türkiye Mekansal Strateji Planı’mızı tamama erdiriyoruz” diye belirtirken, habitat süslü yağma sürecini aktarıyordu.
Habitat nedir, kutlanan ne?
Dünya Habitat Günü kutlama bağlamında gerçekleştirilirken, yağmalanmamış hiçbir canlının habitatı yani yaşam alanını bırakmayan zihniyetin kutladığı şey ancak yağmadan götürdükleri olabilir. En ufak böcekten ayıya kadar tüm canlıların kendilerine ait habitatları var. Ancak günümüzde sermayenin burnunu sokmadığı hiçbir özel habitat alanı özellikle Türkiye’de kalmamış durumda. Endemik türlerin ve diğer tüm canlıların yaşam alanlarını yok eden sermaye etkinliklerine ‘ÇED Gerekli Değildir Kararı’ bile verebilenlerin Balıkesir’deki etkinlik ile kirli ellerini-yüzlerini örtmeleri mümkün değil. Habitat gününden ne anladıkları ise bizim için merak konusu.
Yağma tüm hızıyla sürüyor
Habitat şu vurgularla özetleniyor: Bir canlının yaşadığı ve geliştiği yer. Bu yer, fiziksel bir bölge, yeryüzünün özel bir parçası, hava, toprak ya da su olabilir. Habitat, bir okyanus ya da bir çayırlık kadar büyük olabileceği gibi, çürümüş bir ağaç da bir böceğin bağırsağı kadar küçük de olabilir. Bununla beraber, her zaman tanımlanabilen ve fiziksel olarak sınırlı bir bölgedir. Birden fazla hayvan ya da bitki özel bir habitatta yaşayabilir. Develerin habitatı çöller, balıklarınki ise denizler ve tatlı su kaynaklarıdır. Bu gerçeğe bakınca iktidarın habitat günü kutlamasını yapmaya kalkışması ve bunu TOKİ inşaatlarına bağlayarak insana yaşam alanı yarattıkları iddiasıyla inşaat yağmasını kutsarken, enerji ve maden şirketlerinin doğal yaşam alanlarını yok etme süreci bu kutlamayı yapanlar eliyle ve tüm hızıyla devam ediyor.
EKOLOJİ SERVİSİ