Yazar Suat Derviş’in zorluklarla geçen hayat hikayesinden yansıyanlar sergiyle anlatıldı
Gazeteci, komünist Yazar Suat Derviş’in zorluklarla geçen hayat hikayesinden yola çıkarak geride bıraktığı eserleri de konu alan ‘Ben Yazar Suat Derviş’im’ sergisi önceki gün ziyarete açıldı. Sergi 30 Eylül’e kadar Sanat Kritik’te ücretsiz olacak görülebilecek.
Suat Derviş’in izinde, Serdar Soydan tarafından yıllardır süregiden araştırmalara dayanarak Seval Şahin’in desteğiyle hazırlanan serginin küratörlüğünü Eda Yiğit üstleniyor. İthaki Yayınları’nın uzun bir süredir Suat Derviş’i merkezine alarak sürdürdüğü çalışma ve kitapları yeniden yayınlama sürecine paralel olarak geliştirilen sergide Derviş’in güncel biyografisi, yazarlık serüveni, dönemin gazetelerinden seçilmiş çeşitli röportaj serileri, çevirileri, roman tefrikaları, öykü ve romanlarının bir araya getirilmiş güncel bir listesi de yer alıyor.
Diken’de yer alan habere göre, sergi kapsamında sanatçılar tarafından Suat Derviş ekseninde geliştirilen yeni yapıtlar da dikkat çekiyor. Emin Çelik, bu sergi için özel olarak ürettiği bir enstalasyon çalışmasıyla, Derya Ülker yazarın kitaplarından alıntıları kullanarak gerçekleştirdiği cama yazılama ve çizimleriyle, Zilberman Gallery’nin izniyle Eşref Yıldırım’ın tuval üzerine yağlıboya ve ip kullanarak 2018 yılında ürettiği bir Suat Derviş portresi sergi boyunca ziyaretçilerle buluşuyor. Resmin ve yazının ortak ve temel aracı olduğunu düşünerek kara kalem ve mürekkebi kullanan Figen Aydıntaşbaş ise ürettiği desenler ile sergide yer alıyor.
Söz konusu bu desenler, Suat Derviş’i konu alan çok az sayıda sanat üretiminden biri olma niteliği taşıyor.
Etkileşim amaçlanarak tasarlanan, sergi ziyaretçilerinin kolektif bir ritüel olarak kendi duygu dünyalarından Suat Derviş’e şimdiki zamandan daktilo ederek gönderecekleri mektuplar, mühürlenmemiş bir şekilde açık olarak sergileniyor. Bu sergi, 90’lı yıllardan bu yana Suat Derviş’in hak ettiği değeri teslim etmeye dönük çabaya küçük bir katkı olmasının yanı sıra onun kaleminin renkleri ve hakikatini aradan geçen zamanın soluklaştıramadığını da ön plana çıkarıyor.
İSTANBUL