Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 913’üncü haftasında adliye önünde uğradıkları polis saldırısına tepki göstererek, ‘Mehmet Ağar ile Süleyman Soylu bu ülkede yargılanan kadar mücadelemiz devam edecek’ dedi
Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 913’ncü haftasında, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama yaptı. Bu haftaki eylemde, Cumartesi Annelerinin yargılandığı davanın 21 Eylül’de görülen 5’inci duruşması öncesi İstanbul Adliyesi önünde yapılmak istenen açıklamaya yönelik polis saldırısına tepki gösterildi. Açıklamaya İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık, İnsan Hakları Dayanışma Ağı Temsilcileri, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Şubesi temsilcisi Ümit Efe ve çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.
İşkenceyle gözaltı
Eylemin bu haftasında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın ablası Maside Ocak açıklama yaptı. Anayasal bir hak olan barışçıl toplanma ve gösteri haklarının engellendiğine dikkat çeken Ocak, 16 hak savunucusu işkenceyle gözaltına alındığını hatırlattı. Duruşma sırasında da hukuksuzluğun devam ettiğini vurgulayan Ocak, “Duruşmaya, yargıcın, ‘eğer düzeni bozan bir durum olursa, kolluk güçlerinden gelen talep doğrultusunda, yargılamanın güvenlik gerekçesiyle kapalı yapılmasına karar verebileceğini’ belirten sözleri ile başlandı. Bu sözleri ile dava yargıcı, duruşma öncesi yapılacak basın açıklamasına hukuka aykırı olarak müdahale eden kolluğun yönlendirmesi ile hareket ettiğini kabul etmiş, yargılamanın tarafsızlığına ve bağımsızlığa gölge düşürülmüştür. Duruşma yargıcı yargılama sırasında da; savunma avukatlarının salonda bulunan silahlı güvenlik mensuplarının çıkarılmasına yönelik talebini de reddedip; yargılananlar, tanıklar, avukatlar ve dinleyiciler üzerinde baskı yaratacak şekilde yargılama sonuna kadar güvenlik mensuplarının salonda beklemesine izin vererek, tutumunu devam ettirdi. Kaç yıl geçerse geçsin, bedeli ne olursa olsun, kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 213 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diye aktardı.
‘Kanunsuz emirlere uymayın’
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye’de otoriter yönetim altında kolluk görevlilerinin daha fazla suç işlediğini belirterek, şunları söyledi: “Kolluk görevlilerini buradan bir kez daha uyarıyorum. Bu kanunsuz emirlere uymayın. Bu iktidara ve İçişleri Bakanına güvenmeyin hepiniz yargılanacaksınız. Bize uyguladığınız işkence ve kötü muamelenin hesabını yargı önünde vereceksiniz. Bakın şuanda şubemizin önünde binlerce polis var. Sizin başak bir işiniz yok mu? Artık hak savunucularını ve cumartesi annelerinin rahat bırakın. Buradan bir suç çıkmaz.”
‘Açık bir faşizm’
Kayıp yakını İkbal Eren, “Bizim kim olduğumuz ve ne istediğimiz tüm kamuoyu tarafından biliniyor. İnsanlık suçu işleyenleri korumayın. Bu insanlık suçunu işleyenler bu suça ortaktır. Çarşamba günü bizim maruz kaldığımız muameleyle işlenen insanlık suçlarını savunuyoruz dediler. Ama bizde onlara şunu diyoruz; Siz onları koruyun, biz söylemeye devam edeceğiz. Bu açık bir faşizmdir. Bu ülke bu karanlıktan aydınlığa çıkmadan, çocuklarımızın akıbeti ortaya çıkarılıncaya kadar ve Mehmet Ağar ile Süleyman Soylu bu ülkede yargılanan kadar mücadelemiz devam edecek” diye belirtti.
‘Tek sorumlu Soylu’
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, ülkede hukukun tamamen ortadan kaldırıldığını ifade ederek, “En küçük bir hak talebinin karşısından polis, jandarma ve devletin zor gücünü dikildiğini görüyoruz. Bu ülkenin İçişleri Bakanı’nın neredeyse fotoğraf vermediği, suçlu göstermediği kimsenin kalmadığı bir ülke haline geldi. Özellikle Cumartesi Annelerine yapılan bu muamelenin nedenin hepimiz biliyoruz. Bu şiddetin tek nedeni faillerin yanına olmalarıdır. Bunun tek sorumlusu da Süleyman Soylu’nun kendisidir” ifadelerini kullandı.
‘Devlet savaş açtı’
TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, devletin annelere savaş açtığını ifade etti. Kadıgil, şöyle konuştu: “Devlet şuanda yıllardır evlatlarının kemiklerini arayan anneler yönelik çok ciddi bir savaş başlatmış durumda. Bu insanlar haklarını aradıkları için yargılanıyor, şiddete uğruyor, failleri yargılamak yerine bu insanları yargılıyor. Bu savaşın nedenini iyi biliyoruz çünkü devlet devamlılığı esas alanlarla devam ediyor. Bu karanlık odaklara hesap verinceye kadar hak arayışımız devam edecek.”
‘İşkence tanığıyız’
TİHV İstanbul Şubesi temsilcisi Ümit Efe ise Cumartesi Annelerine yönelik saldıra değinerek, yaşanan hukuksuzluğa tanık olduklarını ve belgelediklerinin altını çizdi. Efe, “O gün orada açıkça bir işkence uygulandı ve biz tanığıyız. Cumartesi Annelerinin yanındayız” dedi.
İSTANBUL