Savaş politikalarının bir an önce durdurulması gerektiğini belirten emek örgütleri, ‘Bu savaş işçi ve emekçilere yoksulluk, işsizlik, ekonomik kriz ve ölüm olarak yansıyacak. Savaş baronları kazanacak. Tüm Türkiye halkları kaybedecektir’ dedi
Yadigar Aygün
Bir süreden beri gündemde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yapılacak bir operasyon var. Özerk Yönetim toprakları hergün bombalanırken, özellikle sivil halkta can kayıpları artıyor. Bu savaşı ve bu savaşın emekçi halka getireceklerini emek örgütleri ile konuştuk.
Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiyecilik ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, AKP’nin savaş politikaları ile kendi iktidarını devam ettirmek istediğini söyledi. Savaşın ekonomik krizi daha derinleştireceğinin altını çizen Saygılı: “AKP çıkmaz sokakta. Savaş politikalarına dayanarak iktidarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu savaş haksız bir saldırıdır. AKP, kendi sınırları dışında bir başka halkın kaderini belirlemeye çalışıyor. Bu bir işgaldir. Bu işgal hareketi halkların kıyımı anlamına geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Bir mermi kaç lira biliyor musunuz?’ diye sormuştu. Bunun cevabı savaş politikalarına harcanan paraların hepsi işçi ve emekçilerin cebinden çıkıyor. Bu savaşta büyük bir para harcanacaktır. Bu savaşın faturası işçi ve emekçilerin cebinden çıkacaktır. İşçi ve emekçiler daha da yoksullaşacaktır. Birçok işçi ve emekçi çocukları yaşamını kaybedecektir. Burada kazançlı çıkan her halükarda savaş baronları olacaktır. Bu savaş halka yoksulluk, işsizlik, ekonomik kriz olarak ve ölüm olarak yansıyacaktır” dedi.
‘Savaş baronları kazanacak’
AKP-MHP Bloğu’nun savaş politikaları ile savaş baronlarının kazandığını, bu paraların ise işçi ve emekçilerin cebinden çıktığını vurgulayan Saygılı, tüm Türkiye halklarının bu savaşa karşı çıkması gerektiğine dikkat çekti. Saygılı, “İşçi sınıfı olarak, sendikalar olarak bu haksız savaşa ve işgale karşı çıkmalıyız. Bu işgal hareketinin faturasını biz işçi ve emekçiler çekmemeliyiz. Bu savaşı kınıyoruz. Aynı zamanda işçi ve emekçilerin de bu savaşa karşı bir tutum alması gerekiyor. AKP-MHP iktidarı yeni bir hikaye yazmaya çalışıyor. İçeride bu hikayeyi yazamadığı için savaş politikaları ile bu hikayeyi yazmaya çalışıyor. AKP, 20 yıldır bu memleketi yönetiyor. Gelmiş olduğumuz nokta denizin suyu bitti. Artık bir çıkış yolu bulamıyor. Savaş politikaları ile bir başarı elde etmeye çalışıyor. Buradan bir başarı sağlasa da bu işçi ve emekçilerin çıkarına olmayacak. Bu savaştan savaş baronları kazanacak. Bu savaş halkların yararına değildir. Bu savaşta tüm Türkiye halkları kaybedecektir” diye konuştu.
Savaş için bütçe
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, her yıl bütçeden savaşa harcanan paranın arttığını söyledi. Bütçenin savaşlara değil halkın yararına kullanılması gerektiğinin altını çizen Bozgeyik, “AKP-MHP bloğu bu savaş, baskı ve otoriter politikaları ile kendi varlığını devam ettirmek istiyor. Hem Dünyada hem de Türkiye’de uzun süredir bir enflasyon ve ekonomik kriz var. Giderek artan bir yoksullaşma var. İzlenen güvenlikçi savaş politikaları nedeniyle ülkenin pek çok kaynağı savaşa ayrılıyor. AKP, bu ekonomik kriz koşullarında halkın yoksullaşmasını önlemek yerine kendi iktidarını devam ettirmek için bütçeyi savaşa ayırıyor. Hatta bu yıl bütçenin yüzde 61’ine denk gelen ek bir bütçe ile bu politikalarını sürdürmek istiyor. Kamu yatırımları, eğer savaş yerine işsizliği önleyecek politikalara, eğitime, sağlığa, tarıma ayrılsaydı bugün Türkiye’nin içinde bulunmuş olduğu bu çok derin yoksullaşma sürecini yaşamayacaktık. Türkiye’de enflasyon yüzde yüzün üzerine çıktı” diye konuştu.
‘Barışı inşa etmeliyiz’
Savaş yerine barışı inşa etmek gerektiğine dikkat çeken Bozgeyik, işçilere, emekçilere ve Türkiye halklarına çağrıda bulundu. Bozgeyik, “Eğer AKP yeniden savaş politikalarını sıcak bir savaşa dönüştürürse son bahar ve kış aylarında ekonomik krizin içinden çıkılamayacak hale gelir. Türkiye’nin giderek daha fazla otoriterleşeceğini söyleyebiliriz. Toplum üzerinde baskı artacak. KESK olarak 30 yıldır Türkiye’de bu güvenlikçi, militarist, savaş politikalarının terk edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Toplumun barış içinde yaşaması için savaş yerine demokratik çözümlere yönelik adımlar atılması gerekiyor. Türkiye’de demokrasinin yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Yeni bir toplumsal yaşama, sisteme ihtiyacımız var. Bu güvenlikçi ve savaş politikalara karşı mücadele etmeliyiz” dedi.
Erdoğan’ın savaş turları
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 19 Temmuz’da Tahran’da yaptığı görüşmenin ardından 5 Ağustos’ta Rusya’ya gitti. Burada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşen Erdoğan’ın gündeminde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyon olduğu ifade edildi. Hem Tahran hem de Soçi’deki toplantılarda Erdoğan’a operasyon için yeşil ışık yakılmadığı ifade edilirken, Soçi sonrası Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar arttı. Erdoğan, dünyada savaş turları atarken, halk her gün yoksullaşıyor. AKP, uzun süredir bütçeyi kamu yararına kullanmak yerine savaş politikaları için harcıyor. AKP, barış yerine savaş politikalarına yatırım yaptığı için ekonomik kriz derinleşiyor, yoksulluk, işsizlik giderek artıyor. İşçiler ve emekçiler ekonomik kriz karşısında her defasında geçinemediğini dile getirdiği halde AKP, savaşın faturasını emekçilerin sırtına yüklemeye devam ediyor. Emek örgütleri her geçen gün savaş politikalarına karşı sesini yükseltiyor.