Diyarbakır’da kayıp yakınları, 27 yıldır kendisinden bir daha haber alınamayan Şeyhmus Eroğlu’nun akıbetini sordu
Kayıp yakınları 709’uncu haftasında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde açıklama yaptı. Eylemde 21 Eylül 1995 tarihinde köy korucuları ile askerlerin gece yarısı gerçekleştirdiği baskın sonucunda gözaltına alınıp, kendisinden bir daha haber alınmayan Şeyhmus Eroğlu’nun akıbeti soruldu.
‘Zorla göç’
İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Fırat Akdeniz tarafından okunan Eroğlu’nun hikayesi şöyle: “Şeyhmus Eroğlu, 1930 yılında Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Bardakçı (Batê) köyünde doğdu. Evli ve yedi çocuk babasıydı. Yaşadığı köye sık sık baskın yapan askerler ve korucular tarafından korucu olmaya zorlanıyordu. Köye yapılan baskınların birinde, kardeşiyle birlikte gözaltına alınan Şeyhmus Eroğlu daha sonra serbest bırakıldı. Eroğlu ailesi baskılar sonucu köyden ayrılmak zorunda kaldı. Şeyhmus Eroğlu, ailesiyle birlikte Batman merkeze taşındı. Birkaç yıl burada yaşadı.
Yetkililer inkar etti
21 Eylül 1995 tarihinde köy korucuları ile askerlerin gece yarısı gerçekleştirdiği baskın sonucunda, Şeyhmus Eroğlu gözaltına alınarak Mardin’e getirildi. Gözaltı sonrası ailesinin Şeyhmus Eroğlu’nu bulmak, kendisinden haber alabilmek için yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Yetkililer ise Eroğlu’nun ne ev baskınını, ne de gözaltına alındığını kabul etti.
Görgü tanıklarının anlatımları
Onunla aynı zamanda gözaltında kaldığını belirten kimi görgü tanıkları ise Şeyhmus Eroğlu’nun gözaltında tutulduğunu, ağır işkenceler gördüğünü, daha sonra da serbest bırakıldığını söyledi. Yine Midyat’taki kimi görgü tanıklarının ifade ettiğine göre serbest bırakıldığının söylendiği tarihte, özel timlerin olduğu bir arabanın içinde görüldü. Şeyhmus Eroğlu’ndan, gözaltına alındığı tarihten itibaren bir daha haber alınamadı.”
İzmir
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 2 hafta bir düzenlediği “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemini Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Eylemde, “Kayıplar vicdandır sahip çık” ve “Failler belli kayıplar nerede” pankartları açıldı. Bu hafta yapılan açıklamada, 12 Eylül 1994’de Ankara’da gözaltına alınan Kenan Bilgin’in akıbeti soruldu.
İHD Yönetim Kurulu Üyesi Caner Canlı, Kenan Bilgin’in hikayesini şöyle paylaştı: “Bilgin, 12 Eylül 1994 sabahı Ankara Dikmen’de bir otobüs durağından sivil polislerce gözaltına alındı. Ailesi gözaltıyla ilgili bilgilendirilmedi ancak kardeşi İrfan Bilgin kimliğini açıklamayan bir kişi tarafından üç defa arandı ve kendisine ağabeyinin üç diğer kişiyle beraber Gölbaşı’nda tutulduğu, gördüğü işkenceler sonrasında durumunun ciddi olduğu söylendi. 3 Ekim 1994’te ailenin avukatı Meclis İnsan Hakları Komisyonuyla bağlantıya geçti ve olayla ilgili basına yazılı bir metin gönderildi. Aile hem kendisi hem de avukatları aracılığıyla Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi ve Başsavcılığa dilekçe ile de başvurdu. Başsavcılıktan 10 Ekim’de gelen cevapta Kenan Bilgin adında birinin gözaltı kayıtlarında görünmediği söylendi. Aynı gün aile yine bir basın açıklamasıyla olayı kamuoyuyla paylaştı ve İHD Ankara Şubesine başvuru yaptı. İHD Ankara Şube, ertesi gün Valiliğe ilettiği dilekçe ile Kenan Bilgin’in acilen savcılık makamına çıkarılmasını istedi.
HABER MERKEZİ