SMF Temsilcisi Erdal Ataş, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın oy potansiyelinin yüzde 20’leri bulduğunu söyledi
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Emekçi Hareket Partisi (EHP), 25 Ağustos’ta kurduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yol haritasını açıklamasına az bir zaman kaldı. MA’dan Fırat Can Arslan’ın haberine göre ittifak içerisinde yer alan SMF Temsilcisi Erdal Ataş, ittifakın oy potansiyelinin yüzde 20’leri bulduğunu aktardı.
‘Millet İttifakı krize çözüm olamaz’
Türkiye’nin çok ciddi bir ekonomik kriz yaşadığı ve krizin halkın sırtına yüklenmeye çalışıldığını söyleyen Ataş, kurdukları ittifakın bu krize karşı en net programa sahip olduğunu vurguladı. Kapitalist sisteme karşı adil bir sistemi savunduklarını belirten Ataş, “Zenginler, halkı yoksullaştırarak gelir elde ediyor ve bu gelirden elde edilen metaları yoksullaştırdığı insanlara satmaya çalışıyor. Sistem, elde ettiği gelirlerin önemli bir kısmını askeri alanlara harcıyor. Güncel koşullarda mevcut düzenin krizden kurtulması mümkün değil” diye belirtti.
İşçi ve emekçilerin yanı sıra ülkenin bütün kimliklerinin kendi alternatifleriyle ekonomiyi yönetmesi sonrası gerçek bir kurtuluşun mümkün olacağını ifade eden Ataş, Millet İttifakı’nın da iktidar olması halinde krize çözüm olamayacağını söyledi.
‘Kürt sorununda çözüm istemiyorlar’
Savaş politikalarıyla alevlendirilen Kürt sorunu ve diğer kimlik sorunlarının da ülkenin başat sorunlarından olduğunu belirten Ataş, AKP-MHP’nin farklı kesimleri birbirleriyle karşı karşıya getirerek, inkara ve imhaya tabi tutarak ayakta kalmaya çalıştığını ifade etti. Ataş, “Ülkedeki iktidar anlayışı 100 yıldır bu sorunun çözülmesini istemiyor. İktidarın Kürt sorunu başta olmak üzere diğer sorunlara bir çözümü yok. CHP ve yanındaki güçler de sadece ‘konuşacağız’ diyor. Biz 100 yıldır aynı söylemlerle oyalanıyoruz. Geçmişte iktidarın ortağı olan Gelecek, DEVA ve İYİ Parti, kimlik meselelerinde çözüm üretmek istemiyorlar” ifadelerini kullandı.
‘En kolay kartı oynuyor’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “HDP’nin olduğu masada yokuz” açıklaması ve sonrasında yaşanan tartışmalara değinen Ataş, “Akşener, Kürtler ve demokrasi güçleri olmaksızın mevcut iktidarın gitmeyeceğini biliyor ama en kolay kartı oynuyor. Akşener ve takımı, geçmişte ‘Kürtler, Türk’tür’ diyen bir anlayışı savunuyordu. ‘Bunların tümünü yok edeceğiz’ söylemleri üretiyorlardı. Ama gelinen aşamada en ırkçısı dahi artık Kürt gerçekliğini kabul ediyor. Bu mücadele ile gelinmiş bir nokta. Yeni gelecek iktidar, belli noktalarda az da olsa demokratik hamleler yapacaktır ama bizim ortaya koyduğumuz irade ile hem Kürt sorunu hem de diğer meselelere dair adım atmak zorunda kalacaklar. Milyonlarca insan demokrasi ve barış isterken, bunu yeni iktidara da dayatacağız. Akşener de dahil olmak üzere 6’lı masanın bundan sonraki atacağı adımların tek anahtarı demokrasi güçleridir” değerlendirmesinde bulundu.
Yol Haritası’nın içeriği
Ataş, kurdukları ittifakın yol haritasına da değinerek, “Bütün kurumların savundukları çözüm önerilerinin yer aldığı belgemizde, ekonomiden ulusal sorunlara, inançtan laikliğe, ekolojiden cinsiyet kimliklerine, çocuktan savaşa yönelik temel sorunlarımızı ifade eden yaklaşımlar yer alacak. Bu ülkenin demokratikleşmesini içeren bir program deklare edeceğiz. Toplumun taleplerini yansıtabilirsek mevcut süreçte yansımasını bulacak ve bizi ilerletecek” diye kaydetti.
‘İttifakın oy potansiyeli yüzde 20’
İttifaklarının savunduğu 3’üncü yolun halklar için yeni bir alternatif olduğunu vurgulayan Ataş, şunları söyledi: “Bugüne kadar iktidar partileri ve iktidara muhalefet olan sermaye partileri vardı. Biz de her ikisine muhalif olan bir anlayışla hareket ediyorduk. Ama gelinen aşamada sadece muhalefet olarak kalmak çözüm getirmiyor. Doğal olarak önce işçi, emekçi ve ötekilerin temsilcilerinin bir araya gelerek programları ortaklaştırması ve iktidara aday olması lazım. Demokrasi mücadelesinin sürdürülmesi halinde yüzde 20 bandında bir oy potansiyeline sahibiz. Ülkede bunun zemini var. Bir fırsat daha kaçırmak istemiyoruz. Halktan yana kazanımların olduğu bir sürece doğru gideceğimizi düşünüyoruz.”
‘SGB ile ortak mücadele edilmeli’
Dört siyasi parti ve kuruluşun deklare ettiği Sosyalist Güç Birliği (SGB) ile “ortak mücadele” kapsamında bir araya gelinmesi gerektiğini ifade eden Ataş, sosyalist hareketlerin geçmişte çok parçalı bir yapıda olduğunu ve SGB’nin bileşenleriyle çok fazla yan yana gelemediklerini söyledi. Ataş, orta ve uzun vadede SGB de dahil olmak üzere birçok yapıyla geleceği inşa edileceklerine işaret ederek, şöyle devam etti: “Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri de daha öncesinde ayrık durumdaydı ama tartışmalar bizi ortak mücadeleye evriltti. Eskiden birbirine uzak duran bir yapımız vardı. Ama işçi ve emekçilerin parçalı durumu hepimize kaybettirdi. Aynı sorunlara sahip olanlar olarak herkesin kendi sorununu çözme çabası bize kaybettirdi. Bu nedenle SGB kurumlarının güncelde ayrı durması yanlıştır. İleride tüm alanlarda onları ortak hareket etmeye zorlayacağız.”
ANKARA