BM raportörleri, Jîna Mahsa Amini’nin katledilmesini kınayarak, İran’ın toplumsal cinsiyet temelinde ayrımcılık yapan tüm yasa ve politikaları yürürlükten kaldırması çağrısında bulundu
Birleşmiş Milletler (BM) İran Özel Raportörü Javaid Rehman, Kadınlara Karşı Ayrımcılıkla İlgili Çalışma Grubu Başkanı Melissa Upreti, Başkan Yardımcısı Dorothy Estrada Tanck ile üyeler Elizabeth Broderick, Ivana Radacic ve Meskerem Geset Techane, Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü Reem Alsalem, Barışçıl Toplanma Ve Örgütlenme Özgürlüğü Haklarına İlişkin Özel Raportör Clément Nyaletsossi Voule, Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü Irene Khan, İnsan Hakları Savunucularının Durumuna İlişkin Özel Raportör Mary Lawlor, İran’da 22 yaşındaki Jîna Mahsa Amini’nin “ahlak polisi” tarafından saçının bir kısmı göründüğü gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra maruz kaldığı işkence nedeniyle katledilmesine ilişkin ortak açıklama yaptı.
Açıklamada, Amini’nin öldürülmesiyle sorumluların yargılanması talebiyle ülke genelinde yapılan barışçıl protestoculara ve insan hakları savunucularına yönelik şiddeti kınadı. Amini’nin ölümüyle şok olduklarını ve derinden üzüldüklerini ifade eden BM temsilcileri, “Amini, İran’ın kadınlara yönelik sistematik baskı ve ayrımcılığının, kadınları bedensel, ifade ve inanç özgürlüklerinden mahrum bırakan ayrımcı kurallarının bir başka kurbanı” diye belirtti.
Bağımsız soruşturma
Amini’nin, 13 Eylül’de İran ahlak polisi tarafından “uygunsuz başörtüsü” taktığı için gözaltına alındığını hatırlatan BM temsilcileri, konuyla ilgili raporların Amini’nin tutuklanması ve Vozara Gözaltı Merkezi’ne nakledilmesi sırasında “ahlak polisi” üyeleri tarafından ciddi şekilde darp edildiğini gösterdiğini belirtti. Amini’nin, gözaltı merkezinde komaya girdiğini ve 16 Eylül’de de kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği ifade eden temsilciler, İranlı yetkililerin Amini’nin kalp krizinden öldüğünü iddialarının aksine, ölümün işkence ve kötü muamele sonucu olduğunu kaydetti. Zorunlu başörtüsü politikalarının bir sonucu olarak kadınlara yönelik fiziksel şiddet kullanımını ve temel insan onurunun inkâr edilmesini şiddetle kınadıklarını ifade eden BM uzmanları, İranlı yetkilileri Amini’nin ölümüyle ilgili bağımsız, tarafsız ve hızlı bir soruşturma yürütmeye, soruşturmanın bulgularını kamuoyuna açıklamaya ve tüm failleri yargılamaya çağırdı.
Kesinti şiddetin habercisi
Açıklamada, 16 Eylül’den bu yana Tahran, İlam, İsfahan, Kirmanşah, Mahabad, Saqez, Sanandaj, Sari ve Tebriz’in de aralarında bulunduğu birçok şehirde binlerce kişinin, Amini’nin ölümünden hesap sorulması ve kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılığa son vermek için sokaklara döküldüğüne dikkat çeken BM temsilcileri, barışçıl protestoların İran güvenlik güçleri tarafından aşırı güç kullanımıyla karşılandığını söyledi. Raporlara göre, biri kadın ve biri de 16 yaşında bir çocuk olmak üzere en az 8 kişinin yaşamını yitirdiğini, onlarca insanın yaralandığını ve tutuklandığına vurgu yapan temsilciler, “Protestoların ardından 19 Eylül’den bu yana Tahran, Kürdistan illeri ve ülkenin diğer bölgelerinde uzun süreli internet kesintileri bildirildi. Bu, İran’da son 12 ayda kaydedilen üçüncü yaygın internet kesintisi. İnternetteki kesintiler genellikle İran nüfusunun özgür ifade ve örgütlenmesini bastırmak ve devam eden protestoları azaltmak için daha büyük bir çabanın parçasıdır. Devletin zorunlu kıldığı internet kesintileri hiçbir koşulda haklı gösterilemez” dedi.
Ayrımcı yasaları yürürlükten kaldırın
BM temsilcileri, son 40 yılda İranlı kadınların zorunlu başörtüsü kurallarına ve temel insan haklarının ihlallerine karşı barışçıl protesto eylemlerini sürdürdüklerini belirterek, ülkedeki yetkilileri temel insani haklarını isteyen kadınların meşru taleplerine kulak vermeye çağırdı. Açıklamanın devamında İran’nın, uluslararası insan hakları standartlarına uygun olarak cinsiyet ve toplumsal cinsiyet temelinde ayrımcılık yapan tüm yasa ve politikaları yürürlükten kaldırması çağrısında bulundu.
HABER MERKEZİ