Ragıp Zarakolu
Bugünün Türkiye’sinde Kürtçe yasal bir dil. Kürtçe kitaplar yayınlanabiliyor. Zaman zaman taşrada sorun yaşansa bile genel durum bu.
İsmail Beşikçi serbest. Kitapları serbest. İnternet üzerinden satın alınabiliyor. İsmail Beşikçi ülke dışına serbestçe çıkıyor. Onun adına bir vakıf kuruldu.
Hiçbir ödülü kabul etmeyen Beşikçi’nin ilk kabul ettiği ödül Hrant Dink Vakfı’nın ödülü oldu.
Ama bunun için az bedel ödenmedi.
Türkiye’de kazanılan özgürlükler devletin bir lütfu değil. Bir kazanım, nice bedeller ödenerek kazanılan.
Bugün Kürt kimliği, sorunlu olsa da Parlamento’da temsil edilebiliyor.
Mahkemelerde Kütçe savunma yapılabiliyor. Keşke savunma yapmaya gerek kalmayacak bir duruma gelinse.
Vedat Aydın İHD kongresinde Kürtçe konuştuğu için kaçırılarak katledildi 90’ların başında. Cenazesinde birçok insan yaşamını yitirdi.
İHD, 25 üyesini kaybetti, insan hakları mücadelesini yürütürken. Az insan hakları savunucusu hapsolmadı. Ülkeyi terk etmek zorunda kalmadı.
İHD aynı zamanda Kürt siyasetçilerinin yetiştiği bir okul oldu.
Onların söylemine insan hakları savunuculuğunun dili yerleşti.
Bunun Kürtler dışında kesimlerin de desteğinin sağlanmasında etkisi oldu.
İnsan hakları mektebinden yetişen Selahattin Demirtaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin alternatif Cumhurbaşkanı olabildi ve farklı kesimlerinden yüksek oranda oy alabildi.
Bir düşüm var, ABD’deki sivil hak savunucuları gibi. Bir gün tüm yurttaşlar, el ele yürüyecek demokratik cumhuriyet için.
“We shall overcome, we will walk hand in hand someday.”
Bir düşüm var, bir başka Türkiye için.
Osman Kavala Cumhurbaşkanı ve Selahattin Demirtaş Başbakan.
Ve daha sonra Demirtaş Cumhurbaşkanı.
Niye olmasın!
Otokrasinin egemen olduğu Çekoslovakya’da mahpus Havel, daha sonra Cumhurbaşkanı olmadı mı?
Nasıl 2 ABD var ise, aynı zamanda 2 Türkiye var. En azından potansiyel olarak.
Elbette bir tarafta Meclis basan muhafazakar Trumpetçiler var, ama öte tarafta da güçlü bir liberal damar var, siyah Obama’yı Başkan yapan.
Black Power bahane yapılmadı.
CHP’nin değişmesi gerek, Kürt siyasetine koyduğu ambargoyu kaldırması gerek.
Bugün demokrasinin kilidi Kürtlerin elinde.
2015 Haziran’ında da durum aynıydı.
Kürtleri dıştalamak, RTE’yi iktidar yaptı MHP desteği ile.
CHP’nin Kürtleri dıştalaması, de facto onları RTE iktidarının payandası yaptı.
Ama onun medeni cesareti olsaydı, barış masasını devirmeseydi, yine şansı olacaktı.
Kürt halkının oyu ile.
Kürtleri dışta bırakmak 2016 Temmuz darbesinin önünü açtı.
RTE devleti ele geçirdi diyorlar, ama gerçek tam tersi.
Devlet onu ele geçirdi.
2023 bir dönüm noktası olacak.
Umut ederim bunlardan ders alınır.
Şu ara elimde yine, Beşikçi’nin Anılar’ı var, savunmalarında eleştirdiği resmi anlayışı ifade eden “Söz Konusu Vatansa Bilim Teferruattır” ise alt başlık. (İBV, Mayıs, 2021).
İsmail Beşikçi tersini kanıtladı yaşamıyla: “Söz konusu ülkeyse, bilim esastır!”
Gerçekten kaçmak, sadece daha ağır bedellere neden olur.