Vartinis Katliamı davasında zamanaşımı tehlikesi olduğuna dikkat çeken dava avukatı Karaçekik, sanık dönemin ilçe Jandarma Alay Komutanı olan sanık Bülent Karaoğlu hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti
Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) Beldesi’nde 3 Ekim 1993 yılında aynı aileden 7’si çocuk 9 kişi katledilmişti. Vartinis Katliamı’na ilişkin açılan dava duruşması Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya katliamdan sağ olarak kurtulan Aysel Öğüt ve ailenin yakınları katıldı.
Dava avukatları duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılım sağladı. Kimlik tespiti ardından dava avukatlarından Muş Baro Başkanı Kadir Karaçelik, söz aldı. Karaçelik, davanın zamanaşımına uğrama ihtimalinin olduğunu vurgulayarak, hakkında yakalama kararı olan dönemin ilçe Jandarma Alay Komutanı olan sanık Bülent Karaoğlu hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti.
Kırmızı bülten çıkarılsın
Hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık Karaoğlu’na yönelik etkin bir arama kararı gerçekleştirilmediğini dile getiren Karaçelik, “Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi bu adamın kaçması için imkân yarattı. 9 tane insan yakılarak, öldürüldü.” dedi. Adalet Bakanlığından yargıya kadar herkesin ihmali olduğunu söyleyen Karaçelik, sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını ve etkili bir soruşturma yürütülmesini istedi. Karaçelik, “Sanığı huzurunuza getirmek yerine savunmasını İstanbul’dan talimatla aldınız. Bu şahsı neden huzura çıkarmıyorsunuz? Katalog suç olduğu halde ilk yargılamada tutuklama yapılmadı. İmza tedbiri önce konuşulup, sonra kaldırıldı. Tüm bu göstergeler cezasızlık politikasının bir parçası olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
‘Bu adamın peşine düşmemiz lazım’
Katledilen Öğüt ailesinin akrabası olan Nurullah Öğüt, “Sanık cani bir insan. Savcıyı da hâkimi de vatandaşı da öldürür, biz öldürdüğünü de gördük. Bülent Karaoğlu gerçek bir devlet adamı değildir. Altıncı duruşmada sahte bir yüzbaşı olduğunu belirtti. Onun rütbelerinin sökülmesi lazım ki gelebilsin. Bülent, astsubayı öldürdü. Karaoğlu geliyor, astsubay Mustafa’yı Altınova’nın içine alıyor. Bunun gidişi ve gelişi iki üç dakika. Silah sesinden 2,3 dakika sonra. Hem Mustafa’yı öldürüyor hem hanımının yanında yas tutuyor. Bülent Karaoğlu, Altınova’da devlet kurdu. Bu adamın peşine düşmemiz lazım. Buraya 7 defa geldi. Biz dişimizi sıktık ve vurmadık. Bize zulüm yapmış siz hala kırmızı bülten çıkarayım, çıkarmayayım diye düşünüyorsunuz. Bülent’in hiçbir yerde kanunla hareket etmediğini biliyoruz. Onun maaşına el koyun, rütbesine el koyun ki gelsin” ifadelerini kullandı.
Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti sanık Bülent Karaoğlu hakkında kırmızı bültenle aranması hususunun celse arasında değerlendirilmesine ve celse arasında gerekli işlemlerin tesis edilmesine karar verdi. Heyet, bir sonraki duruşmayı 20 Ekim’e erteledi.
NE OLMUŞTU?
Muş Korkuteli ilçesine bağlı Vartinis Beldesi’nde 2 Ekim 1993 tarihinde yaşanan çatışmalarda bir astsubay yaşamını yitirmiş, çatışmanın ardından astsubayın cenazesini teslim alan askerler Vartinis’den geçerken havaya ateş açıp “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız” diyerek bölgeden ayrılmıştı.
Askerler 3 Ekim 1993 tarihinde beldeye gelerek “örgüte yardım ettikleri” iddiasıyla köyü ateşe vermişlerdi. Evleri ateşe verilen Nasır ve Eşref Öğüt çifti, en büyüğü 12, en küçüğü 3 yaşında olan 7 çocuğu ile beraber yangında can verdi. Ateşe verilmiş evden sağ kurtulan tek kişi Aysel Ögüt oldu. Öğüt, daha sonra olaya ilişkin suç duyurusunda bulundu. Muş Cumhuriyet Başsavcılığı “Olayı PKK yaptı ve terör suçu” diyerek dosyayı görevsizlik kararı ile Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı’na gönderdi. DGM Başsavcılığı “terör eylemi” olarak nitelendirdiği olay dosyasını “Failleri belli olmadığı” gerekçesiyle kapattı.
Ne olmuştu?
Öğüt, 2003 tarihinde Avrupa birliğine uyum sürecinde çıkarılan yeni yasalar ve insan hakları lehindeki olumlu gelişmeleri dikkate alarak yeniden suç duyurusunda bulundu. Başsavcılığın olaya ilişki soruşturma başlatması üzerine savcılık, iddialarda ismi geçen kişilerin askeri görevde olmaları nedeniyle Elazığ 8’nci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dosya 7 yıl boyunca askeri savcılıkta bekledi. Bunun üzerine Ögüt ailesi avukatları 2011 yılında yeniden savcılığa başvurdu. Muş Başsavcılığı yasa değişikliklerini dikkate alarak, soruşturmayı yürütüp tamamladı. Dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Üstteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz ve Gökyazı Karakol Komutanı Başçavuş Turhan Nurdoğan hakkında “kasten ev yakmak suretiyle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan dava açıldı.
Beraat ettirildiler
“Güvenlik gerekçesiyle Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde alınan davanın 1 Mart 2016’daki karar duruşmasında, dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu ile diğer 3 sanık hakkında “delil yetersizliğinden” beraat kararı verildi. Karara, “yargılamanın eksik yürütüldüğü” gerekçesiyle itirazda edildi.
Yargıtay bozdu
Yapılan itiraz ardından Yargıtay, katliamdan dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı yüzbaşı Bülent Karaoğlu’nun sorumlu olduğuna ve yerel mahkemenin Karaoğlu hakkında verdiği beraat kararını “köyün yakılması emrini Yüzbaşı Karaoğlu vermiştir” diyerek bozdu. Daire, ayrıca dava sanıkları arasında yer alan rütbeli 3 asker hakkındaki beraat kararını ise onadı.
Sanık hala yakalanmadı
Karar ardından Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Eylül 2021 tarihinde görülen ilk duruşmada dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Bülent Karaoğlu hakkında tutuklama kararı verildi. Ancak Karaoğlu Eylül 2021 tarihinden bu yana yakalanamadı.
MA