PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecride değinen HDP milletvekilli Dede, CPT’nin bağımsızlığını yitirerek, uluslararası komplonun devamı gibi çalıştığını söyledi.
PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecridi ve CPT’nin tutumunu değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili CPT’nin bağımsızlığını yitirdiğini belirtti. “Bizler sürekli bir mücadele ve özgücümüzle bu tecridi kırabiliriz” diyen Dede, tecrit için söylenen her kelimenin önemli olduğunu ancak daha radikal bir eylem pratiğinin ortaya konulmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Ortadoğu’da 3. Dünya savaşının yaşandığını ve egemen güçlerin bölgeyi kan gölüne çevirdiğini belirten Dede, “yaratılan bu savaşın önüne geçebilmenin tek yolunun Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik ulus modelini hayata geçirmektir. Uluslararası müdahaleyle Türkiye’ye getirilen Öcalan’a yönelik tecrit her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Bu uluslararası komplonun işbirliği halen devam etmektedir. Kendi emellerini ortaya koymak isteyen egemen güçlerin Öcalan üzerinde devam eden tecride sessiz kalması buna kanıttır. Hakeza İşkencenin Önlenmesi Avrupa Komitesi’nin (CPT) tutumu da aynı komplonun bir parçasıdır. Verilen o kadar imzaya karşın CPT harekette geçmiyor. CPT’nin harekete geçmemesinin tek nedeni uluslararası güçlerin politikalarıyla yürümesidir. CPT eğer bağımsızsa bir an önce yaşanan uluslararası hukuksuzluğa dur demelidir” diye konuştu.
‘Kendi gücümüzle bu tecridi kırabiliriz’
Öcalan üzerinde 3 yılı aşkın bir tecridin beraberinde Kürt halkına, halklara, işçilere, emekçilere, doğaya, kadına, yaşam alanlarına yönelen bir saldırı politikasını da devreye soktuğunu dile getiren Dede, şöyle devam etti: “Bu saldırılar halen devam etmektedir. Bütün insani isteklere vahşice saldırı gerçekleştirildi. Bunu Kürt illerinde son 3 yıldır yaşananlara bakarak görebiliriz. En son Cumartesi Anneleri’ne yapılan saldırı ile 3’üncü Havalimanı işçilerine yapılanlar bu saldırıların kesintisiz bir şekilde devam edeceğine bir işaretidir. Bu tecridi kırmak da direnen tüm halklara düşmektedir. Her alanda yürüyüşler, sürekli basın açıklamaları, açlık grevleri ile bu tecridin kırılması için mücadele verilebilir. Egemen güçlerden bir beklentimiz olmadan öz gücümüz ile bunu başarabiliriz. Bir halkın önderi 20 yıldır tecrit altında, bu kabul edilebilir bir durum değil.”
‘Ulusal birlik engellenmek isteniyor’
Öcalan üzerindeki tecridin bir diğer sebeplerinden birinin de “Ulusal Birlik” önerisinin hayat bulmasına engel olma isteği olduğunu kaydeden Dede, “Ortadoğu halkı ve dört parçada yaşayan Kürt halkı bunu iyi okuması lazım. Kürtlere her parçada saldırı var. İran neredeyse her gün Kürt gençlerini idam ediyor. PDK-İ Peşmergelerinin toplandığı yere uluslararası hukuku hiçe sayarak saldırıyor. Kerkük işgal edilerek, oradaki halka zulüm edildi. Bradost ve Lêlikan alanları Türk ordusuna açıldı ve Rojava’da her gün saldırı gerçekleşiyor. Yani dört parçada Kürt halkına yoğun bir saldırı var. Öcalan’ın ortaya koyduğu ulusal birlik projesi ancak tecrit kırılarak gerçekleştirilebilir. Bunun için her parçada yaşayan Kürtler tecridi kırmak için mücadele yürütmelidir” diye konuştu.
Dede son olarak tecridin kaldırılmasının önemli olduğunu ancak asıl olanın Öcalan’ın özgürlüğü olduğunu vurgulayarak süreklileşen bir mücadelenin gerekliliğine dikkat çekti.
Kaynak: MA