*Pero Dundar
Bu bir soykırımdı. 73’üncü fermanının ardından gerçekleşen 74’üncü fermandı 3 Ağustos 2014’de Şengal’de gerçekleştirilen katliam. Bu katliamı tüm neden ve sonuçlarıyla en net anlatacak olanlar elbette ki bunu yaşayanlardır. Onlar adına söz kurmak, onların yaşadıklarını anlatmaya kalkmak kıymetli olsa da hiçbir zaman gerçeği tam olarak yansıtamayacaktır. Ama şu gerçekliği de unutmamak gerekir ki; katliamın arkasındaki nedenler, güçler, zihniyetler tanıdık olunca bunların yapabileceklerini tahmin etmek, yarattıkları acıları görmek ve gelinen noktanın sonuçları üzerinden yazmak zorlayıcı olsa da gördüklerimizi, şahit olduklarımızı dillendirmek açısından tetikleyicidir.
Şengal’de DAİŞ çeteleri tarafından tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen soykırım katliamı üzerinden 8 koca yıl geçti. Her yıl dönümünde Êzidî halklarının Êzidî kadınların yaşadıklarını gerek onların anlatımıyla gerek onlara ait kurumların paylaşımları ile yaraların, yaralarımızın hala ne kadar kanatılmaya müsait olacak kadar taze olduğuna tanıklık ediyor, bunu yaşıyoruz.
7’den 70’e, 80’e, 90’a her birinin söyleyecek bir sözü konuşmak, duyurmak istediği bir acısı var. Öyle dramatize eden bir dil değil ama. Savaşın en çıplak haliyle ortaya çıkardığı sonuçları ve bunun karşısında yaşamdan yana direnişi esas alan bir halkın hikâyesi. Bitmeyen ve hiçbir zaman sonu gelmeyecek bir varoluş, direniş, mücadele hikâyesi… Ama en çok da kadınların hikâyesi…
“Ne olursa olsun yaşam alanlarımız savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” diyen maviye çalan tülbentlerinin önünden sarkan saçları, yüzlerindeki deqleri, vazgeçmedikleri beyaz kıyafetleri ile zulmün en ağırını yaşayan Êzidî kadınlar… Aileleri “Ona ne oldu? Akıbetinden hala haber alamıyoruz” derken kurtuluş ve özgürlük umudunu bir an olsun yitirmeyen kadınlar.
DAİŞ zulmünden kurtularak üzerinde ki çarşafı çıkararak özgürlüğün resmini veren Rojava’daki kadının görüntüsü eminim hepimizin hafızasında tüm canlılığını bugün de koruyor. O zulmü yaşayan Şengalli Êzidî kadınlar da hem resimleri hem demeçleri hem de Şengal’deki zulme karşı direnişleri ile defalarca kez verdi. Objektiflere yansıyan görüntülerde de hepimiz buna şahitlik ettik.
Ama görmek istemeyenlere şunu söylemeliyiz ki acısını, öfkesini çekinmeden yaşayan kadınlar aynı zamanda bu acının ve öfkenin karanlığında boğulmak yerine bu zulmü tüm kadınlara, tüm dünyaya duyurmaktan yana. Yaşam alanını her ne olursa olsun öz savunmasını gerçekleştirerek terk etmemekten yana. Direniş ve mücadele ile zulme boyun eğmeyen inancını, kararlılığını her yerde gösteren bugün hala yaşayan kadınlar…
Kimi DAİŞ çeteleri tarafından kaçırılmış, köle pazarlarında satılan ama bu zulümden kurtulan, kurtarılan kadınlar durmadan anlatıyor. Aile bireylerinin, akrabalarının gözlerinin önünde katledilmesine şahitlik ettiler. DAİŞ zulmünden kurtulmaya çalışırken kontrol noktasında onlara yakalanmamak için çocuğu ağladığında onlara kurban vermek yerine çocuğunu nefessiz bırakma duygusunu yaşayan ama umudu, inancı ile yaşatmayı esas alan kadınlar.
Daha önce de defalarca Êzidî halkını bağrına basan Şengal Dağı o gün de kadınların, çocukların Êzidî halkının sığınağı oldu. Binlerce insan Melekê Tavus aşkına diyerek umudu yüklenip Şengal dağına tırmandı. Binevş Agal’in, Dewrêşê Evdî’nin yoldaşları Şengali savunarak, öz savunmalarını gerçekleştirerek yeni yaşam inşasının öncüsü oldu.
Bir de soykırımdan kaçıp Türkiye’ye gelmek zorunda kalan kadınlar var elbet. Uzun bir süre aileleriyle birlikte kamplarda yaşamlarını sürdüren ve daha sonra kapılar kapatılınca çoğu farklı ülkelere giderken az da olsa bir kısmı Mardin’deki Êzidî köylerine yerleşti. Gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerden birinde yüzünde katliamın izi gözlerinde yaşam umuduyla pazarda sebze satarak hayata tutunan Êzidî kadınlar…
Evet, bugün soykırımın 8’inci yıldönümü. Soykırım bugün hala devam ediyor. Şengal neredeyse her gün yeni bir saldırının hedefi oluyor. 8 yıldır bitmeyen bir acı, bitmeyen bir yas ve bitmeyen bir saldırı silsilesi. Bunun karşısında dimdik ayakta duran ve ne olursa olsun Şengal’i terk etmeyeceğiz.
*HDP Mardin Milletvekili