DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, ATK’nin Kürtçe tercüman çağırmayıp Makbule Özer’in şikayetlerini dinlenmeden cezaevine göndermesine ve Adalet Bakanlığı’na tepki gösterdi: ‘Herkesin ana dilinde hizmet alması bir haktır’
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, hasta tutuklu 80 yaşındaki Makbule Özer’in Adli Tıp Kurumu’nda “Kürtçe tercüman olmadığı” gerekçesiyle şikayetleri dinlenmeden cezaevine geri gönderilmesine ilişkin açıklama yaptı.
Adalet Bakanlığı’nın skandala dair yaptığı açıklamayı kınayan Esen, “Özürleri kabahatlerinden büyük. Olup bitenler asla kabul edilemez. Herkesin ana dilinde hizmet alması bir haktır” dedi.
Parti olarak ana dilde eğitim ve hizmet hakkını benimsediklerini ifade eden Elif Esen şunları kaydetti: “Anadilin bir sorun alanı haline getirilmesini doğru bulmuyoruz. Resmi ve ortak dilimiz olan Türkçe’nin iyi öğretilmesi esas olmakla birlikte anadile ilişkin talepleri, vatandaşlarımızın kültürel farklılıklarının tanınması, temel bir insan hakkı ve pedagojik bir gereklilik olarak ele alıyoruz. Bu itibarla, anadil hakkı kapsamında bütün vatandaşlarımızın anadillerini kullanmaları ve geliştirmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmayı hedefliyoruz. Etnik, dini, mezhebi ve kültürel çeşitliliğimizi dikkate alarak toplumdaki tüm farklılıkları kapsayacak ve kuşatacak bir vatandaşlık anlayışını savunuyoruz.”
Türkiye’de yaşayan hiç kimsenin ayrımcılığa maruz kalmaması gerektiğini vurgulayan Esen, “Ülkemizde bugüne kadar herkesi kucaklayan eşit vatandaşlık anlayışının hayata geçirilememesi hem Kürtlerin hem de diğer bazı toplumsal grupların kendilerini dışlanmış hissetmelerine yol açmıştır. Bu yüzden daha kapsayıcı ve kuşatıcı yeni bir vatandaşlık anlayışının geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye ekledi.
ANKARA