Ağır hasta tutuklu çocuğu Ekim Polat’ın tedavisinin sağlanması için cezaevi önünde eylemini sürdüren Songül İlker, ‘Dışardaki sessizlik çok korkunç, bu sessizliği yıkmak gerek’ dedi
Songül İlker’in, Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu çocuğu Ekim Polat’ın sağlık durumuna dikkati çekmek ve taleplerinin karşılanması için cezaevi önünde başlattığı oturma eylemi 7. gününde devam etti. Polat’ın ise tedavi hakkı için başlattığı açlık grevi eylemi 19. gününe girdi.
‘Cezaevi önünde oturmamdan bile korkuyorlar’
Anne Songül İlker, eylemini bir haftadır cezaevi önünde sürdüğünü ve bu süre zarfında cezaevi yönetiminden sadece 2’nci müdürle görüşebildiğini söyledi. Eyleminin ikinci gününde görüştüğü müdürün de kendisine sözünün geçerli olmadığını belirttiğini kaydeden İlker, “Madem sözü geçerli değil neden benimle görüyor? İkinci müdür dışında herhangi bir yetkiliyle görüşemedim. Oda zaten sözünün geçerli olmadığını söylemek için görüştü. Cezaevinin ilk müdürü sürekli bahane uydurarak görüşmek istemiyor. Cezaevi önünde oturmamdan bile korkuyorlar. Her gün çok sayıda asker yığıyorlar kapıya. Telefonda konuştuğumda bile etrafımda toplanarak, psikolojik baskı uygulamaya çalışıyorlar” dedi.
Tümörden biran önce ameliyat olması gerekiyor
Açlık grevi eyleminin oğlunun sağlığı açısından riskli olduğunu belirten anne İlker, “Açlık grevi sağlık sorunlarını daha fazla etkileyecektir. Her an kalbi ile ilgili sorunlar yaşayabileceğinden endişeleniyorum. Tümörden biran önce ameliyat olması gerekiyor. Yaşadığı sağlık sorunları her gün biraz daha zorluyor” diye belirtti.
‘Dışardaki sessizlik çok korkunç’
Devletin hasta tutukluların yaşam ve tedavi hakkını sağlamak zorunda olduğuna işaret eden İlker, “Bu hak Anayasa’da da mevcuttur. Yasaları uygulasınlar, hasta tutukluları tedavi etsinler. Bu hak sağlanana kadar oturma eylemini sürdüreceğim. Cezaevlerinde insanlık dışı uygulama ve işkence var. Bunu herkes görsün istiyorum. Çocuğumu kaybetmemek için direniyorum. Dışardaki sessizlik çok korkunç, bu sessizliği yıkmak gerek” ifadelerini kullandı.
İlker, tüm hasta tutukluların tedavi ve yaşam hakkı için ses çıkarılmasını istedi.
Ne olmuştu?
İstanbul’da 2016 yılında Gezi Parkı olaylarında “gizli tanık” ifadeleri dayanak yapılarak “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Ekim Polat, yargılandığı davada 24 yıl hapis cezasına çarpıtıldı. Cezaevine girmeden önce herhangi bir sağlık sorunu olmayan Polat’ın 6 yıllık tutukluluk sürecinde kalp ritim bozukluğu, KOAH, kemik erimesi, tümör, hipertansiyon, görme bozukluğu, kanser ve yüksek felç gibi hayati risk taşıyan hastalıkları oluştu. Polat’ın tedavi hakkı 4 aydır engelleniyor. Polat, ilk olarak Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde daha sonra sırasıyla Bandırma, Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi ve son olarak Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
DENİZLİ