Hol Kampı’na düzenlenen operasyon ile ilgili değerlendirmelerde bulunan DSG) Basın Sözcüsü Ferhad Şami, kampta ‘en büyük tehlikenin 3’üncü nesil IŞİD kuşağı’ olduğuna dikkati çekti
Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri’nin 25 Ağustos’ta Hol Kampı’nda başlattığı “İnsani ve Güvenlik Hamlesi” kapsamında gerçekleştirilen operasyonlarda, IŞİD’e ait çok sayıda tünel, cezaevleri, işkence ve cinayet aletleri ile mühimmatın yanı sıra gizli hücreler ele geçirildi.
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Basın Sözcüsü Ferhad Şami, devam eden operasyonlara dair Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) değerlendirmelerde bulundu.
Şami, Hol Kampı’nın dünya gündeminde olduğunu ve kampta yaşanan cinayetlerin BM belgelerinde de yer aldığını söyledi. Hol Kampı’ndaki en büyük tehlikenin ‘Yeni bir IŞİD nesli yaratılması’ olduğunu vurgulayan Şami, “Bu kampta IŞİD artık kendini yeniden canlandırıyor. Hol kampı aynı zamanda halifeliği kurmak için yapılan ikinci girişimdir” dedi.
‘En büyük tehlike 3. nesil IŞİD kuşağı’
Hol Kampı’nda cihatçı bir IŞİD kuşağının yaratıldığını dile getiren Şami devamla şunları söyledi: “IŞİD ideolojisiyle beyinleri yıkanmış çocuklar dünyadaki en büyük tehlike oluyor. IŞİD’i 3 kuşak üzerinden değerlendiriyoruz. IŞİD’ten önceki ilk nesil, IŞİD’in temeli olan El Kaide, IŞİD’i kuran ikinci nesil ve üçüncü nesil ise şu anda annelerinden eğitim alan çocuklardır. Gazeteciler kampa girdiklerinde 4 yaşındaki çocuklar tarafından dövülüyor. Bu çocuklar kampa geldiklerinde 2019 yılında doğdular ve şimdi kampta üçüncü nesiller. İnsani yardım kuruluşlarına göre burada her ay 60 IŞİD çocuğu doğuyor. 2019’dan 2022’ye kadar bin 800 çocuk doğdu. O çocuklar yanlarına gittiklerinde elleriyle hilafet sembolü yapıp ‘Seni öldüreceğim’ diyorlar. Bu tehlikeli. Bu nesil nefret üzerine kurulu, babalarının, akrabalarının ve emirlerinin intikamını almak istiyorlar.”
Türkiye IŞİD ilişkileri
Hol Kampı’na yönelik operasyonlarda IŞİD ile Türkiye arasındaki ilişkileri kanıtlayan birçok belgenin ortaya çıktığını aktaran Şami, bu konuda bazı devletlerin ‘başını yere eğdiğini’ ve bu ilişkiyi görmek istemediğini belirterek, “IŞİD’i daha tehlikeli yapan da bu. Uluslararası güçler, IŞİD ile Türkiye arasındaki ilişkilere dair elinde olan belgeleri mahkemeye teslim edene kadar tehlike daha da büyüyecek” dedi.
“Bu operasyonda daha çok MİT’in IŞİD hücreleriyle ilişkisi ortaya çıktı” diyen Şami, devamla şunları vurguladı: “Birçok çete ve aile kaçmak istedi, MİT bu ailelerle bağlantı kurdu. Çete ailelerinin kampta olduğu yerde MİT’in eli görülüyor.”
Uluslararası güçler vatandaşlarını almalı
50-60 ülkeden ülkeden IŞİD’linin çocukları ve kadınların kampta bulunduğunu da hatırlatan Şami, ülkelerin vatandaşlarını almadığını söyledi: “Devlet onları yargılarsa, toplumlarına entegre ederse, IŞİD’in yararlanacağı kaynak kurur. Ancak bu konuda sırtlarını döndüklerinde IŞİD’in açtığı yara daha da derinleşiyor. Şimdiye kadar sadece 20 devlet bazı çocukları annelerini bırakarak aldı. Bu operasyondan sonra elbette buna yaklaşımlarımız farklı olacak ve bundan sonra burası saatli bomba olduysa ve yara bu kadar derinleştiyse, uluslararası güçlere söylüyoruz, asıl sorumluluk bu konuya destek verenlerdir.”
DIŞ HABERLER