RTÜK’ün internet yayıncılığını ağır denetim altına alacağı yönetmelikte sitelerin abone bilgilerini bildirme zorunluluğu getirildi. Dijital medyanın da sansür ağına alınmasıyla tüm muhalif seslerin kesileceği vurgulanıyor
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), internet üzerinden yayın yapan radyo ve televizyon yayınlarını denetim ve yaptırım kurallarına bağlayan yönetmelik taslağını görüşmek üzere yaptığı 4 saatlik toplantıdan geniş denetim ve sansür yetkisi çıkmıştı. Yönetmelik taslağı yayınlanmak üzere Cumhurbaşkanlığı’na gönderilirken, BTK uzmanları ile birlikte hazırlanan yönetmelikteki bir “skandal ayrıntı” üst kurulun CHP’li üyelerinin dikkatini çekti ve itirazlara neden oldu. İtiraza neden olan madde, ücreti karşılığında hizmet veren platform işletmecileri, abonelerine ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi RTÜK’e iletmek zorunda olması. Bu zorunluluk taslakta, “İnternet ortamından yayın lisansı verilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar; şirket ve ortaklık yapısına, programlarına, yayınlarını ileten platform işletmecilerine ve varsa abonelerine ilişkin Üst Kurul tarafından istenilen her türlü bilgi ve belgeyi belirtilen süre içerisinde vermekle yükümlüdürler” ifadeleri ile yer aldı.
‘Kim neyi izliyor bilinecek’
Yani abone sayıları ve aboneliğe ilişkin her türlü bilgi rutin olarak her yılın sonunda iletilecek, ancak RTÜK her istediğinde bu bilgileri alabilecek. RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı, “Ne amaçlanıyor? Bu maddenin bu bendi, bu şekilde yürürlüğe girerse; kimin neyi ne kadar süre izlediği fişlenecek, kayıt altına alınacak demektir. Oysa bu veriler özel hayata ilişkin bilgilerdir. Adınız soyadınız ile başlar, adresiniz ile devam eder, izleme ve dinleme tercihlerine kadar tamamen kayıt altına alınmasıdır. Bunun adı tam anlamıyla dijital fişlemedir” dedi.
MİT istemezse lisans yok
İnternetten yayın lisansı için MİT onayının şart koşulması ile ilgili olarak muhalefetin sesinin kısılmasının ötesinde, sesini bile çıkaramayacağını, o zemini bulamayacağını kaydeden Taşçı, MİT’in “uygundur” görüşü iletmemesi halinde lisans verilmeyeceğine dikkat çekerek, “Radyo ve televizyonlardaki tekelleşmeye karşı muhalefetin kendisine yer bulduğu mecra, muhalefete kapatılmış olacak” dedi.
‘Hareket alanı daraltılıyor’
Mezopotamya Ajansı’na konuşan basın meslek örgütleri temsilcileri ve medya uzmanları da taslağın bu haliyle Türkiye’yi sansürde lider ülke haline getireceğini ifade etti. Yönetmeliğin yol açtığı ciddi soru işaretleri olduğunu söyleyen Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, internet haberciliği konusunda ciddi bir sansür getirileceği öngörüsünde bulundu. Türkiye’nin internet haberciliğini sansürleme konusunda dünyada lider haline geldiğini belirten Akdeniz, “Bir yılı aşkındır Wikipedia engelli. Tüm muhalif internet haber siteleri engellenmiş durumda. Türkiye en çok sosyal medya hesaplarını kapatan ülke oldu. Yeni bir durum yok. Durum çok ciddileşiyor ve kötüye gidiyor. Bu yönetmelik yazılı medyadan daha çok görsel medyayı etkileyebilir” diye konuştu. Akdeniz, “Tüm medya açısından daralmış olan çember, bu tasarıyla daha da daralacak. Basının hareket alanı daralıyor. RTÜK maddeleri düzeltilmesi konusu ilk çıktığında ilk önce 2019 seçimlerine hazırlık için yapıyorlar demiştik. Ancak 24 Haziran seçimleri gerçekleşince bu düşündüğümüz planlama geride kaldı ve yavaş yavaş bu plan yürürlüğe giriyor” ifadelerini kullandı.
‘İnternet dünyasına RTÜK kancası’
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş da yeni bir sansür ile karşı karşıya kalacaklarını vurguladı. Durmuş, yönetmeliğin neye yol açacağını şöyle anlattı: “Türkiye’de muhalif basına yönelik baskı politikaları son hızla devam ederken, basın ve ifade özgürlüğünün engellenemediği alan olan internet dünyasına RTÜK kanca attı. Her şeyi kontrolü altında tutmak isteyen iktidar, bu düzenlemeyle basın ve ifade özgürlüğünü tamamen yok edecek. Medya alanına yapılan bu müdahaleler demokrasiyi yok ediyor. Türkiye demokrasiye, hukukun bağımsızlığına inanan bir ülke özelliğini yitiriyor. Bütün bu baskılara rağmen gazetecilerin yeni bir yol bulacağına hiç şüphemiz yok. Ancak halkın haber alma hakkının daha da kısıtlanmasına yol açacak bu süreç.”
‘Basın yandaşa teslim’
DİSK Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren ise denetim dışındaki seslerin hükümet tarafından denetim altına alınmak istendiğini ifade etti. Artık mahkeme kararları beklemeden yayınların kapatılabileceğine işaret eden Eren, “AKP’li ve MHP’li olmayanlar ‘vatan haini ve sakıncalı’ görünüyor. Kimlerin bu ülkede yayın yapacağı anlaşılıyor. Basını kendi taraftarları ve yandaşlarına teslim etmiş durumdalar. Bu kararlarla özgür ve muhalif basının sesini tamamıyla kesmek istiyorlar” vurgusu yaptı.
İSTANBUL