TGC, DİSK Basın-İş ve TGS’nin de aralarında bulunduğu basın meslek örgütleri AKP’nin Meclis’e sunduğu ‘sansür yasasına’ karşı ortak açıklama yaptı
DİSK Basın İş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Basın Konseyi, PEN Yazarlar Derneği, Türkiye Yayıncılar Birliği İstanbul’da bir toplantı yaparak ‘Sosyal Medya Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesi çağrısını yineledi.
TGC’nin binası içinde bulunan salonda yapılan açıklamada TGC adına konuşan Sibel Güneş, “İktidar göreve geldiğinden bu yana sansürü yaşam biçimi haline getirmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
Güneş konuşmasının devamında, Sansür ve otosansür olağan hale gelmiştir” diyerek gazetecilerin tutuklandığını ve AKP döneminde tutuklu gazeteci sayısı bine yaklaştığını açıkladı.
Güneş konuşmasının devamında şunları ifade etti;
“Haberi suç gören iktidar, gazetecilerin not defterlerini, fotoğraf makinelerini, kameralarını ve ses kayıt cihazlarını suç delili olarak kabul edecek. Gazeteciler haber kaynaklarını açıklamaya zorlanacak. MİT ile ilgili hiçbir haber yapılmayacak. Basın İlan Kurumu’nun (BİK) kurulduğu günden bu yana resmî ilanlar yoluyla basın üzerinde sağladığı kontrol hep tartışılmıştır. BİK aracılığıyla iktidarın istediği gibi haber yapmayan internet siteleri kapatılacak, gazetecilerin basın kartı iptal edilecek. Sosyal medya için BİK yeni bir denetim organı haline getirilmiş olacak. Dezenformasyon ile mücadele edecek olan meslek örgütleridir. Dezenformasyonu gazeteciler değil siyasetçiler yapmaktadır”
TGS: Toplum zarar görecek
TGS Genel Sekreteri İlkay Akkaya ise burada yaptığı konuşmada, “Özellikle hapis cezası getiren 29. madde öznel yorumlara, keyfiliğe açık bir durum oluşturmaktadır. Bu en çok halka ve demokrasiye zarardır. Dezenformasyon elbette bütün dünyanın problemidir. Ancak böylesine muğlak ve amacının ne olduğu belli olmayan hazırlıklar daha fazla dezenformasyona neden olacaktır. yanıltıcı bilgiyi yaymak gibi yeni suç tanımları oluşturmak soru işaretlerine neden olmakta. Bu yasa bu haliyle kalırsa hem medya hem basın mensupları hem de haber alma hakkına sahip olan toplum ciddi zarar görecektir” dedi.
TYS: Daha çok baskı ve daha çok sansür
TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner de, “Anayasal hakkımız olan her türlü yazı özgürlüğümüz baskı altındayken temel yaşam hakkımız da baskı altında. Gün geçmiyor ki gazeteciler engellenmesin, tutuklanmasın. Yarın Meclis’ten geçirilmek istenen yasa bütün bunları pekiştirecektir. Hangi haberin yalan, kışkırtıcı ya da doğru olduğuna kimler karar verecek? Bunu bizlere kim nasıl garanti edecek? Bu sansür yasasının tek bir sonucu var. Daha çok baskı ve daha çok sansür” ifadelerini kullandı.
Basın-İş: Bu bir demokrasi sorunu
DİSK Basın İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, “Bu teklif gündeme geldiğinden bu yana meslek örgütleri tepkilerini dile getiriyorlar. Bu teklif bir havuç sopa ilişkisi yaşıyor. Seçime giden süreçte susmuş bir medya hedefliyor. İstediği an sosyal medyayı susturabilecek yetkiye sahip. Basın yasasının tekrar yazılması gerekiyor. Bu teklif yasalaşırsa ucunda hapis cezası var. Soylu’nun açıklamalarını yayınlamak ‘halkı yanıltıcı bilgi.’ Buna yer verecek mi? Bu bir demokrasi sorunu. Bu sadece gazetecileri ilgilendirmiyor. Sosyal medyayı kullanan herkesi ilgilendiriyor. Tüm yurttaşları ve demokratik kitle örgütlerini ortak mücadeleye davet ediyorum” dedi.
TGS’den eylemler
Öte yandan Türkiye Gazeteciler Sendikası birçok kentte, Salı günü Meclis gündemine gelecek olan ve “Sansür yasası” olarak nitelenen yasa tasarısına ilişkin açıklama yaptı. TGS, konuya ilişkin Meclis Çankaya Kapısı’nda açıklama yapmak istedi. Polis açıklama yapılmasını engelledi. Bu karşı gazeteciler Meclis’e girerek yasaya karşı hazırladıkları dilekçelerini Meclis’te grubu bulunan tüm partilere teslim etti.
İstanbul ve Adana’da ise Meclis’e dilekçe gönderildi.
HABER MERKEZİ