Mahkemenin hazır ettiği tercüman Kürtçe savunma yapan Sibel Akdeniz’i tercüme etmekte sorun yaşayınca, savunmanın yazılı tercümesinin mahkemeye sunulmasına karar verildi
IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 16’ncı duruşma periyodu, verilen bir günlük aranın ardından 2’nci oturumuyla Sincan Cezaevi Kampüsü’nde devam ediyor.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına HDP’li milletvekilleri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda avukat ile izleyici katıldı. Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan oturum, Kürt siyasetçi Sibel Akdeniz’in savunmasıyla devam etti. Akdeniz, savunmasını anadili olan Kürtçe’nin Kırmançkî lehçesinde yapmak istedi. Savunma sırasında yaşanan tercüman sorunu nedeniyle mahkeme heyeti, Akdeniz’in savunmasının verilen öğle arasının ardından alınmasına karar verdi.
Tanık ifadesinde savcının adı yok
Sonrasında beyanda bulunan avukat Kenan Maçoğlu, bu periyotta dinlenilecek gizli tanıklardan Lalezar’ın ifade tutanağında ifadeyi alan savcı ve kâtibin isim ve soy isimlerinin yer almadığını belirtirken, “Artık kendi isimlerini bile yazmaktan imtina ediyorlar. Bu gizli tanık ifadesini ya çöpe atın ya da suç duyurusunda bulunun” diye konuştu.
Tercüman sorunu
Ardından Akdeniz’in savunmasına geçildi. Ancak duruşmaya katılan tercüman, çevirme sırasında sorun yaşayınca mahkeme başkanı, “O zaman kendinizi iyi ifade edebileceğiniz bir dilde savunma yapın. Türkçe yapabilirsiniz” diyerek Türkçe savunma dayatması yaptı. Akdeniz, bu teklifi reddederken avukat Mahsuni Karaman ise mahkeme heyetinden bir kaç gün süre istedi ve savunmanın yazılı olarak tercüme edilerek mahkemeye sunulmasını talep etti. Karaman’ın talebi reddedildi.
Yazılı savunma
Daha sonra Akdeniz müdafi Maviş Aydın, tercüman sorumluluğunun mahkeme heyetinde olduğunu belirterek, savunmanın yeni bir tercüman bulunduktan sonra alınmasını talep etti ve “Kendini en iyi ifade edebileceği dilde savunma yapması onun en doğal hakkı” dedi. Akdeniz de savunmasını yazılı olarak sunma talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, hazır edilen tercümanların Akdeniz’in savunmasını tercüme edemediği gerekçesiyle talepleri kabul ederek, savunmanın Türkçe çevirisini sunması için Akdeniz’e 6 Eylül’e kadar süre verdi.
Bunun üzerine duruşmaya yarına kadar ara verildi.
Kaynak: MA