Gazeteci Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu’na çürütülen iddialara rağmen mahkeme tarafından ceza verildi. Savcının ise verdiği ve çelişkiler ile dolu mütalaada açık yalan söylemesi dikkat çekti
Türkiye’de meydanlarda “adalet” vurgusunun sıkça yapıldığı günümüzde yargı tarafından verilen skandal kararlar bu talebin ne kadar haklı bir talep olduğunu kanıtlamaya yetiyor. Skandal kararlardan biri de Gazeteci Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu’na verilen ceza oldu. 8 Eylül’de İstanbul 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, duruşmaya katılmayan tanığın ifadelerine dayandırılarak, Eser ve Topaloğlu’na “örgüt üyesi” oldukları gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Tanığın açık yalanı
Tanık Özgür Baran ve Dilek Akyol’un ifadelerine dayandırılarak 29 Kasım 2019’da gözaltına alınan gazeteciler, 3 Aralık’ta çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaklaşık 2 ay sonra hazırlanan iddianamede sadece tanıkların ifadeleri yer aldı. Tanık Özgür Baran’ın Topaloğlu için “Beyaz saçlıdır” ifadesini kullanması, yalanın ve kurgunun boyutunu göstermeye yetiyordu. Nitekim Topaloğlu gözaltına alındığında dahi saçlarının siyah olduğu net bir şekilde görülüyordu.
Savcı delil karartı
Yine Eser için emniyet ifadesinde aynı tanık “2014 yılında sarı saçlıydı” ifadesini kullanmıştı. Ancak Eser’in 2014 yılında çektiği fotoğraflarda saçlarının siyah olduğunu çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nde kanıtlandı. Ancak iddia makamı bu kısmı iddianameye almadı. Lehte olan bu durumun iddianamede yer almaması “Savcı lehte olan delilleri karartıyor mu?” sorusunu akıllara getirdi.
Duruşmaya gelmedi
Öte yandan tanık Dilek Akyol, “Sadık Topaloğlu’nu tanımıyorum” demesine rağmen dosyada yer alması dikkat çekti. Nitekim 27 Mart 2020’de görülen ilk duruşmaya gelen tanık Akyol, ilk ifadesini yenileyerek Topaloğlu’nu tanımadığını söyledi. Tanık Özgür Baran ise yapılan tüm tebligatlara rağmen duruşmalara katılmadı.
Savcı yalan söyledi
Bunları görmezden gelen iddia makamı 12 Mayıs’taki 8’inci duruşmada mütalaasını sunarak, Topaloğlu ve Eser için ceza talebinde bulundu. Çelişkiler ile dolu mütalaada, iddia makamının “Tanık Dilek Akyol’un soruşturma aşamasında Topaloğlu’nu tanıdığını ama kovuşturma aşamasında tanımadığını söyleyerek sanığı suçtan kurtarmaya çalışmıştır” ifadeleri skandal nitelikte. Nitekim tanık Akyol hem soruşturma aşamasında hem de kovuşturma aşamasında Topaloğlu’nu tanımadığını ifade ediyor.
Savcının çelişkisi
Yine Özgür Baran’ın Topaloğlu için “2014 yılında yurt dışına çıkmıştır” ifadelerinden hareketle iddia makamı, “Sanık her ne kadar yurt dışına çıkmadığını ifade etse de sanığın değişik zaman diliminde yurt dışına çıktığı görüldüğü” diyerek ceza talebi için gerekçe yaptı. Ancak Topaloğlu’nun gerek emniyet gerek mahkemedeki savunmasında “Ben yurt dışına çıkmadım” diye bir ifade kullanmadığı görülüyor. Sadece tanığın bahsettiği 2014 yılında yurt dışı yasağının olduğunu belirten Topaloğlu, değişik zaman diliminde ise çeşitli ülkelere gezi amaçlı gidip geldiğini ifade ediyor.
İddialar çürütüldü
Yine Topaloğlu için pasaport şubeden “yurt dışı giriş çıkış” bilgisi istendi. Gelen evraklarda Topaloğlu’nun söz konusu 2014 yılında yargılandığı başka dava nedeniyle yurt dışı yasağı olduğu, dolayısıyla herhangi bir yurt dışı çıkışının olmadığı ifade edildi. Bunun yanı sıra mahkeme 2014 yılında İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci olan Topaloğlu için oradan da bilgi istedi. İstanbul Üniversitesi ise “Söz konusu tarihte bahse konu kişi bizim öğrencimiz. Yüzde 80 teorik ve zorunlu dersleri vardır. Öğrencimiz bu süre zarfında tüm dersleri başarı ile verip mezun olmuştur” dedi. Tüm bunları görmezden gelen iddia makamının “yurt dışına çıkmadığını söylese de” ifadesini neye dayandırdığı ise bilinmiyor.
İddia makamının çelişkiler ile dolu mütalaasını kabul eden mahkeme ise Topaloğlu ve Eser’e aynı gerekçeler ile “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
HABER MERKEZİ