Çöken iktidarın savaşa ihtiyacı olduğunu belirten HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Ülkeyi kuşatan karanlığın merkezinde tecrit sistemi var. Toplum, hukuk, özgürlükler topyekun tecrit altındadır’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis Grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İstanbul, Diyarbakır, İzmir ve Van’da tutuklu yakınları için Adalet Nöbeti tutan aileler de toplantıya katıldı. Konuşmasına tutuklu ailelerini selamlayarak başlayan Buldan, katledilen sanatçı Onur Şener’in ailesine başsağlığı dileklerinde bulundu. Buldan, “Onur Şener’i katledenlerin en ağır cezayı alması için yargı sürecinin takipçisi olacağız” dedi.
Akarsel’in katledilmesi
Buldan, Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi Nagihan Akarsel’in Süleymaniye’de silahlı bir saldırı sonucu katledildiğine işaret ederek, “Tam da sansür yasası öncesi bir kadın gazeteciyi katledenleri şiddetle ve nefretle kınıyorum. Akarsel’in ailesine de çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyor, kendisine Allah’tan rahmet diliyorum” diye belirtti.
‘Çözüm yeri Meclis’tir’
“Sorunların çözüm yeri Meclis, çözümü demokratik siyasettir” diyen Buldan, Demokratik siyasetin gücü de cesareti de tabi ki HDP’dir. Sizlersiniz. Halkımızdır. Emekçilerdir” diye belirtti.
AKP-MHP’nin cezaevi karnesi
Cezaevlerindeki işkence ve hukuksuzluklara karşı Adalet Nöbeti’nde olan aileleri selamlayan Buldan, “Bu mücadeleyi hep birlikte omuzlamaya devam edeceğiz. Zulümler, keyfi infaz yakmalar, hasta tutsaklara uygulanan düşmanlık hukuku, AKP-MHP zihniyetinin cezaevi karnesidir” diye konuştu.
Yaşamını yitiren tutuklular
Son 9 ayda 63 tutuklulunun yaşamını yitirdiğini hatırlatan Buldan, “Garibe Gezer, Ferhan Yılmaz, Bazo Yılmaz, Abdulrezzak Şuyur, Halil Güneş, Vedat Erkmen, Bangin Muhammet ve diğerleri eğer bu ülkede gerçek bir adalet olsaydı şu an yaşıyor olacaklardı. İşte bu yüzden adalet hava kadar, su kadar önemlidir. Ve bu yüzden annelerin mücadelesi yaşam mücadelesidir” ifadelerini kullandı.
Parlamentoya çağrı
Cezaevlerinde olan 604’ü ağır, bin 605 hasta tutuklunun olduğunu söyleyen Buldan tüm yetkili kurumlara seslendi: “Cezaevlerinde ölümler yaşanırken siyaset başka neyi konuşabilir? Siyaset başka neyi tartışabilir anlamakta zorluk çekiyoruz. Parlamento ve siyaset, bu annelerin adalet feryadına kesinlikle kayıtsız kalamaz. Kalmamalıdır. ”
‘Komisyon kuralım’
İktidar ve muhalefet partilerine komisyon kurulması için çağrıda bulunan Buldan, “Gelin bu komisyonu derhal kuralım ve çalışmalarına başlasın. Cezaevlerinde olup bitenlere meclis olarak müdahale edelim ve hem ölümleri hem de hukuksuzlukları acil olarak durduralım” dedi.
Karanlığın merkezi tecrittir
Ülkeyi kuşatan karanlığın merkezinde tecridin olduğunu söyleyen Buldan, “İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit, Türkiye’nin demokratikleşmesini ve Kürt Sorununun müzakereye dayalı çözümünü engellemeye yönelik bir AKP-MHP politikası olarak devam etmektedir. Sadece İmralı’yla sınırlı bir tecritten bahsetmiyoruz. Ülke, toplum, adalet, hukuk, insan hakları, özgürlükler topyekûn tecrit altındadır. Bir yönetim sistemi haline getirdikleri tecritle sadece hukuksuzluğu ve adaletsizliği değil, herkesin canını yakan savaş-çatışma-şiddet sarmalını da büyüttüler” ifadelerini kullandı.
‘Sarayın varlık yokluk savaşı’
“Çöken sarayın savaşa ihtiyacı var” diyen Buldan, Federe Kürdistan ve Kuzey Doğu Suriye’de yaşanan savaşa vurgu yaptı:
“Nerede bir barış imkânı varsa, orayı bozmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Bu yaşadıklarımız Sarayın bir varlık yokluk savaşıdır. Buradan söylüyorum: Ne yaparsanız yapın, hangi yalanlara, kumpaslara başvurursanız vurun durumunuzu kurtaramayacaksınız. İktidarınıza karşı sıfırlanan güveni savaş siyasetiyle asla diriltemeyeceksiniz.”
HABER MERKEZİ