Kızıltepe ilçesinde bulunan Perêket Mahallesi’nde uyuşturucu satan 4 kişinin isimleri ortaya çıkarken, mahalle sakinleri devletin bu duruma göz yumduğunu söyledi. Çocukları uyuşturucu bağımlısı olan aileler, tüm şikayetlerine rağmen yetkililerin bir şey yapmadığını ifade etti
Bölge kentlerine dönük özel savaş politikaları devam ederken, bu politikaların yürütüldüğü kentlerden biri de Mardin’in Kızıltepe ilçesi oldu. Uzun zamandır gençlerin uyuşturucu kullanımına yönlendirilmesiyle gündeme gelen Kızıltepe’de son olarak Atatürk (Perêket) Mahallesi’nde 4 kişinin ismi teşhir edilerek gençlere uyuşturucu sattıkları ortaya çıktı. Aynı aileden olan Ümran Çalgıcı, Vedat Çalgıcı, Hasan Çalgıcı ve Ferhat Çalgıcı üniformalı kişilerin yardımıyla uyuşturucuya ulaştığı ve gençlere sattığı belirtildi. Görgü tanıklarının ve ailelerin anlatımlarına göre tüm şikayetlere rağmen söz konusu 4 isim hala serbest.
Mahalleli nöbette
Öte yandan mahallede artan uyuşturucu satışı ve kullanımına karşı mahalle sakinleri geçtiğimiz günlerde ayaklanarak tepkisini gösterdi. Herkesin gözü önünde gerçekleşen uyuşturucu ticaretine karşı 18 Ağustos ve 20 Ağustos’ta nöbet başlatan mahalleliler nöbeti 3 gün sürdürdü.
‘Çocuklarım her geçen gün eriyor’
Jinnews’ten Rojda Aydın’a konuşan 2 oğlu madde bağımlısı olan Ayşe Fidan (42), mahallelerinde uyuşturucu kullanıldığını ve çocuklarının da bu maddeye alıştırıldığını belirterek, “Uyuşturucuyu kardeş ve amcaoğlu olan dört kişi mahalleye getirip çocuklarımıza veriyorlar. Mahalledeki gençlere uyuşturucuyu onlar satıyor. Her geçen gün gençlerimiz uyuşturucudan ölüyor. Gençlerimiz uyuşturucu almak için herşeyi hırsızlık dahi yapıyorlar. Uyuşturucu için annelerini ve babalarını bile öldürecek duruma gelmişler. Gençlerimizin bu zehirden kurtulmasını istiyorum. Sabahtan akşama kadar çalışıyorlar, kazandıkları para ile gidip uyuşturucu alıyorlar. Çocuklarımı tedavi için Adana, Urfa ve Mersin’e götürdüm. Tedavi için bu hastanelerde yatırıldılar. Ama yine çare olmadı. Çünkü buraya döndüklerinde tekrar içmeye başlıyorlar. Çocuklarım her geçen gün eriyor” diye ifade etti.
‘Devlet eliyle satılıyor’
Polislerin hiçbir şey yapmadığını vurgulayan Ayşe Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki defa karakola gittim. Polisler ‘ne yapmışlar ki tutuklayalım. Suç işlemeden tutuklayamayız. Uyuşturucuyu onların üzerinde yakalarsak ancak tutuklarız’ diyorlar. Onlara satıcıların isimlerini de veriyorum bir şey yapmıyorlar. ‘Satarken yakalamamız gerekiyor, yoksa işlem yapamayız’ diyorlar. Bugüne kadar mahalleye uyuşturucu satıcıları için gelmediler. Bunlardan birini tutukladılar, üç dört ay sonra bırakıldı. Bu kişilerin tutuklanmasını ve gençlerimizin tedavi edilmesini istiyoruz. Eskiden mahallemizde böyle şeyler yoktu. Üç yıl önce esrar içiyorlardı, şimdi eroin içiyorlar. O kadar şikayet olmasına rağmen polis bir şey yapmıyor. Gençlerimizin uyuşturucudan kurtulmasını istiyorum. Bu zehirden temizlenmelerini istiyorum. Satıcılar biz eyleme başladıktan sonra sokağa çıkmamaya başladı. Eylemi muhtar başlattı mahalleliler de destek verdi. Gençlerimiz de bu eyleme destek veriyor. Bu zehri devlet gençlerimizin arasında dağıtıyor. Yoksa gençler tek başına getiremezler. Devlet eliyle satılıyor. Ailelerin bu konuya karşı bilinçli olması ve çocuklarını koruması gerekiyor.”
‘Mahallemiz uyuşturucudan temizlensin’
Ayşe Fidan’ın oğlu Gökhan Fidan (24) ise uyuşturucu kullanmaya mahalledeki gençlerle başladığını kaydederek, “Bizim mahallede dört kişi satıyor. Onların yanına gidip onlardan alıyoruz. İstiyoruz ki uyuşturucudan kurtulalım. Mahallemiz uyuşturucudan temizlensin istiyoruz. Buradaki uyuşturucu satışından polislerin de haberi var. Mahalledekiler ihbar etmesine rağmen satıcılar hakkında bir işlem yapılmıyor. Devlet destek veriyor onlara. Bize uyuşturucu veriyorlar ki dilimizden, özümüzden ve haklarımızdan bahsetmeyelim. Biz de kullanmak istemiyoruz. Ama vücudumuz buna alıştığı için hemen bırakamıyoruz. Bu uyuşturucuyu satanların nereden geldiğini bilmiyoruz. Uyuşturucunun bende bu kadar etki bırakacağını bilmiyordum. Ben yaklaşık 10 yıldır kullanıyorum ve kurtulamıyorum. 2013’te mahalledeki gençler PKK’ye katıldıktan sonra yönümüzü uyuşturucuya verdik” diye belirtti.
‘Defalarca polise gittik bir şey yapmadılar’
Türkan Kavan da (50), tüm girişimlere rağmen çocukları için bir çözüm yolu bulamadıklarını vurgulayarak, “Emniyete gidip çocuklarımızı ve uyuşturucu satıcılarını şikayet ettik. Bize ‘bizim yapabileceğimiz bir şey yok’ dediler. Bir ara yine emniyete şikayet etmeye gittim ve bizi savcılığa yönlendirdiler. Savcı da bize ‘Sizi bıçakladı mı? Hırsızlık yaptıklarında gelin şikayet edin o zaman tutuklarız onları’ dedi. Her gün çocuklarım için ağlıyorum. Ama elimden gelen bir şey yok. Defalarca polise gittik bir şey yapmadılar. Eve gelip bakıyorlar ve gidiyorlar. Onlar da istiyor ki gençlerimiz uyuşturucuya bulaşsınlar ve içsinler. Tedavi etsek de faydası yok. Mahalledeki bütün gençler içtikleri için onlar da tekrar başlıyor içmeye. Oğlum Ramazan kullanıyordu ve iki yıldır hırsızlıktan cezaevinde. Diğer oğlum Sultan da dışarıda. Oğlum ölümle burun buruna. Oğlum hırsızlık yaptığında milletin yüzüne bakamıyoruz. Sultan eve bile gelmiyor. Devlet istese buna bir çare bulur. Ancak önü alınmazsa yarın başka bir şey de satarlar” diyerek tepki gösterdi.
‘Herkesin bunun için ayağa kalkmasını istiyoruz’
Yetkililerin bir şey yapmadığını söyleyen Türkan Kavan, “Çocuklarım bizi dinlemiyor. Devlet bir şey yapmıyor. Çünkü Kürt çocuklarının bu yola girmesini istiyorlar. Uyuşturucu bağımlısı olmalarını istiyorlar. Uyuşturucuyu devlet veriyor. Devlet bilinçli bir şekilde bir şey yapmıyor. Biz istiyoruz ki burada uyuşturucu satılmasın. Herkesin buna karşı ayağa kalkması gerekiyor. Çocuklarımız ölü gibiler. Uyuşturucu aldıklarında akılları başlarından gidiyor, kriz geçiriyorlar.Vücutları bu zehre alıştığı için kurtulamıyorlar. Mahallede başlayan eyleme ben de katılmak istedim. Ama diğer oğlum katıldı. Uyuşturucuyu satanlar da devletin adamlarıdır. Devlet buna göz yumuyor. Herkesin bunun için ayağa kalkmasını istiyoruz” çağrısında bulundu.
HABER MERKEZİ