Flormar’da sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan 95’i kadın 132 işçi, işlerine dönebilmek için 130 gündür fabrika önünde mücadele ediyor. Flormar’da bir buçuk yıl çalışan Yağmur Özgören, “Zor anlarda her zaman önce kadınları gözden çıkarıyorlar. ‘Kadındır, ne de olsa eşleri, babaları, abileri bakıyordur’ gözüyle bakılıyor bize. Erkeklere daha fazla maaş veriliyor. Boşuna geliyormuşuz gibi davranılıyor” diyerek bu anlayışı eleştiriyor. Kadınların isterse her şeyi yapabileceğini ve bu direnişle de bunu kanıtladıklarını söyleyen Özgören, “Boykot çağrıları kadın örgütlerinin desteğiyle yayıldı. Bu benim ilk eylemim. Broşür dağıtmaya gittik. Arkadaşlık duygularımız pekişti, kadınlarla daha fazla yakınlaştık” dedi.
‘Bakış açım değişti’
Flormar’da 3 buçuk yıl çalışan Zuhal Aktaş ise, eşinin vefat ettiğini ve 2 çocuğuna baktığını söyledi. Çalışırken 2 kez iş kazası geçirdiğini vurgulayan Aktaş, “Annem ve babamla yaşıyorum. Çocuklarımın okulu var. Patron, yöneticilere vermiş fabrikayı hiç tenezzül edip gelip bakmıyor bile. Erkeklerin evi geçindirdiğini düşünüyor patronlar. ‘Kadınlar nasılsa ezilmeye mahkum, bunlara daha az para verelim’ diyorlar. Hiçbir zaman kadın ve erkeği eşit tutmuyorlar. Ben de ev geçindiriyorum, çocuklarıma bakmaya çalışıyorum. İlk defa bir direnişe katıldım. Çok konuşan bir insan değilim. İçeride çok sessizdim. İçeriden dışarıya bile çıkmıyordum. Mutfakta otururdum devamlı. Bu direniş bana özgüven verdi. Dışarıya bakış açımı geliştirdi. Bilgilerimi geliştirdi. Bazı yerlerde tutukluk yapıyorum ama yine de konuşuyorum” ifadelerini kullandı. Aktaş, kadınlara Flormar ürünlerini almama çağrısında da bulundu. İSTANBUL