HDP Sözcüsü Ebru Günay, katledilen Mahsa Amînî’ için ‘İran’dan, Tahran’dan, Rojhılat’tan yükselen kadın isyanını destekliyor ve ‘isyanınız isyanımızdır’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemdeki konulara dair paritsinin görüşlerini bildirdi.
Günay’ın konuşmasında Musa Anter Davası’nda zamanaşımından düşürülmesi kararı ve İran’da yğkselen kadın direnişi konuları öne çıktı.
Günay, İran’da ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Amînî için düzenlenen protesto gösterilerine partisinin desteğini açıkladı.
Günay, “İran’dan, Tahran’dan, Rojhılat’tan yükselen kadın isyanını destekliyor ve ‘isyanınız isyanımızdır” ifadelerini kullandı.
Musa Anter davasına ilişkinde fikirlerini açıklayan Ebru Günay, “Apê Musa’yı saygı ve minnetle anıyorum. Ona söz veriyoruz bu dava karanlıkta kalmayacak, failler hesap vereceğiz. Bize bıraktığın mirasla bu olayı aydınlatacağız. Failli meçhul her cinayetin hesabını soracağız” dedi.
Günay’ın konuşmasının satır başları şöyle;
Konuşmasına Jîna Mahsa Amînî’yi anarak, başlayan Günay, “Jîna Mahsa Amînî’yi ve ardından saçlarını direnişin bayrağı haline getiren başta Kürt kadınları olmak üzere bütün direnen kadınları selamlıyorum. Jin Jiyan Azadi’yi 21’in yüzyılın özgürlük sloganı haline getirenlere selam olsun” dedi.
‘Sadece İran’da değil’
Günay, “Bu saldırgan ve faşizan tutum sadece İran rejimi tarafından uygulanmıyor. Bu topraklarda yaşayan herkes bu tür faşizan uygulamaların şahididir, tanığıdır, mağdurudur. Başından itibaren Amînî’nin ahlak polisinin işkencesi sonucu katledildiğini söyleyen İran halkı, kadınların öncülüğünde günlerdir sokakta ve eylemler gittikçe büyüyen direnişlere dönüştü” diye konuştu.
Jin Jiyan Azadî sloganları
İranlı kadınların Jîna Mahsa Amînî’nin molla rejimi tarafından katledilen ne ilk ne de son kadın olmadığını bildiğini kaydeden Günay, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de olduğu gibi, eteğinin boyundan, saçının telinden, tecavüzden korunmak için direnmesinden, politik kimliğinden kaynaklı her yıl onlarca kadın katlediliyor. İranlı kadınlar, kadın düşmanı baskıcı molla rejimine bir kez daha artık yeter diyor! Jîna Mahsa Amînî’nin katledilmesine karşı çıkan ve protestoların öncülüğünü yapan kadınlar zorba rejime karşı tüm dünyaya bir kez daha seslerini duyurmaya devam ediyorlar. Tahran sokaklarında kadınlar Jin Jiyan Azadî sloganlarıyla direnişlerini büyütüyorlar.
‘İsyanınız isyanımızdır’
Köklü bir kadın mücadelesinden gelen ve aynı zamanda bir kadın partisi olan HDP olarak, 22 yaşındaki Kürt kadın Jîna Mahsa Amînî’nin İran’ın despot ahlak polisleri tarafından katledilmesini şiddetle kınıyor ve öldürülen her kadın isyan gerekçemizdir demeye devam ediyoruz. İran’dan, Tahran’dan, Rojhılat’tan yükselen kadın isyanını destekliyor ve ‘isyanınız isyanımızdır’ diyoruz.
Ortak mücadele
Bizler de HDP Kadın Meclisi olarak İranlı kadınların mücadelesine bulunduğumuz her yerde ses verdik. Türkiyeli kadınlar ve Amînî’nin acısını hisseden kadınlar bu isyana kayıtsız kalmadı. Bu mücadele hepimizin ortak özgürlük mücadelesidir.
Ve bir kez daha, buradan, mücadele ettiğimiz her yerden, İran’ın sokaklarında yankılanan ‘Jin jiyan azadi’ sloganlarına biz de ‘Jin jiyan azadî’ diyerek ses veriyoruz, eylemlerine, direnişlerine selam gönderiyoruz.
HDP’ye toplum güveniyor
Türkiye halkları HDP’nin ve onun temsil ettiği değerlerin tek kurtuluş adresi olduğunun farkında. Partimize yapılan bütün saldırılara, kurulan kumpaslara rağmen toplumsal desteğimiz her geçen gün artıyor, toplum HDP etrafında kenetleniyor. Geçen hafta boyunca alanlardaydık halk ile iç içeydik. İzmir’den Muğla’ya, Antalya’dan Serhat’a, Amed’ten Mardin’e Aydın’dan Çukurova’ya Eş Genel Başkanlarımız, grup başkanvekillerimiz, milletvekillerimiz ve yöneticilerimiz halk buluşmaları gerçekleştirdi, toplantılara katıldı.
Kürt halkının iradesini görmezden geliyorlar
İktidar HDP’den korktukça bize saldırıyor, iktidar bize saldırdıkça ona benzeyen, aynı zihniyeti taşıyanlar da partimiz hakkında ileri geri konuşuyor. Güya bunlar Kürt halkına laf söyletmeyecekmiş, güya bunların Kürt halkıyla bir sorunları yokmuş, güya bunlar demokrasi, barış ve özgürlük isteyenleri anlıyormuş! Ama bütün bu kesimlerin temsilcileriyle sorunları var, Kürt halkının iradesini görmezden geliyorlar, Kürt halkının tercihlerine saygı duymuyorlar, isteklerini terörize ediyorlar.
Gerçek muhalefet sokakta
Partimiz bütün bu kesimlerin uykularını kaçırmayı sürdürecek. Bakın birileri ‘muhaliflik’ adına iktidara can damarı olur bu ülkenin gerçek muhalifleri sokaklarda direnmeye devam ediyor. Bu ülkenin gerçek muhalifleri iktidarın saldırılarına her gün maruz kalıyor. Daha dün onlarca yıldır evlatlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri adliye koridorlarında yargılandı, onlara destek vermeye çalışanlar polis saldırısına uğradı. Onurlu barış isteyen barış anneleri her gün saldırıya uğruyor, Emine Şenyaşar her gün saldırıya uğruyor. Doğasına sahip çıkanlar Cudi’ye yürüyenler saldırıya uğradı. Gerçek muhalefet faşizme karşı sokakta direnenlerdir, onların mücadele birliğidir ve bu mücadele mutlaka zafere ulaşacak.”
Emek ve Özgürlük İttifakı
Bu mücadele ortaklığı şimdi ortak bir iradeyle geleceğe yelken açıyor. Halkımızın talep ve istekleri doğrultusunda biz hem mücadeleyi büyütüyoruz hem de yeni yeni mücadele ortaklıkları geliştiriyoruz. 24 Eylül Cumartesi günü partimizin de içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı İstanbul’da kitlesel bir şölenle yola çıkıyor. İstanbul’da binlerce kişiyle buluşacağız. Titiz ve yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Direnenler, işçiler, emekçiler, barış ve özgürlük için mücadele edenlerle buluşacağız. Buluşmaya binlerce kişinin katılmasını bekliyoruz, ittifakın hazırlıkları tamamlandı. Buluşmada ittifakın yol haritasını içerek deklarasyonumuzu yayınlayacağız. Doğa talanına, nefrete, kadın cinayetlerine karşı mücadele edenlerle bir arada olacağız. Haliç Kongre Merkezi’ndeki bu tarihi buluşmaya bütün halkımızı katılmaya, bu özgürlük yolculuğuna dahil olmaya davet ediyoruz
Barınma krizi
Yaşatılan büyük ekonomik çöküşle beraber öğrenciler barınamıyor, emekçiler yüksek ev fiyatları ve düşük ücretler sebebiyle ev sahibi olamıyor. Ev sahibi olabilmek bir yana kirada dahi oturamayacak durumda olan, her an ev sahipleri tarafından evden atılma korkusu yaşayan milyonlarca emekçinin karşısına AKP iktidarı yine büyük puntolarla asrın projesi ile kamuoyunun karşısına çıktılar. Sosyal Konut Projesi’ni tanıttılar.
AKP’nin iktidar olduğu 20 yıllık süreçte Türkiye’de ev sahipliği oranı düşmüş, kiracı oranı sürekli artmıştır. Bu durumu yaratan kendileri değilmişçesine koca koca cümlelerle övüne övüne 250 bin kişinin ev sahibi olacağını anlatıyorlar. Peki gerçekten öyle mi? İstanbul için hane geliri 18 bin TL’ni altında olmalı, diğer iller için hane geliri 16 bin TL’nin altında olmalı.
HABER MERKEZİ